İştirak nafakası, velayeti kendisinde olmayan ebeveynin, çocuklarının temel ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmak amacıyla 4721 sayılı Türk Medeni kanununa göre ödemekle yükümlü olduğu bir nafaka türüdür.
Aile hukukunda İştirak nafakası, çocuğun maddi giderleri için gerekli olan finansal katkıyı güvence altına almakta ve çocuğun refahını sağlamayı amaçlamaktadır.
Boşanma söz konusu olduğunda, iştirak nafakası tarafların kusur durumundan bağımsız bir şekilde, çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenir. Örneğin, bir eşin aldattığı durumlarda dahi eğer çocuğun velayeti ona verilmişse, o eş diğer eşten İştirak nafakası talep edebilir.
Ödemekle yükümlü ebeveyn, çocuğun nüfus kaydındaki anne ve babasıdır. Hukuki açıdan, çocuğun biyolojik babası olup olmadığı önemsenmez; esas olan çocuğun nüfus kütüğündeki kayıtlardır. Evlilik dışı doğan ve babası ile soybağı kurulmamış olan çocuklar için İştirak nafakası söz konusu olduğunda, biyolojik baba tarafından çocuk tanınmadı ise aile mahkemesinde babalık davası açılmalıdır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında, boşanma sonrası velâyet hakkı kendisine verilmeyen eşin sorumlulukları açıkça belirlenmiştir. TMK’nın 182. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; velâyet hakkı verilmeyen eşin çocukla olan kişisel ilişkisi, öncelikle çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki yararları gözetilerek düzenlenmektedir.
Bu düzenlemede önemli bir nokta, çocuğun hayat standartlarının muhafaza edilmesinin yanı sıra, çocuğun bakım, eğitim ve diğer temel ihtiyaçlarının karşılanma yükümlülüğüdür. Nafaka, boşanma sonrasında bu finansal yükümlülüklerin hüküm altına alınmasını ifade etmektedir. Özellikle çocuğun giderlerine katılım söz konusu olduğunda, bu yükümlülük “iştirak nafakası” olarak adlandırılır.
İştirak nafakası, velâyeti elinde bulundurmayan eşin, çocuğun velayetine sahip olan diğer eşe ödemesi gereken bir miktar parasal destektir. Bu miktar, çocuğun ihtiyaçlarına ve eşin mali gücüne bağlı olarak belirlenir.
İştirak nafakası, aynı zamanda, eşler arasında mali anlamda bir denge kurulmasına ve çocuğun her iki ebeveyn tarafından da desteklenmesine olanak tanır. Ebeveynlerin üzerindeki mali yük, çocuğun en iyi menfaatini sağlayacak şekilde dengeli bir biçimde paylaştırılmalıdır. Bu ödeme yükümlülüğü, çocuğun reşit olmasına, mali olarak bağımsız hale gelmesine ya da velayetin değişmesine kadar devam eder.
Türk Medeni Kanunu’nun 327. maddesi çerçevesinde, çocuk nafakası konusu, ebeveynlerin yasal yükümlülükleri arasında yer alır. Bu madde gereğince ana ve babanın çocuğun bakımı, eğitimi ve korunmasıyla ilgili mali yükümlülükleri düzenlenmektedir. Evlatlarının ihtiyaç duyduğu yaşamsal standartların sağlanabilmesi için gerekli olan tüm masrafların ebeveynler tarafından ödenmesi esastır.
İştirak Nafakası Nedir?
Boşanma durumunda, çocuğun yükümlülüklerine katılma amaçlı ödenen nafaka türüne iştirak nafakası denir. Bu nafaka, çocuğun günlük yaşam masrafları, eğitim ve sağlık giderleri gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere fiilen çocuğun yanında bulunan eş tarafından diğer eşten talep edilebilir. İştirak nafakası, çocuğun velayeti kendisine verilmiş eşe, diğer eşin mali durumuna göre çocuğun masraflarına katkı sağlamasını güvence altına alır.
Nafaka, çocukların temel ihtiyaçlarını kapsayan ve şu gibi kalemleri içerebilen geniş bir yelpazeye sahiptir:
- Yiyecek ve Giyecek: Temel yaşamsal ihtiyaçlar öncelikle karşılanmalıdır.
- Eğitim Giderleri: Okul ücretleri, kitap ve kırtasiye masrafları ebeveynler tarafından karşılanır.
- Sağlık Harcamaları: Doktor kontrolü, ilaç giderleri ve tedavi masrafları nafaka içinde yer alır.
- Genel Bakım: Çocuğun günlük yaşamında ihtiyaç duyabileceği diğer tüm giderler.
