Bazı anne ve babalar tüm miraslarını erkek çocuklarına bırakmak isterler. Kız çocuklarına ise bir şey bırakmak istemezler. Peki, bu mümkün mü? Tüm çocuklara eşit miras bırakmak zorunlu mudur? Bir baba kendisine daha yakın hissettiği bir çocuğuna daha fazla mal bırakamaz mı? Yasalarımıza göre miras bırakanın tüm mirasçılarına eşit miktarda mal bırakması zorunlu değildir. Elbette ki bazı mirasçılarına daha çok mal bırakabilir. Ama bunun bir sınırı bulunmaktadır. Bu sınır ise mirasçıların saklı payıdır.
Muris muvazaasına bazen çocukları arasında ayrım yapmak isteyen anne ve babalar başvurur. Amaçları çocuklarından bazılarına hiç miras bırakmamak ya da yok denecek kadar mal bırakmaktır. Bazı durumlarda da kişi tüm mal varlığını eşine bırakmak için muris muvazaasına başvurur. İkinci evliliğini yapan erkekler, eşinin etkisi ile ve çocukları ile arasının bozulması sonucu mirastan mal kaçırmaktadırlar. Miras bırakanın sağlığında çocukları arasında mal paylaşımı yapması yaygın bir uygulamadır.
Kimi zaman kura çekilmekte ve çocuklar adına tescil gerçekleşmektedir. Bu devir satış gösterilerek gerçekleşmektedir. Miras bırakanın sadece mirasçılarından birine ya da birkaçına pay vermiş olması, paylaştırma söz konusu olsa bile makul ve hoşgörü sınırlarını aşan bir dengesizlik bulunduğu takdirde bu paylaştırma değil mirasçılardan mal kaçırma sayılır. Pay almayan veya daha az pay verilen mirasçı veya mirasçıların dava açma hakkı bulunur. Öte yandan, miras bırakanın, sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmış olması durumunda, mal kaçırmak amacından söz edilemez.
Ayrıca ikinci eşinin etkisinde kalıp çocuklarından miras kaçıran bir çok baba bulunmaktadır. Eşinin ölümü sonrasında veya boşandıktan sonra yeniden evlenen kişiler üvey annenin ya da kardeşlerin etkisiyle, ilk evlilikten olan çocuklardan mal kaçırmakta.
Muris Muvazaası Nedir?
Muris muvazaası miras bırakanın yaptığı hileli işlem ile mirasçılardan mal kaçırmasıdır. Bu sebeple açılan birçok tapu iptali davası bulunmaktadır. Esasında muris muvazaası davasını sadece taşınmazlar için açılabilirsiniz. Taşınır mallar için muris muvazaasına dayalı tapu iptali davası açılamaz. Muris miras bırakan kişi demektir. Muvazaa ise hileli işlem anlamındadır. Muris muvazaası ise miras bırakanın yaptığı hileli işlemdir.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için yaşanmış bir örnek üzerinden somutlaştıralım. Babam vefat etti, vefat ettiğinde ikinci eşi ile birlikte yaşıyordu. Mirasçılık belgesinde 16 pay gözüküyor. Dört pay eşine verilmiş, her bir çocuğuna da 3 pay verilmiş. Bildiğimiz kadarıyla babamın 4 dairesi vardı. Tapuya gittiğimde babamın daireleri satış yapılmış gözüküyor. Ne yapabiliriz?
İstanbul Kadıköy’de olan dairesini 2000 yılında eşine satmış. Balıkesir Burhaniye’de olan yazlığını 2008 yılında yine eşine satmış. Kastamonu Cide’deki iki tane evini de 2019 yılında satmış gözüküyor. Babam 1995 yılında şu anki eşi ile evlenebilmek için annemden ayrılmıştı. Ondan bir tane kardeşim var. Yani babam üstüne hiçbir şey yapmamış, her şeyini sonraki eşinin üstüne vermiş. Kastamonu’daki iki daire normalde annem ile ilk evlendiği dönemde annemin altınları ile alınan arsanın müteahhit verilmesi ile yapılan daire.
İşte bu anlatılanlar tam bir muris muvazaası örneği. Bu kişinin muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açması gerekmektedir. Bu tür davalar geniş hukuki bilgi gerektirmektedir. Davada neyi ispat etmeniz gerektiğini ve nasıl ispat edebileceğinizi çok iyi bilmeniz gerekmektedir. Bu sebeple muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açmadan önce mutlaka bir avukattan yardım almanızı öneririm.
Muris Muvazaası Nasıl Yapılır?
Medeni kanunumuz mirasçıların ne oranda pay alacağını düzenlemiştir. Ancak miras bırakan kişiler var olan mirasçılarından bazılarını daha çok sevdikleri için malvarlıklarının tamamını ya da büyük bir kısmını onlara bırakmak istiyorlar. Miras bırakan kişiler hayatta iken mallarını çocuklarından birine satmış gibi göstermekte ancak gerçekte bu satım işleminden karşılık almamaktadırlar. Bu işlem diğer çocukların mirastan ya hiç pay alamamalarına ya da hak ettiğinden daha az pay almasına sebep olmaktadır. Bu işlemlere muris muvazaası denilmektedir.
Mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Muris muvazaasında, baba ya da anne, çocuklarından birine evini ya da arsasını satış gösterir. Bunun için tapuya giderler ve işlemi kâğıt üzerinde satış olarak yaparlar.
Tapu memuru sorduğunda da satış parasının elden alındığını söylerler. Bazı kişiler ise, satışın gerçek olduğundan şüphelenilmesin diye bankadan para göndermektedirler. Muris muvazaası davalarında çok karşılaşılan bir diğer durum ise taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle satılmış gösterilmesidir. Gerçek bedelin çok altında bir değer üzerinden yapılan satış, muris muvazaası olduğuna işaret eder.
Muvazaalı devirde tapu kütüğünde işlem satış olarak gösterilir. Gerçekte ise satış yoktur, bağış vardır. Zira satış bedeli ödenmemiştir. Herhangi bir bedel ödenmemişse gerçek bir satış yoktur. Zaten alan kişinin ödeme gücü de yoktur. Özellikle birden fazla taşınmaz söz konusu ise ya da değerli bir taşınmaz satıldıysa. Hileli satış gerçek bir satış değildir. Miras bırakan kişinin yaptığı satış işleminin aldatıcı nitelikte olduğu tespit edilirse, dava sonucunda tapu kaydı iptal edilir. Mahkemenin vereceği karar ile geçmişte gerçekleştirilen satış işlemi hükümsüz olur.
Hileli satışla mirasçılarından mal kaçıran kişiler, genellikle ileride dava açılacağını bilirler. Bunu önlemek için de emanetçi kullanırlar. Yani mal kaçırmak istedikleri kişiye doğrudan satış yapmazlar. Aracı kullanırlar ve en sonunda aracıdan oğluna veya kızına devretmesini isterler. Örneğin kızına mal kaçırmak isteyen bir anne, evini damadına satış yapmış gibi gösterir.
Böylelikle tapu iptalini önlemek ister. Bu konuda bize gelen bir soru şöyledir. “Annem sağ fakat babam vefat etti. Annem kendi dairesini damadının üzerine verdi. Aslında tüm mirası kız kardeşime bırakmak istiyor. Ben dava açamayayım diye de kardeşimin eşine sattı gösterdi.” Burada muris muvazaası oluşmuştur. Bir diğer soru ise şöyledir. “Kızlardan mal kaçırıp çok fazla el değiştirme işlemi kızların lehine çözülebilir mi?” Taşınmazı kaç defa el değiştirdiğinin bir önemi bulunmamaktadır. İsterse arada 10 tane emanetçi olsun.
Muris Muvazaası Davası
Muris muvazaası davası dayanağını Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme Kararından almaktadır. Bu karar Yargıtay Genel Kurulu tarafından 1974 yılında verilmiştir. Yargıtay’ın bu kararları kanun metni gibi kabul edilir. Tüm mahkemeler bu kararlara uymak zorundadır. Muris muvazaası nedeniyle açılacak davalarda bu kararın çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Peki bu davayı kime karşı açacaksınız? Doğru kişiye dava açmanız çok önemli. Yanlış kişiye açacağınız davanız ret edilecektir. Ayrıca sizin dava açma niyetiniz ortaya çıkacağı için, tapuyu ellerinden çıkarmayı deneyebilirler. Bu sebeple davayı doğru kişiye açmanız çok önemlidir.
