Zorunlu Arabuluculuk

Zorunlu Arabuluculuk

Arabuluculuk, günümüzde uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden, tarafların ortak bir zeminde buluşarak çözüme ulaşmasını sağlayan önemli bir çözüm yoludur. Özellikle iş davaları, tüketici davaları ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulaması, yargılama süreçlerinin hızlandırılması ve taraflar arasındaki ilişkilerin korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Arabuluculuk, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olan arabulucunun yardımıyla, uyuşmazlık yaşayan tarafların bir araya gelerek kendi çözümlerini bulmalarını sağlayan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabulucu, taraflara çözüm önerileri sunmaz, sadece iletişimlerini kolaylaştırır, müzakere becerilerini geliştirir ve ortak bir anlayışa varmalarına yardımcı olur.

Zorunlu Arabuluculuk Nedir?

Zorunlu arabuluculuk, belirli türdeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının yasal bir zorunluluk olduğu bir süreçtir. Bu süreçte, taraflar bağımsız ve tarafsız bir arabulucu eşliğinde bir araya gelerek, uyuşmazlıklarını müzakere yoluyla çözmeye çalışırlar. Arabulucu, taraflara çözüm önerileri sunabilir, ancak herhangi bir karara varma yetkisi bulunmamaktadır. Esas olan, tarafların kendi iradeleriyle bir anlaşmaya varmalarıdır.

Hangi Uyuşmazlıklar Zorunlu Arabuluculuk Kapsamındadır?

Türkiye’de zorunlu arabuluculuk uygulaması özellikle aşağıdaki alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır:

  • İş Uyuşmazlıkları: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, işe iade davaları, işçi alacakları (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı vb.) ve iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer uyuşmazlıklar için dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
  • Ticari Uyuşmazlıklar: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur. Ancak, bu zorunluluk belirli istisnalara tabidir. Örneğin, iflas davaları, konkordato talepleri ve rehin hakkının paraya çevrilmesi gibi davalar bu kapsamda değildir.
  • Tüketici Uyuşmazlıkları: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi uyarınca, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda da dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir.

Zorunlu Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?

Zorunlu arabuluculuk süreci genel olarak aşağıdaki adımlardan oluşur:

  1. Arabulucuya Başvuru: Uyuşmazlığın taraflarından biri, arabuluculuk bürosuna veya doğrudan bir arabulucuya başvurarak süreci başlatır. Başvuru, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.
  2. Arabulucu Atanması: Arabuluculuk bürosu, başvuru üzerine sicile kayıtlı bir arabulucuyu görevlendirir. Taraflar isterlerse listede yer alan başka bir arabulucu üzerinde de anlaşabilirler.
  3. Tarafların Bilgilendirilmesi ve İlk Toplantı: Arabulucu, tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıyı düzenler. Bu toplantıda, tarafların uyuşmazlık konusundaki görüşleri alınır ve arabuluculuk sürecinin işleyişi hakkında bilgi verilir.
  4. Müzakereler: Arabulucu, taraflar arasında iletişimi sağlayarak, uyuşmazlığın çözümü için müzakereler yürütür. Arabulucu, taraflara çözüm önerileri sunabilir, ancak herhangi bir dayatmada bulunamaz.
  5. Anlaşma veya Anlaşamama: Müzakereler sonucunda taraflar bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma bir tutanakla belgelenir. Anlaşma, mahkeme kararı niteliğinde olup, icra edilebilir. Taraflar anlaşamazlarsa, arabulucu bu durumu bir tutanakla tespit eder ve dava açma hakkı doğar.

Zorunlu arabuluculuk uygulaması, mahkemelerin iş yükünü azaltmakta ve uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesine katkı sağlamaktadır.