Türk Medeni Kanunu, ana ve babanın çocuklarının refahını sağlama konusunda eşit sorumluluklara sahip olduğunu vurgular. Ebeveynlerin ekonomik durumu gözetilerek çocuk nafakası miktarı belirlenir. Bu sayede, çocukların bakımı ve gelişimi için gerekli olan tüm masraflar adil bir şekilde karşılanır.
Ebeveynlerin çocuklarına karşı bakım yükümlülüğü, çocuk ergin olana kadar sürer. Türk Medeni Kanunu’nun 328. maddesinin birinci fıkrasına göre bu süre zarfında ana ve baba, çocuklarının ihtiyaçlarından sorumludur.
Çocuğun küçük olması durumunda, her iki ebeveyn de, çocuğun adına, diğer ebeveyne karşı “çocuğun bakım ve eğitim giderleri için” nafaka talep edebilir. Bu, TMK’nın 329. maddesi ile düzenlenmiştir.
Nafaka miktarının belirlenmesinde, çocuğun ihtiyaçları temel alınır. Ancak, ebeveynlerin yaşam şartları ve ödeme gücü de dikkate alınarak bir miktar belirlenir. Eğer çocuğun kendi gelirleri varsa, bu gelirler de hesaba katılır. Bu, TMK’nın 330. maddesinin birinci fıkrasında yer alır.
Zaman içinde yaşanan değişiklikler sonucunda, mevcut durumda değişiklik olursa, hakim talep üzerine nafaka miktarını güncelleyebilir veya nafakanın tamamen kaldırılmasına karar verebilir. Bu durum TMK’nın 331. maddesi ile açıklanmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesi, nafaka yükümlülüklerini düzenleyen temel maddelerden biridir. “Velâyet hakkı kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü nispetinde katılmak zorundadır.” Bu cümle, velâyet hakkı olmayan eşin, çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğünü güçleri oranında açıklamakta ve böylece nafaka ödemelerinin adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktadır.
İştirak nafakası ile ilgili ödeme şeklini belirleyen hüküm ise TMK’nın 330/II maddesinde yer almaktadır. Bu madde, ödemenin nasıl gerçekleşmesi gerektiğini şu şekilde belirtir:
İştirak Nafakasını Kimler Alabilir?
Bu nafaka türü, henüz ergin olmayan, yani 18 yaşından küçük çocuklar için öngörülmüştür. Çocuğun yaşının erginlik sınırının altında olması ve maddi destek ihtiyacının bulunması, bu nafakanın ödenme şartlarını oluşturur.
Nafaka alacaklısı olarak tanımlanan kişi çocuktur. İştirak nafakası, çocukların boşanma durumlarında yaşam standartlarını korumalarını sağlamak için önemli bir yasal düzenlemedir. Taraflar arasındaki ekonomik dengeyi gözeterek çocukların haklarını koruyan ve iştirak nafakasına mahkeme tarafından re’sen hükmedilebilen bir yardım şeklidir.
İştirak Nafakası Miktarı
İştirak nafakasının belirlenmesinde çocuğun ihtiyaçları, ebeveynlerin maddi durumları ve genel yaşam standartları göz önünde bulundurularak, adil bir düzenleme yapılması hedeflenir.
“İştirak nafakası her ay peşin olarak ödenir.” Bu düzenlemeyle, ebeveynin çocuğuna karşı maddi sorumluluğunun düzenli ve zamanında yerine getirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Her ayın başında, nafaka tutarının tamamının peşin olarak ödenmesi beklenir. Böylece çocuğun devamlı bir mali güvence altında olması amaçlanmaktadır.
TMK değişiklikleri, nafaka yükümlülüklerinin daha açık bir zeminde ele alınmasını temin ederken, çocukların refahının korunmasına yönelik hükümleri güçlendirmektedir. Velâyet hakkı olmayan ebeveynlerin maddi katkısının orantılı olduğu ve ödemelerin düzenli yapıldığı bir sistem, ebeveynler ve çocuklar için güvenli bir mali yapı sunar. Bu düzenlemeler, aile hukuku ve çocuğun üstün yararı noktasında önemli adımlardır.
Nafaka, çocuğun yaş, sağlık durumu, eğitim ihtiyaçları gibi çeşitli faktörlere göre belirlenir ve bu ödemeler, ebeveynlerin mali gücü göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir. Boşanma avukatları bu süreçte tarafları temsil ederek, adil bir nafaka anlaşmasına varılmasını sağlamaya çalışırlar.
İştirak Nafakasının Süresi Var mı?
Bir boşanma sürecinde, iştirak nafakası talebinde bulunmak için herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Yani çocuk yetişkinliğe adım atana dek iştirak nafakası istenebilir. Yoksulluk nafakasının aksine, boşanmanın kesinleşmesinden sonra belli bir süre içerisinde talepte bulunulması gereken bir zamanaşımı süresi iştirak nafakası için uygulanmaz.