Davanın kime karşı açılacağı gibi ne zaman açılacağı da önemli bir sorudur. Babam 75 yaşında, aklı dengesi yerinde rapor alarak tapudan hissesinin satışını bana yaptı. Acaba kardeşlerim tapuyu bozdurabilirler mi? Babanız hayatta olduğu sürece kardeşleriniz size dava açamazlar. Dava açarlarsa, açtıkları dava reddedilir. Ancak babanızın vefatından sonra dava açabilirler.
Muris muvazaası davasını kimler açabilir? Bu davayı tüm yasal mirasçılar açabilirler. Saklı paylı mirasçılar açabileceği gibi saklı paylı olmayan kişiler de bu davayı açabilirler. Muris muvazaası davasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Diyelim ki bir baba dört kızından mal kaçırmış ve tüm arsalarını erkek çocuklarına hile ile devretmiş olsun. Bu dört kızın birlikte dava açmaları zorunlu değildir. Aralarından sadece biri bile tek başına dava açabilir. Diğer kardeşleri dava açmadı diye onun davası ret edilmez.
Mirastan mal kaçırma davası, miras bırakan kişinin ölümü sonrasında herhangi bir zaman dilimi içerisinde açılabilir. Fakat mirastan mal kaçırma durumunun ispat edilmesi, davanın mirasçının lehine sonuçlanması adına önemlidir. Bu nedenle sürecin iyi analiz edilmesi ve yapılan tapu devir işlemlerinin muvazaalı olup olmadığını belirlenmesi gerekmektedir. Mirastan mal kaçırmanın ispat edilmesi halinde ise mirasçılar, mirastan hak talep edebilir.
Muris muvazaası davası özünde bir tapu iptali davasıdır. Dava sonunda miras hisseniz oranında adınıza tapu kaydı yapılmasına karar verilir. Ancak bazı durumlarda muris muvazaası davası bedele dönüşebilir. Eğer siz dava açmadan önce tapu iyi niyetli üçüncü kişilere devredildiyse tapu onların adına kalmaya devam eder. Bu kişilerin iyi niyetleri korunur ve tapuları ellerinden alınmaz. Böyle bir durumda size tapudan hisse verilemediği için hissenizin değeri kadar para ödenmesine karar verilir. Dava bundan sonra tazminat davası olarak devam eder.
Bazı miras bırakanlar yaptıkları hileli devirlerin sonradan iptal edilmemesi için araya emanetçi koymaktadırlar. Yani satışı direkt oğlunun adına yapmaz da güvendiği bir kişiye emanetçi olarak devreder. Gerçek bir satışın olmadığı ve hileli devir olduğunu ispat edebilirsiniz, tapu devrinde arada başkalarının olmasının bir önemi bulunmaz.
Muris Muvazaası Davasını Kimler Açabilir?
Saklı paylı olan ve olmayan tüm mirasçılar muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açabilirler. Kendisinden mal kaçırılan mirasçılar bu davayı açabilirler. Bu konuyu bir örnek ile somutlaştırmak istiyoruz.
Dedem zamanında köydeki yerlerini oğluna yani dayıma vermiş. Hayattayken de annem ve teyzelerim bir şey istemedi ve annem vefat etti. Ben torun olarak dayımdan annemin baba hakkı miras isteyebilir miyim? Evet, annenizin mirasçısı olarak siz de dava açabilirsiniz. Eğer tek çocuk değilseniz davayı kardeşlerinizle birlikte açmalısınız.
Muris Muvazaası Kime Karşı Açılır?
Açılan muris muvazaası davası ile tapu kaydının iptali talep edilir. Tapu kaydının iptal edilebilmesi için lehine miras kaçırılan kişi adına kayıtlı olması gerekir. Davanın tapuda taşınmaz maliki görünen kişiye açılması gerekir.
Örnek: Eşimin babası rahmetli oldu. Eşim ile beraber 3 kardeşler. Kayınpeder on sene önce ikinci evliliğini yapmıştı. Sağlığında tapusu kendi üstüne olan İstanbul dışında iki dairesi bulunuyordu. Seksen iki yaşında iken her iki daireyi de evlatlarına haber vermeden yeni eşine satmış. Eşinin o daireleri alabilecek ekonomik gücü yoktu. Bu olayda davanın üvey anneye açılması gerekmektedir; çünkü iki tane daire ona devredilmiş.
Muris Muvazaası Dava Açma Süresi
Muvazaaya dayalı bu davalarda herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi yoktur. Bu sebeple tapu devrinin üzerinden otuz yıl geçmiş de olsa dava açabilirsiniz. Aradan uzun zaman geçmiş olması davanın reddedilmesine sebep olamaz. Buna rağmen dava açmak için uzun süre beklememenizi öneririz. Geçen süre içinde söz konusu taşınmaz başkalarına devredilebilir ve elden çıkarılabilir.
Annemin vefatı sonrasında 2016 ve 2018 yıllarında babam tüm mal varlığını elden çıkardı. Bir kısmını direk erkek kardeşime bir kısmını ise başka birine satış gösterip sonra da gelini yanı erkek kardeşim üzerine satış yapmışlar. Babam hayatta benim dava açabilmek için satış tarihinden itibaren bir süre gibi bir durum söz konusu mudur? Miras bırakan kişi hayattayken muris muvazaası davasını açamazsınız.
Muris Muvazaası Zamanaşımı 10 Yıl
Babam 1995 yılında vefat etti. Üvey analığa evi ve çevre bahçeleri devretmiş. Bu konuda zaman aşımı var mı? Muris muvazaası davası açmak için belirli bir süre var mı? 10 yıl geçmiş olsa bile dava açabilir miyim? Bazı davalar zaman aşımı süresine bazıları da hak düşürücü süreye tabidir. Hak düşürücü süre ile zamanaşımı farklı kavramlardır. Hak düşürücü süre sonunda hakkınız ortadan kaybolur. Bir daha bu hakkınızı talep edemezsiniz. Zaman aşımı süresi ise hakkı ortadan kaldırmaz; ancak davalı taraf karşı koyarsa talep edilemez.
Bazı davalar için zaman aşımı süresi 1 yıldır. Bunun yanında zaman aşımı süresi 5 yıl olan davalar da vardır. Kanunda zaman aşımı süresi belirtilmeyen davalar için bu süre 10 yıldır. Muris muvazaası davası için ise 10 yıllık zaman aşımı söz konusu değildir. Peki, muris muvazaası sebebiyle açılan tapu iptali davası için zaman aşımı süresi ne kadardır?
Muris Muvazaası Zamanaşımı
Babam vefat etmeden önce bir daireyi ve dükkânı iki abime vermiş. Benim de hakkım olabilir mi? Babam 1998’de vefat etti. Hakkımı kayıp mı ettim? 25 sene sonra dava açabilir miyim? Mal kaçırmada zaman aşımı var mıdır? 40 yıl geçse bile geriye dönük mal kaçırma davası açabilir miyim? Bir babanın çocuklar arasında yapmış olduğu haksızlık yıllar sonra da öğrenilebilir. Aradan 40 yıl geçse bile muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Çünkü bu davada zaman aşımı süresi yoktur.
Dayım dedem yaşarken tarlaları satıldı olarak gösterdi. Sonra bu tarlaları dayımın oğlu üzerine aldı. Biz bunu bozdurmak için ne yapabiliriz? Dedem 25 yıl önce öldü. Muris muvazaası davasında zamanaşımı süresi yoktur. Bu sebeple aradan 25 yıl süre geçse de dava açabilirsiniz. Davanız süresinde açılmadı diye ret edilemez.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Mirastan mal kaçırma davalarıyla ilgili merak edilen konulardan bir diğeri de davanın hangi mahkemede açılması gerektiğidir. Muris muvazaası davası aslında tapu iptali ve tescili davasıdır. Bu sebeple de mal kaçırma davalarına Asliye Hukuk Mahkemeleri bakar. Bu dava türünün açılması için gidilmesi gereken yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesidir. Mirastan mal kaçırma sebebiyle açılacak olan davaları taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemede açmalısınız. Mirastan kaçırılan taşınmazlar birden fazla taşınmazlar birden fazla ve farklı şehirlerde olabilir. Bu gibi durumlarda, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerdeki mahkemede dava açılabilir. Bu davada tüm tapuların iptalini talep edebilirsiniz. Farklı şehirlerdeki mahkemelerde dava açmanıza gerek kalmaz.