Arabulucuya Nasıl Başvurulur

  1. Arabulucu Seçimi: Arabulucu, taraflarca serbestçe seçilebilir. Adalet Bakanlığı tarafından tutulan arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucular arasından seçim yapılabilir. Arabulucu seçimi konusunda taraflar anlaşamazsa, arabulucu, arabuluculuk merkezleri tarafından görevlendirilebilir.
  2. Başvuru: Arabulucuya başvuru, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Başvuruda, tarafların kimlik bilgileri, uyuşmazlığın konusu ve kısa bir özeti belirtilmelidir.
  3. Arabuluculuk Sürecinin Başlaması: Arabulucu, başvuruyu aldıktan sonra tarafları bilgilendirir ve arabuluculuk sürecinin başlatılması için tarafların onayını alır.
  4. Görüşmeler: Arabulucu, taraflarla ayrı ayrı veya birlikte görüşmeler yapar. Görüşmelerde, tarafların uyuşmazlığa ilişkin görüşleri, talepleri ve çözüm önerileri dinlenir. Arabulucu, taraflar arasında iletişimi kolaylaştırır, müzakere becerilerini geliştirir ve ortak bir anlayışa varmalarına yardımcı olur.
  5. Anlaşma veya Anlaşamama: Arabuluculuk süreci sonunda taraflar anlaşmaya varırsa, anlaşma tutanağı düzenlenir. Anlaşma tutanağı, mahkeme ilamı niteliğindedir ve icra edilebilir. Taraflar anlaşamazsa, arabuluculuk süreci sona erer ve taraflar mahkemeye başvurabilir.

Arabuluculuk Ücreti

Arabuluculuk ücreti, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça eşit olarak ödenir. Arabuluculuk ücreti, arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre belirlenir. Dava şartı arabuluculukta, arabuluculuk faaliyetleri sonunda anlaşmaya varılamaması halinde, arabuluculuk ücretinin tamamı Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

Arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşamaması ve dava açılması durumunda, arabuluculuk ücreti dava masraflarına dahil edilmez. Ancak, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanması halinde, arabuluculuk ücreti taraflarca kararlaştırılan şekilde ödenir. Bu durum, arabuluculuğun teşvik edilmesi ve tarafların uyuşmazlıklarını mahkemeye gitmeden çözmeleri amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir.

Arabuluculuktan Sonra Dava Açma Süresi

Arabuluculuk sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, tarafların dava yoluna başvurma hakları saklıdır. Bu durumda, arabuluculuktan sonra dava açma süresi, davanın türüne ve ilgili yasal düzenlemelere göre değişiklik göstermektedir.

Arabuluculuk sürecinin sonunda, arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir. Bu tutanak, arabuluculuk sürecinin başladığı, yürütüldüğü ve sona erdiği tarihleri içerir. Arabuluculuk sürecinin dava açma süresine etkisi, bu son tutanağın düzenlendiği tarihle başlar. Özellikle zorunlu arabuluculuk kapsamında olan uyuşmazlıklarda, dava açılabilmesi için öncelikle arabuluculuğa başvurulmuş olması ve bu başvurunun belgelenmesi gerekmektedir. Bu belge, arabuluculuk son tutanağıdır.

Arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte dava açma süresi işlemeye başlar. Ancak, arabuluculuğa başvurulması, dava açma süresini durdurur. Bu durum, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17/A maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, arabuluculuk sürecinin başlamasıyla birlikte dava açma süresi durur ve arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte duran süre yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle, arabuluculuk sürecine başvurmadan önce dava açma süresinin ne kadar kaldığını tespit etmek ve bu süreyi dikkate alarak hareket etmek önemlidir.

Dava açma süreleri, davanın konusuna göre farklılık gösterir. Örneğin, bir alacak davasında zamanaşımı süresi 10 yıl iken, bir tazminat davasında bu süre 2 yıl olabilir. Bu nedenle, hangi tür davayı açacağınızı ve bu davaya ilişkin zamanaşımı süresini belirlemek, hak kaybına uğramamak için kritik öneme sahiptir.