Boşanma davasının parçası olarak iştirak nafakası talep edilebilir. Talep, çocuğun yaş, eğitim durumu ve ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenir. Mahkeme, her iki ebeveynin mali durumunu göz önünde bulundurarak nafaka miktarını belirler. Karar verildikten sonra, nafaka ödemeleri başlar ve çocuk 18 yaşına gelene kadar devam eder. Erginlik yaşını geçmiş olsa bile özel durumlarda, örneğin eğitimine devam ediyor ise, nafaka talebi devam edebilir.
İştirak Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Türk Medeni Kanununa göre ebeveynlerin çocuklarına karşı olan nafaka yükümlülüğü, çocuklar ergin yaşa gelene dek devam eder. TMK’nun 328. maddesine göre; anne ve babanın, çocuğun ergin olmasından sonra dahi, eğitim hayatının devam ettiği durumlarda bakım borcu devam etmektedir. Bu sorumluluk, eğitim süreci tamamlanana kadar sürer ve ebeveynlerin maddi durumlarına uygun bir şekilde karşılanması beklenir.
Ergin olan ve eğitimine devam eden çocuklar için nafaka, eğitimin sonlanmasına kadar ebeveyn tarafından ödenmelidir. Ebeveynler, kendi mali durum ve koşullarını göz önünde bulundurarak, eğitime destek olmak zorundadırlar. Bu bakım borcunun kapsamı, çocuğun ihtiyaçlarını ve eğitim giderlerini içermekte, böylelikle çocuklarının eğitim hayatlarını sürdürebilmeleri için ekonomik destek sağlanmış olur.
Çocuk 18 yaşına ulaştığında ve reşit olduğunda, genellikle iştirak nafakası yükümlülüğü sona erer.
Çocuk ekonomik olarak bağımsız hale geldiğinde, yani kendi gelirini elde etmeye başladığında, iştirak nafakası ödemesi sona erebilir.
Eğer mahkeme, özel bir durumu dikkate alarak iştirak nafakasının sona ermesine veya süresini değiştirmesine karar verirse, bu kararla iştirak nafakası sona erer ya da ödeme süresi değişir.
Çocuğun veya nafaka yükümlüsünün ölümü ile iştirak nafakası yükümlülüğü sona erer.
Velayet hakkının diğer ebeveyne geçmesi halinde, iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü sona erer.
Çekişmeli Boşanma Davasında İştirak Nafakası
Boşanma sonrasında çocuğun velayeti, genellikle onun menfaatine en uygun olan ebeveyne verilir. Velayetin belirlenmesinde çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitim ihtiyaçları ve tarafların ekonomik durumu gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Velayet hakkı kazanan ebeveyn, çocuğun bakımı ile doğrudan sorumlu olurken, diğer ebeveyn ise çocuğun gelişimiyle ilgili kararlarda söz sahibi olmaya ve çocuğunu düzenli olarak görmeye devam eder.
İştirak nafakası ise, çocuğun bakımına katılmayan ebeveynin, çocukla ilgili mali yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayan bir tür finansal destektir. İştirak nafakasının miktarı belirlenirken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:
- Çocuğun ihtiyaçları: Eğitim, sağlık hizmetleri, günlük yaşam giderleri gibi temel ihtiyaçlar göz önünde bulundurulur.
- Ebeveynin ödeme gücü: Nafaka ödeyecek ebeveynin gelir, mal varlığı ve diğer finansal yükümlülükleri değerlendirilir.
- Çocuğun kendi geliri: Eğer varsa, çocuğun kendine ait bir geliri olup olmadığı ve bu gelirin miktarı incelenir.
- Eğitim ve sağlık giderleri: Çocuğun özel eğitim veya özel sağlık ihtiyaçları varsa bu giderler hesaba katılır.
İştirak Nafakası ile ilgili sıkça sorulan sorular
İştirak Nafakası hakkında büromuza sorulan sorulardan bazılarını aşağıda derledik.
İştirak nafakası maaşın yüzde kaçı?
İştirak nafakasının miktarını belirleme sürecinde, hakimin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır.
Nafaka miktarı, genelde belli bir oran üzerinden düşünülse de; aslında bu miktarın kazançların bir yüzdesi şeklinde statik bir hesaplamaya tabi tutulması her zaman mümkün değildir. Yani belirli bir yüzde üzerinden bir sınır çizmek çoğu zaman yanıltıcı olur.
Türk toplumunda yaygın bir yanılgı olarak, iştirak nafakası miktarının “maaşın dörtte birini geçmemesi gerektiği” yönünde bir inanış bulunmaktadır. Ancak, bu, hukuki bir kural değil, yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir inanıştır.