Avukatın Önemi
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası kazanılması emek gerektiren zor miras davalarındandır. Bu davada ispat etmeniz gereken hususları iyi bilmeli ve ne şekilde ispat edebileceğiniz üzerine uzunca düşünmelisiniz. Muris muvazaası davasını miras avukatları ile açmanızı öneririz. Bu davaların değerleri yüksek olduğu için, kaybetmeniz durumunda karşı tarafın avukatına ödeyeceğiniz ücret ile harç ve masraflar bir hayli yüksek olacaktır.
Muris Muvazaası Davası Ne Kadar Sürer?
Miras davalarıyla ilgili olarak avukatlarına en çok sorulan sorulardan biri de bu davaların ne kadar süreceğidir. Dava süresi açılacak olan davanın türüne göre değişecektir. Ayrıca davanın hangi adliyede açıldığı, dinlenecek tanık sayısı, dava konusu taşınmazların sayısına bağlı olarak dava süresi değişir.
Davanın ilk aşaması dilekçeler aşamasıdır. Bu aşamada hem davacının hem de davalının iki tane dilekçe verme hakkı vardır. Dilekçeler aşamasından sonra ön inceleme duruşması yapılır. Bu duruşmada anlaşmazlık tespit edilir ve delillerin toplanmasına başlanır. Sıradaki aşama tahkikat aşamasıdır. Tahkikat aşamasında hakim tanıkları dinler. Hâkim tanıkları teker teker dinler. Tanıklara önce yemin ettirilir. Hâkim tanıkları dinledikten sonra avukatlar tanıklara sorular sorar. Celse arasında hakim keşif yapar ve bilirkişi taşınmazların değerini tespit eder.
Değer tespitini bilirkişiler yapar. Bilirkişi raporlarına karşı avukatlar beyanda bulunur. Tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanır ve hâkim karar verir. İstanbul gibi büyük şehirlerde mahkemelerin karar verme süresi bir buçuk ile iki yıl arasında değişmektedir. Taraflar talep ederlerse mahkemenin verdiği karar incelenmek üzere üst mahkemeye ve devamında Yargıtay’a da gidebilmektedir. Mahkeme kararının kesinleşmesi beş – altı yıl sürebilmektedir. Bu süre daha fazla da olabilir.
Babanın Sağlığında Mal Kaçırması
Anne öldükten sonra ikinci evliliğini yapan erkekler bazen ikinci eşlerinin etkisi ile ilk evliliklerinden olan çocuklarından miraslarını kaçırmaktadırlar. Kimi durumlarda üvey anne eşinin, çocukları ile olan görüşmelerini bile sınırlamaktadırlar. Ne yazık ki bazen erkek, mal varlığının hepsini ikinci eşine ve ikinci evliliğinden olan çocuklarına devretmektedir. İlk evlilikten olan çocuklara hiç bir şey bırakmazlar. Baba hayatta olduğu sürece muris muvazaasına dayalı tapu davası açılamaz. Bazı babalar ise tüm mal varlığını erkek çocuklarına bırakmak isterler. Bu babaların kız çocuklarından mal kaçırma istekleri orta çağ düşünce yapısından kaynaklanmaktadır. Henüz on dokuz yaşına yeni girmiş, hiçbir çalışması ve birikimi olmayan erkek çocuklara çok değerli taşınmazlar satılmış gibi gösterilmektedir.
Babanin Kizindan Mal Kacirmasi
Muris muvazaası davası ile daha çok kız çocukları mağdur edilmektedir. Ataerkil toplumlarda mal varlığının aile içinde kaldığı inancı ile kızların miras alması önlenmek istenilmektedir. Kız çocukların mirastan pay alamaması için, mal varlıkları erkek çocuklara satılıyormuş gibi gösterilir. Hileli işlemler ile erkek çocuklar adına arsa, daire, dükkan da satın alınır.
Babam kız kardeşlerimi ve beni mal varlığından mahrum bırakıyor. Babam yetmiş yaşında. Biz on bir kardeşiz beş kız altı erkek. Babamın elli milyona yakın mal varlığı var. Ben çok tepki gösterdiğim için erkek kardeşlerim tarafından tehdit ediliyorum. Babam seni evlatlıktan reddederim diyor. Dedem de aynı şekilde yaptı. Dedem daha yaşıyor yüz dört yaşında. Biz babamızı beklersek daha çok bekleriz. Asla bizi sevmedi ve insan olarak görmedi daha da görmeyeceğini sözlü olarak söylüyor. Mal kaçırıyor erkek kardeşlerim. Eşlerinin adına başka şehirlerde mal ediniyorlar. Kız olarak doğduğumuz için bize hep suçlu gözüyle baktılar.
Tenkis Davası ile Muris Muvazaası Davası Arasındaki Fark Nedir?
Tenkis davası, sıklıkla muris muvazaası davası ile karıştırılmaktadır. İki davanın da esas amacı, miras bırakan kişinin her türlü mirasçıya karşı gizli tasarruf yöntemi ile mal kaçırmasının önüne geçmektir. İki davayı da açan kişiler, miras haklarına uygulanan tecavüz sonrası yaşanmış olan mağduriyetin giderilmesini istemektedir.
Tenkis davasının ilk farkı zamanaşımı süresidir. Tenkis davasının açılabilmesi için ilk olarak vasiyetnamenin açılmasının veyahut da mirasın bölünmesinin üzerinden en fazla 10 yıl geçmiş olması gerekmektedir. 10 yıldan sonra hak düşürücü süre devreye gireceği için, bu dava türünün açılması mümkün değildir.
Ayrıca bir kişinin tenkis davası açabilmesi için kesinlikle saklı pay mirasçısı olması gerekmektedir. Saklı pay mirasçısı dışında yer alan herhangi bir mirasçı bu gibi bir durumla karşı karşıya kaldığında tenkis davası açma hakkına sahip değildir. Bu kişiler, tenkis yerine muris muvazaası davası açmalıdırlar.
Muris Muvazaası Yargıtay Kararları
Mirastan mal kaçırma davası ile ilgili çok daha detaylı bilgi edinebilmek için Yargıtay kararlarına bakılması gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere mirastan mal kaçırmanın farklı parametreleri bulunur. Bunlardan biri, ölünceye kadar bakım sözleşmesi durumudur. Miras bırakan kişinin bakımının yapılması durumunda, muvazaalı işlem bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Ölünceye kadar bakım sözleşmesinin düzenlendiği tarihte, bakım alacak kişinin özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması gibi bir zorunluluk yoktur. Bunun yanı sıra bakım alacak kişinin sözleşmenin yapıldığı tarihte yaşı, fiziksel durumu, aile şartları ve ilişkileri gibi hususlar incelenebilir.
Miras bırakan kişinin mirastan mal kaçırmak için eylemlerde bulunuyor olup olmadığının tespiti oldukça önemlidir. Bu nedenle şartların titizlikle incelenmesi ve yapılan eylemlerin gerçek amaçlarının belirlenmesi gerekir. Bu durumda, eldeki verilerin analizi, mirastan mal kaçırma gibi bir durumun olup olmadığının anlaşılmasını mümkün kılar.
Miras bırakan bir kişinin malını tapuda satış yoluyla üçüncü bir kişiye devretmesi sırasında, malın gerçek değeri ile gösterilen değer arasında farklılıklar bulunabilir. Fakat bu durumun tek başına mirastan mal kaçırma davası için yeterli olmadığını söylemek gerekmektedir. Bu ve bunun gibi hususların her biri oldukça önemlidir. Fakat tek başına yeterli olmadıkları için farklı olgu ve durumlar üzerinden incelemeler gerçekleştirilmelidir.