Örneğin, bir alacak davasında zamanaşımı süresinin dolmasına 6 ay kala arabuluculuğa başvurulmuş ve arabuluculuk süreci 2 ay sürmüşse, arabuluculuk son tutanağının düzenlenmesinden itibaren 6 aylık süre yeniden işlemeye başlayacaktır.

Arabuluculuk Görüşmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Arabuluculuk görüşmesine iyi hazırlanmak, sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanması için kritik öneme sahiptir. Bu hazırlık aşamasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Uyuşmazlığın Analizi: Uyuşmazlığın kaynağı, tarafların talepleri ve beklentileri net bir şekilde belirlenmelidir. Uyuşmazlığa ilişkin tüm belgeler (sözleşmeler, faturalar, yazışmalar vb.) toplanmalı ve incelenmelidir.
  • Hukuki Değerlendirme: Uyuşmazlığın hukuki boyutları bir avukat tarafından değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme, tarafların hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar ve müzakerelerde daha bilinçli hareket etmelerine yardımcı olur.
  • Farklı Çözüm Yollarının Değerlendirilmesi: Arabuluculuk sürecinde ulaşılabilecek farklı çözüm senaryoları önceden düşünülmelidir. Tarafların taviz verebilecekleri ve ödün vermeyecekleri noktalar belirlenmelidir.
  • Strateji Belirleme: Müzakerelerde nasıl bir strateji izleneceği önceden planlanmalıdır. Hangi argümanların kullanılacağı, hangi belgelerin sunulacağı ve hangi taleplerin dile getirileceği belirlenmelidir.
  • Saygılı ve Yapıcı İletişim: Karşı tarafa saygılı bir şekilde yaklaşmak, suçlayıcı ve kırıcı ifadelerden kaçınmak önemlidir. İletişimde açık ve anlaşılır olmak, yanlış anlaşılmaları önler.
  • Aktif Dinleme: Karşı tarafın söylediklerini dikkatle dinlemek, anlamaya çalışmak ve sorular sormak önemlidir. Aktif dinleme, karşı tarafın bakış açısını anlamaya ve empati kurmaya yardımcı olur.
  • Kendi Çıkarlarını Savunmak: Kendi hak ve çıkarlarını korumak önemlidir. Ancak, bunu yaparken karşı tarafı tamamen görmezden gelmemek ve uzlaşmaya açık olmak gerekir.
  • Esnek Olmak: Müzakerelerde esnek olmak ve farklı çözüm önerilerine açık olmak önemlidir. Katı bir tutum sergilemek, sürecin tıkanmasına neden olabilir.
  • Gizliliğe Uymak: Arabuluculuk sürecinde konuşulanların gizli kalacağını unutmamak ve bu bilgileri dışarıya sızdırmamak önemlidir.
  • Avukat Desteği Almak: Arabuluculuk sürecinde bir avukatın hukuki destek sağlaması, tarafların haklarını daha iyi korumasına yardımcı olur. Avukat, müzakerelerde taraflara rehberlik edebilir, hukuki değerlendirmeler yapabilir ve arabuluculuk anlaşmasının hazırlanmasına yardımcı olabilir.

Arabuluculuk Süresi

Arabuluculuk süresi, arabuluculuğa başvurulduğu andan itibaren, sürecin tamamlanmasına kadar geçen zaman dilimini ifade eder. Bu süre, tarafların iradesi, uyuşmazlığın karmaşıklığı ve arabulucunun etkinliği gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Arabuluculuk süresinin yasal çerçevesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17/B maddesi, dava şartı olarak arabuluculukta arabuluculuk süresini düzenlemektedir. Bu maddeye göre;

“Dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin bu Kanunda belirtilen arabuluculuk sürecinin, başvuru tarihinden itibaren dört hafta içinde sonuçlandırılması zorunludur. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”

Bu hüküm, dava şartı arabuluculukta sürecin makul bir sürede tamamlanmasını amaçlamaktadır. Ancak, tarafların anlaşması halinde bu süre aşılabilir.