Hâkim, nafaka belirlerken birçok değişkeni göz önünde bulundurur ve her iki tarafın ekonomik gücünü değerlendirerek adil bir karar vermeye çalışır. Bu değerlendirme esnasında, ödeyici tarafın maaşı, nafaka miktarına etki eden önemli bir faktör olmakla beraber tek başına belirleyici değildir.
Sonuç olarak, iştirak nafakası miktarının belirlenmesi karmaşık bir süreçtir ve her bir dava kendi özgü koşulları ile ele alınmalıdır. Nafaka, sabit bir yüzdeye indirgenemez; nitekim tarafların maddi durumlarının adaletli bir şekilde dikkate alınması gerekir.
İştirak nafakası kaç yaşına kadar devam eder?
Ana ve babanın çocuklarına karşı olan bakım borcu, genel anlamda çocuğun reşit olana dek, yani ergin olana kadar süregelen önemli bir yükümlülüktür. İştirak nafakası, özellikle çocuğun reşit oluncaya kadar olan eğitim ve diğer temel ihtiyaçlarının karşılanmasını kapsar. Ancak, çocuk 18 yaşına geldiğinde eğer eğitim hayatına devam ediyorsa, iştirak nafakasının süresi de uzayabilir.
Asgari ücret alan biri ne kadar iştirak nafakası öder?
Asgari ücretli bir bireyin ödeyeceği iştirak nafakası miktarı, genelde maaşının bir oranı olarak belirlenir ve bu miktar mahkeme kararlarıyla tespit edilir. Mahkemenin nafaka miktarını belirlerken göz önünde bulundurduğu faktörler arasında tarafların mali durumu, çocukların ihtiyaçları ve yaş standardı gibi hususlar bulunmaktadır.
2024 itibariyle bir asgari ücretli eğer nafaka ödemekle yükümlüyse ve özel bir durumu yoksa, genel uygulamalar çerçevesinde aylık olarak yaklaşık 2.000 TL ile 3.000 TL arasında bir iştirak nafakası ödemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, ödeyeceği nafaka miktarı kişinin özel durumuna ve mahkemenin takdirine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
İştirak nafaka miktarı neye göre belirlenir?
İştirak nafakası, ebeveynlerin maddi imkanları ve çocuğun gereksinimleri ışığında, adaletli bir biçimde ve her iki tarafın da yaşam koşullarına uygun şekilde belirlenir.
İştirak nafakası toptan ödenir mi?
Medeni Kanun açısından, iştirak nafakasının aylık taksitler halinde ödenmesi esastır. İştirak nafakasının amacı, çocukların devam eden ihtiyaçlarını karşılamak olduğu için, toplu ödeme yöntemi uygun değildir. Ancak her hukuki meselede olduğu gibi, bu konuda da her olayın özgünlüğü ve mahkeme kararları önem taşımaktadır. Dolayısıyla kişisel durumlar ve mahkeme hükümleri ışığında farklı uygulamalar görülebilir.
İştirak nafakası nasıl düşürülür?
İştirak nafakasının azaltılması veya kaldırılması için mahkemeye başvuruda bulunmak ve bu başvurunun haklı nedenlerle desteklenmesi gerekmektedir. İştirak nafakası azaltma talebi, ancak yasal bir süreç sonunda kararlaştırılabilir.
İştirak nafakası 1 ay ödenmezse ne olur?
İştirak nafakası 1 ay ödenmezse icra takibi başlatılabilir. İcra takibi ile borçluya ödeme yapması için süre verilir. Tüm bu sürecin sonunda nafaka ödenmezse, icra ceza mahkemesinde dava açılarak nafaka borçlusuna 3 aya kadar disiplin ceza verilmesi talep edilebilir.
İştirak nafakası hangi hallerde kesilir?
İştirak nafakası, çocuğun 18 yaşına gelerek reşit olmasına kadar devam eder. Çocuğun yasal olarak yetişkin sayılmasıyla birlikte, çocuk için anneye ya da babaya ödenen nafaka yükümlülüğü sona erer.
Bazı özel durumlarda, çocuğun yasal olarak ergin sayılması için mahkeme kararı alınabilir. Bu karar verildiğinde, çocuğun yaşı 18’den küçük olsa bile, nafaka ödemeleri sonlandırılır. Çocuğun reşit olması ile birlikte, ne nafaka alacaklısı ne de borçlusu herhangi bir hukuki işlem yapma gerekliliğiyle karşı karşıya kalmaz.
Kadın evlenince iştirak nafakası kesilir mi?
İştirak nafakası doğrudan müşterek çocuğun ihtiyaçları için tahsis edilmiştir ve bu nedenle velayet hakkına sahip olan eşin medeni durumu nafaka yükümlülüğünü etkilememektedir. Bu sebeple kadın evlenince çocuk için ödenen iştirak nafakası kesilmez.