Muris Muvazaası Kabul Olmayan Haller
Miras bırakan kendisine bakan çocuklara daha çok pay vermesi muris muvazaası olarak kabul edilemez. Miras bırakanın mirasçılardan birine ya da birkaçına karşı gerçekleştirdiği satış işlemlerinin tamamı muvazaalı kabul edilemez. Eğer miras bırakanın gerçek irade ve amacının diğer mirasçılarından mal kaçırma olmadığı, kendisine özenle bakan davalıya minnet duyguları ile taşınmazlardaki paylarını temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği ispatlanabilir ise bu satış işlemi geçerli sayılır.
Yargıtay bir kararında sürekli hastaneye gitmesi gereken miras bakanın tüm tedavi sürecinde yanında olan ve evinde ona hizmet eden gelinine satış yolu ile taşınmaz bırakmasını mal kaçırma olarak kabul etmemiştir. Yargıtay bu satış işleminde bedel olarak para alınmadığını fakat verilen hizmetin satış bedeli yerine geçtiğini kabul etmiştir.
Muris Muvazaasında Tanık Beyanları
Muris muvazaası davasında ortada hileli bir işlem olup olmadığının anlaşılabilmesi için miras bırakanın asıl iradenin belirlenmesi çok önemlidir. Muris muvazaasının varlığından bahsedebilmek için miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırma amacıyla işlem yapması şarttır. Miras bırakan öldüğü ve artık hayatta da olmadığı için devir işlemindeki amacını tespit edebilmek için tanık dinlenir. Eğer mirasçılardan mal kaçırma amacı yoksa; tapu devri bedelsiz de olsa, muris muvazaası yoktur.
Yargıtay kararları, bu konunun anlaşılması ve şekillenmesinde çok önemli bir nokta olarak belirlenmiştir. Alınan kararlara göre bir muris muvazaası durumunda asıl iradenin anlaşılması amacıyla şu hususlar göz önünde bulundurulmalıdır: ülkemizin ve tarafların yaşadıkları bölgenin gelenekleri ve görenekleri, miras bırakanın hileli işlem yapmak için geçerli bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı tarafın alım gücünün ve ekonomik gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile gerçek değer arasında aşırı farkın olup olmadığı.
Muris Muvazaası Cevap Dilekçesi
Dava dilekçesinin mahkemeye verilmesi ve masrafların ödenmesi ile dava açılmış olur. Mahkeme önce dava dilekçesini inceler ve eksik bir husus olup olmadığını kontrol eder. Dava dilekçesinin bir örneği mahkeme tarafından davalı taraflara posta ile tebliğ edilir. Mahkeme evrakının size teslim edilmesi ile davaya cevap verme süreniz başlar. Muris muvazaası davasında cevap verme süreniz iki haftadır. Süresi içinde davaya cevap dilekçesi hazırlamalı ve mahkemeye sunmalısınız. Cevap dilekçesinde savunmalarınızı ve iddialarınız yazmalı ve delillerinizin neler olduğunu yazmalısınız. Muris muvazaası cevap dilekçesinin hazırlanması konusunda mutlaka bir avukattan yardım almalısınız.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1 Kardeş Arasında Mal Kaçırma
Babam abime evin tapusunu vermiş. Tapuda yaptıkları devir işlemini satış göstermişler. Evin intifa hakkı babamda kalmış ama mülkiyeti abimin olmuş. Babam kızlarından mal kaçırmak için böyle yaptı ve abim tüm arsaların tapusunu üzerine almış. Babam yaptığından çok pişman ve geri almak istiyor. Abimden hiç para almadı. İtiraz edersek haklarımızı alabilir miyiz? Babanız hayatta olduğu için sizlerin dava açma hakkı bulunmamakta. Babanızın vefatından sonra muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açabilirsiniz. Bunun yanında eğer şartları taşıyorsa babanız hata, hile, korkutma sebebiyle tapu iptal ve tescil davası açabilir.
Soru 2 İkinci Eş Üzerine Mal Kaçırma
Annem öldükten sonra babam ikinci evliliğini yaptı. Biz toplam yedi kardeşiz. Babam bize kızdı ve üvey annenin etkisiyle; mallarının yarısını kardeşimin yarısını da karısının üstüne yapıyor. İlerde bozma şansımız var mı? Mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılan tapu devirleri iptal edilebilir. Bunun için miras bırakan öldükten sonra tapu iptal davası açılması gerekmekte.
Soru 3 Muris Muvazaasında Zaman Aşımı Süresi
Dedem var olan taşınmazını sağken amcamın oğluna satış göstermiş ve banka kayıtlarında herhangi bir para ödemesi söz konusu değil. Babam 09.07.2015 yılında dedem 03/10/2016 yılında vefat etti. Ben bu durumu yeni öğrenmiş bulunmaktayım. Bu muvazaalı satışın iptali için herhangi bir zaman aşımı var mıdır. Muris muvazaasına dayalı tapu iptal davalarında herhangi bir zaman aşımı ve hak düşürücü süre yoktur. Her zaman tapu iptal davası açabilirsiniz.
Soru 4 Muris Muvazaası ile Kızlardan Mal Kaçırma
Benim dedem öldü ve annemlere mirasından hiç bir şey vermedi. Dedem mirasını sağlığında oğullarına ve ikinci eşinin üzerine yapmış sanırım. Ölünce kızlara mirasından pay olmadı. Bu durumda muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açabilirsiniz. Davada dedenizin mal kaçırma amacını ispat etmeniz gerekmektedir.
Soru 5 Mal Kaçırma Amacının Varlığı
Annem vefat eti ve annemden babama düşen miras hakkını para karşılığı ben satın aldım. Kardeşlerim bu satışı biliyor. İleride sorun olur mu? Eğer ortada gerçek bir satış varsa ve diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı yoksa açtıkları davayı kaybedeceklerdir.
Soru 6 Tapunun Elden Çıkarılması
Biz toplam altı kardeşiz, babam ölmeden önce abime bir dükkânı sağlık raporu alarak satış yapmış. Sonra abim tapuda oğluna bağış yapmış. Oğlu da yabancı birine satmış. Üçüncü kişinin ele geçen bu tapu iptal olur mu? Anlatılan olayda tapu iyi niyetli üçüncü kişi adına kayıtlı. Bu sebeple tapu kaydının iptali mümkün değildir. Tapuda malik görünen kişi parasını ödeyerek satın aldığı için tapusu iptal edilmez. Kendisinden mal kaçırılan kişiler ise kaçırılan taşınmazın bedeli üzerinden kendisine tazminat ödenmesini isteyebilir.
Soru 7 Muris Muvazaası Davasını Açmayan Hak Kazanabilir mi?
Rahmetli eşim benimle evlenmeden üzerine olan bir araziyi çocuklarından birinin üstüne yapmış. Ben bunu öldükten sonra öğrendim. Eğer çocukları birbirlerini mahkemeye verirse bana hak çıkar mı ya da ben mahkemeye versem hak alabilir miyim? Bu olayda hem siz dava açabilirsiniz hem de eşinizin diğer çocukları dava açabilirler. Birlikte dava açmanız zorunlu değil, tek tek ya da birlikte dava açabilirsiniz. Siz dava açmazsanız onların açtıkları dava sonunda size bir hak verilmez. Hak almak istiyorsanız sizin de dava açmanız gerekiyor.
Soru 8 Küçüklerin Muris Muvazaası Davası Açması
Ben alt yıl önce eşimden ayrıldım. on altı ve on dokuz yaşlarında iki kızım var. Biz ayrıldıktan altı ay sonra kızların dedesi vefat etti. Kızların babası, ben hak iddia ederim diye, hakkı olan bütün mirası hakkını kendi kardeşine devretmiş. Ben bunu yeni öğrendim kızlarım adına ne yapabilirim. On dokuz yaşında olan kızınız yetişkin olduğu için onun adına siz dava açamazsınız. Miras dededen çocukların babasına geçmiş durumda. Eski eşiniz babasından kalan mirası istediği gibi harcayabilir. Eğer küçük kızınız için muris muvazaasına dayalı dava açmak istiyorsanız şu an açamazsınız.
Soru 10 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Annem kendi üzerinden evini önce teyzemin üzerine yaptı. Sonra teyzem kardeşimin üzerine yaptı. Şimdi tapu kardeşimin üzerine. Biz mahkeme açsak kazanabilir miyiz? Söz konusu bu olayda emanetçi üzerinden muris muvazaası var. Davayı kardeşinize açabilirsiniz.
Soru 9 Küçüklerin Muris Muvazaası Davası Açması
Biz anne ve baba bir toplam dört kardeşiz. Annem köydeki bir ev ve arsasının tapusunu en küçük erkek kardeşime verse ilerde itiraz edebilir miyiz? Sorunuzda yeterli açıklama olmadığı için net bir cevap verebilmek mümkün değil. Eğer anneniz diğer çocuklarına miras bırakmamak için tüm malını en küçük erkek kardeşinize devrettiyse; muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açabilirsiniz.
Soru 11 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Babam sağ iken evin tapusunu halamın üstüne vermiş. Şuan bu evde abim oturuyor. Bu evin tapusu halamın ya da onun oğlunun üstünde. Ben hak iddia edebilir miyim? Abin ölene kadar orada oturacak dediler ama tapu onların üzerine. Abim ölse ev yine bana düşmez. Ne yapabilirim? Bahsettiğiniz olayda emanetçi üzerinden muris muvazaası var. Eğer iddialarınızı ispat edebilirseniz tapu iptal olur ve miras payınıızı alabilirsiniz.
Soru 12 Dede Torun Muris Muvazaası
Ben beş yaşındayken babam vefat etti. Baba tarafıyla aram iyi değil. Dedemin üç katlı ve her katında bir daire bulunan apartmanı vardı. Sanırım bana miras kalmasın diye dedem bu daireleri önce aileden olmayan birilerine satmış; ancak daha sonra halamlar ve amcam almış. Dedem ölmeden önce yapmış bu işlemleri. Bu durumda ben miras hakkım olmadığını düşünüyorum. Bu durumda yapılabilecek bir şey var mıdır bunu sormak istiyorum size? Dedenizin sizden mal kaçırmak amacıyla söz konusu tapu devrini yaptığını ispat edebiliyorsanız muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açabilirsiniz.
Soru 13 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Diyelim ki bir baba bütün mal ve maddi varlıklarını ikinci eşinden olan oğlunun üzerine yapmış olsun. Bazı yerleri başkalarının üzerine satış yaparak sonra o kişilerden oğluna satış yapmış olsun. Böyle bir durumda yapabilecek bir şey var mı? Eğer mirastan mal kaçıran baba yaşıyorsa dava açılamaz. Dava açma hakkı miras bırakanın ölümü ile doğmaktadır.
Soru 14 Muris Muvazaası Yetkili Mahkeme
Annem 88 yaşında, haberim olmadan hileli satış yaptı. Tüm mirasını kardeşime devretti. Kardeşime verdiği ev, bağ ve bahçe İzmir’de, dükkânlar ise Bursa’da bulunuyor. Ben İstanbulda yaşıyorum. Davayı İstanbul’da açabilir miyim? Ne yazık ki davanız İstanbulda görülmez. Davanız ya İzmir’de ya da Bursa’da yer alan asliye hukuk mahkemesinde görülecektir.
Soru 15 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Babadan kalan evlerimiz vardı ve annemiz hile yoluyla iki kızdan kaçırıp erkek çocuğa verdi. Annem 24 saatliğine bir başkasına satış yapıyor sonra erkek kardeşe veriyor. Oda iki kıza hiçbir hak vermeden satıyor. Annemin babam öldükten sonra sattığı yerleri tespit edebiliriz değil mi?
Soru 16 Altmış Beş Yaş Üstü Satış
Babam altmış beş yaşında. Biz dört kardeşiz; iki kız iki erkek. Babam iki erkek kardeşimle birlik olup mirasını oğullarına vermek için uğraşıyor. Babam altmış beş yaşın üzerinde olduğu için bizim imzamız olmadan işlem yapabilir mi? Akli melekeleri yerinde ise doksan yaşında bile işlem yapmasına engel yok.
Soru 17 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Bundan yaklaşık on beş sene önce anneannem vefat etti. Dayım da bundan istifade ederek, dedemi kandırıp bütün mal varlığını kendi üstüne yaptırıyor. Sonrasında ise kayın biraderine satıp sonra geri alıyor. Yıllar sonra anneme bir zarf geliyor, evlatlıktan ret edildiğine dair. Yaklaşık 5-6 sene önce dedem vefat ediyor fakat dayım dedemin tüm mal varlığını kayın biraderine satıp tekrar aldığı için biz miras sahibi olamıyoruz. Eğer muris muvazaasına dayalı dava açmak istiyorsanız bu davayı dayınıza karşı açmalısınız.
Soru 18 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Dedem ölmeden önce dayıma değil de önce onun kayınbiraderine satış yapmış. Ondan da dayıma satış yapılmış. Bu işlem bozulabilir mi? Eğer dedenizin mal kaçırma amacıyla bu devirleri yaptığını ispat edebilirseniz mahkeme dayınız adına olan tapuların iptaline karar verecektir. Aradan uzun süre geçmiş olsa da bu davayı açabilirsiniz.
Soru 19 Muris Muvazaası Sebebiyle Tazminat Davası
Babam bundan on sene önce adına kayıtlı arsayı kardeşime devretti. Kardeşim arsayı müteahhide verdi ve şuan oraya ev yapıldı. Kardeşim kendisine verilen bütün daireleri sattı. Babam henüz sağ olduğu için bir şey yapamıyorum. İlerde bu konuyla alakalı dava açabilir miyim? Anlattığınız olayda artık tapu iptal davası açmak mümkün değil; çünkü taşınmazlar iyi niyetli üçüncü kişilere satılmış. Böyle durumlarda davaya tazminat davası olarak devam edilir. Miras payınıza düşen arsa hissesinin para karşılığı olarak tazminat talep edebilirsiniz.
Soru 20 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Annemlerin Malatya’da bir tarlaları var. Dedem elli yıl kadar önce bu tarlayı başkasının üzerine devretmiş. Ondan sonra tarlayı büyük oğlu devir almış. Tekrar başkasının üstüne devretmişler. Şu an küçük oğlunun üzerinde on sekiz büyük oğlunun üzerinde üç dönüm tarlaları var. Annem ve teyzelerim bu tarladan hak almak istiyorlar, mahkemeye versek alabilir miyiz?
Soru 21 Muris Muvazaası Birlikte Dava Açmak
Anneannem sağlığında tarlaları dayıma satış göstermiş ve annemden mirası kaçırmış. Annem vefat etti, mirasçı olarak abim ve ben varız. Abim hiç kimseyle konuşmadan, bana bile haber vermeden dava açtı. Eğer anneniz hayattayken dava açmak isteseydi tek başına dava açabilirdi; fakat sizler annenize mirasçı olarak bu davayı açacağınız için birlikte açmanız gerekmekte. Abinizin açtığı davaya katılmak isteyip istemediğiniz sorulduğunda siz de davaya katılabilirsiniz.
Soru 22 Emanetçi Üzerinden Muris Muvazaası
Babam tapusunun kendi üzerine olan evi önce tanıdığı başka bir şahsın üzerine yapıyor. Ardından diğer kardeşime satış yapılıyor. Babam öleli 12 yıl oldu kaybedeli. Bandırma’da bahsini ettiğim ev ve biz İstanbul’dayız. Bu durumda ne yapılabilir? Muris muvazaasının varlığını kabul etmek için tapunun doğrudan devredilmesi şart değildir. Bazen taşınmaz önce bir emanetçiye devredilir. Miras bırakan eğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tapuyu devrettiyse muvazaa vardır.
Soru 23 Muris Muvazaası Dava Açma Süresi
Annem vefat etti, babam ikinci kez evlendi. Kadın babamın mal varlığını almak için bizden uzaklaştırdı. Türlü bahanelerle bizlen konuşturmuyor, ne yapabiliriz? Şua aşamada muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açamazsınız. Babanızın vefatından sonra dava açarak miras hakkınızı alabilirsiniz.
Soru 24
Seksen yaşında anneannem evinin tapusunu anneme devretti. Satış göstererek yaptılar bu işi ve ananem geçen hafta vefat etti. Dayım da vefat etmişti. Dayımın çocukları da var. Rahmetli dayımın oğulları anneme dava açabilir mi. Anneanem sağken anneme tapuyu verdi evini sattı. Anneanemin bilinci her şeyi yerinde, zorlama falanda yok. Noterdeki görevliye bizzat teklif ettik sonradan sıkıntı olur mu yaşından dolayı sağlık raporu alalım mı diye, teyze gayet iyi sıkıntı olmaz gerek yok dedi bize. Dayımın oğulları bu işlemi bilmiyor ev anneanemin üstüne miras kaldı diye biliyorlar. Öğrenirseler anneme dava açarlar mı? açsalar kazanırlar mı?
Soru 25 Kardeşler Arası Muris Muvazaası
Bir baba bir çocuğunu görmezden gelip, kabul etmeyip kısacası babalık görevini hiç yapmamış olup, üstüne bir de evlerini diğer eşinden olan çocuklarının üzerine yaparsa, babalık görevini yapmadığı diğer çocuğunun o evlerde hakkı var mıdır? Miras bırakan vasiyetname düzenleyerek çocuğunu mirasçılıktan çıkarmadıysa, çocuğu mirasçı olacaktır. Çocuğun ilk eşten ya da ikinci eşten olması sonucu değiştirmez. Bu olayda kendisinden mal kaçırılan çocuk, üvey kardeşine dava açabilir. Genelde sonraki eşlerinin üzerine yapıyorlar mülklerini diğer çocuklardan kaçırmak için.
Soru 26 Kız Çocuklardan Mal Kaçırılması
Babam geçen yıl sekizinci ayın on birinde de kanserden vefat etti. Biz dokuz kız bir erkek kardeşiz ölmeden iki ay önce bizden 44 dönüm fındık arazisini erkek kardeşimize satış gösterdi. Dava açıp tapuyu bozabilir miyiz?
Soru 27 Kardeşler Arası Muris Muvazaası
Kayınpederimin altı tane çocuğu var. İlk hanımdan iki tane, ikinci hanımdan dört tane kız çocuğu var. Üçüncü evlilikten çocuk yok. Kayın pederim üç ay önce öldü. Tapudan villa evi iki kızına vermiş. Kızlar bu evi satarlarsa biz de satıştan hak alabilir miyiz? Anlattığınız olayda miras bırakan sağlığında taşınmazını devretmiş. Öldüğü tarihte miras bırakan adına kayıtlı olmayan taşınmazlar size miras kalmaz. Bu sebeple de siz bu taşınmazlardan herhangi bir hak elde edemezsiniz. Şartları varsa tapu iptal davası veyahut tenkis davası açabilirsiniz.
Soru 28 Mirasçıların Muris Muvazaası Davası Açması
Dedem zamanında köydeki yerlerini oğluna yani dayıma vermiş. Hayattayken annem ve teyzelerim dayımdan bir şey istemedi, dava da açmadılar. Annem geçen sene vefat etti. Ben torun olarak dayımdan annemin baba hakkı miras isteyebilir miyim? Kendisinden mal kaçırılan kişinin mirasçıları da muris muvazaası sebebiyle dava açabilirler.
Soru 29 Muris Muvazaası Dava Açma Süresi
Dedem bütün taşınmaz mirasını otuz yıl önce amcama verdi. Amcam da bu malları oğluna devretti. Babam miras hakkını alabilir mi? Aradan 30 yıl geçmiş olsa da, eğer sizden kaçırılan taşınmazlar halen amcanızın oğlunu adına kayıtlı ise dava açabilirsiniz. Tapu devrinin üzerinden uzunca bir süre geçmesi dava açma hakkınızı engellemez.
Soru 30 Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Muris Muvazaası
Seksen beş yaşındaki kayınvalidem ölene kadar oturmak şartıyla evini bedelsiz ve kuru mülkiyet olarak tapudan bana devretmek istiyor. Tapudan rapora gerek olmadığı, satış işlemi sırasında memurun karar vereceğini söylediler. Yine de rapor almak gerekir mi, bu rapor aile hekiminden mi yoksa hastaneden mi alınmalı? Öldükten sonra diğer çocukları bu satışı dava açarak hak iddia edebilirler mi? Ayrıca kendi el yazısıyla bu durumu belirten bir vasiyetname yazması faydalı olur mu? Eğer mirastan mal kaçırma amacıyla değil de gerçekten bakıp gözetme karşılığında bir devir varsa tapu iptal edilmeyecektir.
Soru 31 Miras Bırakan Hayattayken Mirasın Paylaşılması
Bir baba ölmeden önce durumu kötü olan iki çocuğuna dairelerinden veriyor. Geriye kalan üç çocuğu ise bu durumdan rahatsızlar. Tüm dairelerin satılıp paylaştırılmasını istiyor. Miras bırakan hayatta olduğu sürece malını istediği gibi kullanabilir. Hiç kimse hayatta iken malları paylaştırmasına zorlayamaz.
Soru 32 Muris Muvazaası
Dedem mirasını konuşma engelli oğluna tapuda satış gösterdi. Dedem şuan hala yaşıyor. Amcam konuşamadığı için kimse bir şey yapamazmış, bu doğru mu? Mirasçının konuşmaması bunu etkilemez mi? Dedeniz diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tapuda bu satışı yaptıysa ortada muris muvazaası vardır. Amcanızın konuşamaması muris muvazaasını ortadan kaldırmaz.
Soru 33 Ayırt Etme Gücü ve Muris Muvazaası
Benim babam seksen iki yaşında 2017 senesinde ve 2020 senelerinde ben babamı nöroloji bölümünde tedavi ettirdim. Tomografi sonucuna göre babama beyin küçülmesi tanısı konuldu ve babam ilaç tedavisine başlandı. Babamda hafızada bulanıklık, algıda azalma ve olmamış olayları yaşanmış hissetme ve kızma gibi belirtiler gösteriyordu.
Kasım veya aralık ayında babama sağlık raporu alıp babamın elinde olan arsayı kız kardeşimin üzerine devretmiş. Rapor geçerli sayılır mı? Bahsettiğiniz bu olayda babanızın tapuda işlem yaptığı sırada ayırt etme gücü yoksa, tapu devri iptal edilir. İşlem sırasında ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığının tespiti için adli tıp kurumunda bilirkişi raporu alınmalıdır.
Soru 34 Kadastro Öncesi Muris Muvazaası
Annemin dedesinin Artvin’de çok büyük arazileri vardı. Daha sonra kadastro gelmiş ve annemin dayısı malları üzerine geçirmiş. Bu maldan annem hakkını nasıl alabilir? Anneannem ölmüş bu arada. Bize haber verilmeden kendi üzerlerine yapmışlar. Anlatılan olayda miras bırakanın mal kaçırma niyeti olduğu anlaşılıyor; fakat kadastro kanununun on ikinci maddesi gereğince böyle durumlarda dava açılamıyor. Kadastro tespiti yapıldıktan sonra on yıllık bir hak düşürücü süre öngörülmüştür. Eğer kadastro işleminden sonra on yıl geçtiyse artık dava açılamaz.
Soru 35
Biz altı kız bir erkek kardeşiz. Babam bütün mal varlığını erkek kardeşinizin üstüne aldı. Erkek kardeşim daha on beş yaşındayken ona ilk evi aldı. Diğer yerleri de o askere giderken ondan aldığı vekaletle onun üstüne aldı. Ama bunu yaparken babam hep derdi ki kızların da hakkı var. Toplu konuta girince kızlarda hak alacak derdi. Abim vefat etti. Şimdi eşi de toplu konuta verdi ve bizlere tapular benim kocamın üstüne sizlerin hiçbir hakkı yoktur hiç birinize bir şey vermem diyor. Nasıl bir yol izlemeliyiz? Sonuç ne olur? Bu şekilde temsil dava sonucu varmı kazananlar?
Tapudaki Satış Değeri ile Taşınmazın Gerçek Değeri Arasında Yüksek Miktarda Fark Bulunması, Tek Başına Muvazaayı İspat Etmez
Muvazaa iddiasını ispat etmek için, tarafların gerçek iradesinin ne olduğunun ortaya konulması gerekir.Tapudaki satış değerinin düşük gösterilmesi, muvazaanın varlığını gösteren bir işaret olabilir. Ancak, bu değer farkı, tek başına yeterli değildir. Muvazaanın varlığını ispat etmek için, başka deliller de gerekir. Yargıtayın yerleşik kararlarına göre; tapudaki satış değerinin düşük gösterilmesi, muvazaanın varlığını gösteren bir delil olarak kabul edilse de, tek başına yeterli görülmez. Bir taşınmazın satılması durumunda belirli bir bedel ödeneceği kuşkusuzdur. Bu bedel, arsanın konumuna ve piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir; ancak, her durumda bir bedel ödenmesi gerekir. Satış bedeli, alıcı ve satıcı arasında yapılan anlaşma ile belirlenir ve tapuda gösterilir.
Minnet Duygusu İle Değerinin Altında Bir Bedelle Taşınmazın Satılması Halinde Muvazaa Yoktur.
Muris muvazaası sebebiyle tapu iptali; miras bırakanın, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla hareket etmesi halinde uygulanır. Bir babanın, diğer çocukları hiç ilgilenmezken, ölene kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayan ve kendisine bakan, hastanede refakatçi olarak günlerce yanında kalan kızına düşük bir bedelle evini satması durumunda muris muvazaası uygulanmaz. Kaldı ki hastalığın ağırlaştırıldığı bir sırada oğlu babasından şikayetçi olarak, babası hakkında ceza davası açılmasına sebep olmuştur. Evini satan babanın, ölene kadar burada oturmaya devam etmesi ve kızının kendisine sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu dikkate alındığında, satışın gerçek değer üzerinden yapılmaması; mal kaçırmak amacıyla hakaret edildiği anlamına gelmez
Muvazaalı İşlem Tarihinde Mirasçı Olmayan Veya Miras Bırakan İle Evli Olmayan Mirasçılar da Dava Açabilirler.
Diyelim ki bir baba kızlarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yazlık evini tek oğluna satış göstermiş olsun. Tapuda devir işlemi yaptığı sırada bekar olan bu baba daha sonra evlenirse, ölümü halinde, eşi de dava açabilir. Ölüm tarihinde mirasçı olan herkes muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açabilir. Tapu devredildiği sırada evli olmayan eş ya da henüz doğmamış çocuk da bu davayı açabilir.
Eşe Mehir Olarak Verilen Taşınmaz Sebebiyle Muvazaa İddiasına Dayalı Tapu İptal Davası Açılabilir Mi?
Böyle bir olasılık genelde eşi ölen erkeklerin yeniden evlenmeleri durumunda gerçekleşmektedir. İlk eşten olan çocuklar babalarının tapu devrinin iptali için dava açmaktadırlar. Mehir kocanın evlenme sırasında ya da evliliğin son bulması halinde kadına belirli bir miktar para, altın ya da taşınmazı hediye etmesidir. Mehir hukuk sistemimizde yasaklanmamıştır ve geçerlidir. Evlenme sırasında, öncesinde ya da sonrasında erkeğin eşine bir daireyi tapuda satış yolu ile devretmiş olabilir. Kadının söz konusu taşınmazı alacak ekonomik gücü de olmayabilir. Evin serbest piyasadaki gerçek değeri ile tapuda gösterilen değer arasında aşırı fark da olabilir. Tapulu taşınmazın devrinde bedel ödenmemesi tek başına muris muvazaasını ispat etmez. Miras bırakanın, diğer mirasçılarından mal kaçırma amacıyla tapuyu devredip devretmediğinin açığa çıkartılması gerekir.
Saklı Paylı Mirasçı Olmayanlar Da Muris Muvazaası Sebebiyle Tapu İptali Davası açabilirler.
Davacının saklı paylı mirasçı olması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Saklı paylı mirasçı olma şartı tenkis davası için söz konusudur. Miras hakkı çiğnenen ve kendisinden mal kaçırılan tüm mirasçılar, hileli satış işleminin iptali için dava açabilirler.
Kendisinden Mal Kaçırılan Tüm Mirasçıların Birlikte Dava Açmaları Zorunlu Değildir.
Tüm mirasçılar hileli satışa konu taşınmaza ait tapunun kendi miras hissesi oranında iptali ile kendisi adına tapuya kayıt ve tescilini talep edebilir.
Tenkis Davası İle Birlikte Muris Muvazaası Sebebiyle Tapu İptal Davası Açılabilir mi?
Tenkis davası ile muris muvazaası sebebiyle tapu iptal davası konuları ve talepleri birbirinden farklı olan davalardır. Genellikle bu iki dava birlikte açılmaktadır. Öncelikle muris muvazaası sebebiyle tapu iptali talep edilmekte, bu talep kabul edilmezse, ikinci talep olarak tenkis istenilmektedir. Unutmayın ki muris muvazaası sebebiyle tapu iptal davasını tüm mirasçılar açabilir iken, tenkis davasını sadece saklı paylı mirasçılar açabilir. Tenkis davası geçerli bir devir işlemi sonucu saklı payı ihlal edilen mirasçıların açtığı bir dava türüdür.
Muris muvazaasında ise ortada geçerli bir tapu devri yoktur. Tenkis davası sonucu devir işleminin geçerliliği mahkeme kararı ile ortaya konulmuş ve bu karar kesinleşmiş ise, artık muris muvazaası sebebiyle tapu iptal davası açılamaz. Tapu iptal davası, devir işleminin geçersiz olduğu iddiasına dayanır. Tenkis davasında ise devir işleminin geçerli olduğu; ancak saklı payının ihlal edildiği iddia edilir.
İntifa Hakkı Kendi Üzerinde Bırakılarak, Taşınmazın Çıplak Mülkiyetini Satması Halinde Muvazaa Var mıdır?
Önemli olan mal kaçırma amacıyla taşınmaz devri yapılmasıdır. Eğer mal kaçırma amacı yoksa, yaşlılığında ve hastalandığında kendisine bakan kişiye minnet duygusu ile bir devir yapıldıysa muvazaa yoktur. Birden çok taşınmazı olan bir kişinin, toplam mal varlığı içinde az bir değerdeki taşınmaz devri muris muvazaası olarak kabul edilmez. Tapu devri ile miras bırakanın amacı, kendisine bakılması ve gözetilmesi ise muvazaadan söz edilemez.
Söz konusu her bir olayda, muvazaanın koşullarının olup olmadığının ve miras bırakanın devirdeki gerçek amacının araştırılması ve bu konudaki tüm delillerin toplanması gerekir. Sadece bir mirasçıya değil de tüm mirasçılara taşınmazlar devredilmişse, mal kaçırma amacıyla değil de paylaştırma amacıyla devirler yapıldıysa muris muvazaası yoktur. Yapılan paylaştırmanın da adil olması, en azından diğer mirasçılar tarafından hoşgörü ile karşılanabilecek bir oranla yapılması gerekir. En değerli yerler bir kişiye verilirken, diğerlerine oranla değersiz olan taşınmazlar diğerlerine verilirse paylaştırma amacından söz edilemez.
Tapu devirleri ile mirasçılar arasında paylaştırmanın mı yoksa mal kaçırmanın mı amaçlandığı ortaya konulmalıdır. Hasta olan bir anneye ya da babaya çocuklarının bakması, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılaması ahlaki bir yükümlülüktür. Ancak çocuklardan biri yükümlü olduğu şartların üstünde ilgilenmiş ve hizmet etmişse, ona bu sebeple, daha fazla mal bırakılması muvazaa olarak kabul edilmez. Mal kaçırma amacıyla mı minnet duygusuyla mı devir yapıldığının tespit edilebilmesi için, miras bırakanın geliri olup olmadığının, ihtiyaç ve bakımlarının kim tarafından karşılandığının, hastanede yanında kimin refakatçi kaldığının, diğer çocuklarının ilgilenip ilgilenmediklerinin tanıklardan sorulması gerekir.
Miras Bırakanın Parasını Ödeyerek Üçüncü Kişilerden, Mirasçılardan Biri Adına Satın Aldığı Taşınmaz İçin Tapu İptal Davası Açılamaz.
Yargıtay’ın süreklilik kazanmış kararlarına göre böyle bir olasılıkta tapu iptal davası açılamaz. Hiç bir ekonomik gücü olmamasına rağmen bazı mirasçılar adına çok değerli taşınmazlar satın alınmış olabiliyor. Satın alınan taşınmazların parasının miras bırakan tarafından ödendiğinin ispat edilmesi halinde dahi tapu iptal kararı verilememektedir. Miras bırakan bu yolla aslında bazı mirasçılarından mal kaçırmak amacındadır. Böyle bir durumda şartların varlığı halinde tenkis davası açılabilir. Miras bırakan gerçekte taşınmazın satış bedelini bizzat kendisi ödemekte, satın aldığı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bir başkasının adına kayıt ettirmektedir.
Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptal Davasının Açılabilmesi İçin Taşınmazın Başka Bir Mirasçıya Devredilmesi Şart Değildir.
Miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırma amacı ile tapulu taşınmazını devretmesi yeterlidir. Taşınmazı kime devrettiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Taşınmazı devreden ile devir alan arasında akrabalık ilişkisinin olması bile gerekmez. Kişi mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla bir arkadaşına ya da arkadaşının çocuklarına ev ya da arsa devretmiş olabilir. Önemli olan devrin kime yapıldığından çok, devrin ne amaçla yapıldığıdır.
Mirasçılar Arasında Mal Paylaştırmak Amacı ile Yapılan Tapu Devirleri İçin Muvazaaya Dayalı Tapu İptali Kararı Verilemez
Miras bırakan hayattayken mal varlığını çocukları arasında kendisi paylaştırmak isteyebilir. Tapulu taşınmazlarının her birini istediği kişiye bedel almadan satmış gibi göstermiş olabilir. Böylelikle ölümü sonrasında mirasçılarının birbirine dava açmasını ve aralarının bozulmasını engellemek istemiş olabilir. Paylaştırmanın tüm mirasçıları kapsayacak şekilde yapılması gerekir. Sadece erkek çocuklar arasında ya da sadece bazı çocuklar arasında paylaştırma yapılması yeterli değildir. Hak dengesini gözetecek ve hakkaniyete uygun bir paylaştırma yapılması gerekir.
Mirasçılardan birine hiçbir şey bırakılmadı ise ve tüm malvarlığı diğer mirasçılara satıldı gösterildi ise, paylaştırmadan bahsedilemez. Miras bırakan hiç birinden para almamasına rağmen her bir çocuğuna tapulu bir taşınmazını satmış görünebilir. Böyle bir durumda yapılmak istenen gerçek işlem bağış olmasına rağmen kayıtlarda satış olarak görünür. Hakkaniyete uygun ve kabul edilebilir bir dağıtım yapıldıysa, tapudaki işlemin muvazaalı olması sebep gösterilerek tapu iptaline karar verilemez. Hak dengesini gözetmesi halinde, miras bırakanın sağlığında yaptığı paylaştırmaya ve kişisel tercihine saygı duyulması gerekir. Miras bırakanın hakkaniyete uygun bir paylaştırma yaptığından bahsedebilmek için herkese eşit değerde mal bırakması anlaşılmamalıdır.
Miras bırakan tapu devirlerini farklı tarihlerde yapmış olabilir. Önce bir çocuğuna yazlık bir ev bırakıp bundan 3 sene sonra bir başka evini de diğer çocuğuna devretmiş olabilir. Tüm devirlerin aynı anda yapılması gerekmez. Evlenen kızına düğün tarihinde bir ev veren baba, diğer kızına 6 sene sonra bir başka evini verebilir. Miras bırakan kişinin paylaştırma yaparken hakkaniyete uygun davranıp davranmadığının tespiti için adına kayıtlı tüm tapulu taşınmaz ile daha önce adına kayıtlı ile mirasçılarına devrettiği taşınmazların tapu kayıtları istenilir. Tüm tapu kayıtları temin edildikten sonra her bir mirasçıya devredilen taşınmazların değerleri hakkında emlak bilirkişisinden rapor alınarak, adil bir paylaştırmanın yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle Tapulu Taşınmaz Devrinde Muris Muvazaası Sebebiyle Tapu İptaline Karar Verilir Mi?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iki tarafa da hak ve borçlar yükleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile miras bırakan, sözleşme konusu taşınmazı kendisine bakan kişiye devreder. Muris muvazaası sadece satış sözleşmesinde söz konusu olmaz, ölünceye kadar bakma sözleşmesi de muvazaaya konu edilebilir. Miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmaktaki gerçek iradesinin ortaya çıkarılması gerekir. Devredilen taşınmazın değerinin miras bırakanın toplam mal varlığının değeri içindeki oranı ile miras bırakanın bakıma ihtiyacı olup olmadığı gibi hususlar birlikte değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir.
Miras bırakanın kendisine ölünceye kadar bakma karşılığında 10 tane taşınmazından sadece bir tanesini devretmesi durumunda muvazaa iddiasında bulunulamaz. Buna karşılık eğer miras bırakan mal kaçırmak amacıyla, sahip olduğu toplam 5 adet taşınmazının tamamını sadece bir mirasçısına ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devretmesi durumunda muris muvazaasına dayalı tapu iptali davası açılabilir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bakım ihtiyacının sözleşmeden sonra doğması sözleşmenin geçerliliğine etki etmez. Bakım alacaklısına kısa süre bakılması ile uzun süre bakılması arasında bir fark yoktur.
Miras bırakanın gerçek iradesi tespit edilirken, taşınmaz satmasını gerektirecek bir ihtiyacının olup olmadığı, tapuda gösterilen bedel ile serbest piyasadaki satış bedeli arasında aşırı fark olup olmadığı araştırılmalıdır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlendiği tarihte miras bırakanın yaşı, genel sağlık durumu, aile ilişkileri, sahip olduğu mal varlığı, sözleşme ile devredilen taşınmazın değeri, bakım karşılığında verilen taşınmazın tüm mal varlığı içindeki oranı ve bunun makul sınır içinde kalıp kalmadığı incelenmelidir. Saklı pay sahibi olmayanlar dahil tüm mirasçılar, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devredilen taşınmaz için muris muvazaasına dayalı tapu iptal davası açabilirler.
Açtığı Tenkis Davası Reddedilen Davacının Aynı Olay Sebebiyle Muris Muvazaasına Dayanarak Tapu İptali Davası Açması Olanaklı Değildir.
Tenkis davası ile ihlal edilen saklı pay istenir. Sadece tenkis davası açmanız ve tapu iptalini talep etmemeniz durumunda devir işleminin geçerli olduğunu kabul etmiş olursunuz. Açılan tenkis davası sonucunda mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşmesi ile miras bırakanın yaptığı devir işleminin geçerli olduğunu kabul etmiş olursunuz. Muris muvazaası sebebiyle açılan tapu davaları ise miras bırakanın yaptığı geçersiz tapu devirlerini konu aldığı için, tenkis davasının kesinleşmesi ile dinlenilemez hale gelir.
Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmazlar İçin Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptali Davası Açılamaz.
Tapuda miras bırakan adına kayıtlı olmayan taşınmazların devri sebebiyle muvazaaya dayalı tapu iptali davası açılamaz. Tapusuz taşınmazların devri nedeniyle ancak tenkis davası açılabilir. Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar taşınır mal hükmüne tabidir. Bu sebeple de devirleri herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin devri yeterlidir.
Merhaba cevaplarsanız çok sevinirim anneannem ve dedeme yirmi yıl annem ve teyzelerim (4 kız kardeş) maddi manevi baktılar hiç bir şey almadılar anneannemin ve annemin vefatıyla daha sonra iki yıl dayım dedeme baktı ve evini önce başkasına ordan tek evladı olan oğluna verdirmiş bağış diye düşünüyoruz dayım da vefat etti zaten şimdi aradan yirmi üç yıl geçti dedemin tarlası vardı o da mahkeme yoluyla bölüşüldü altı yıl mahkeme sürdü söz konusu evi geri alabilir miyiz sordurduk başka mal varlığı olduğu için bir evini verebilir dendi bu doğru mudur
Bu konuda detaylı bilgi için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.