Miras yoluyla edinilen taşınmazlar veya ortak yatırım sonucu alınan gayrimenkuller, hissedarlar arasında anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu anlaşmazlıklar genellikle ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davaları ile sonuçlanır. Ancak, bu davaların uzun sürmesi, maliyetli olması ve taraflar arasındaki ilişkileri daha da bozabilmesi nedeniyle, arabuluculuk son yıllarda giderek daha çok tercih edilen bir çözüm yolu haline gelmiştir. Bu yazımızda, ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuğun ne olduğunu, faydalarını ve sürecin nasıl işlediğini inceleyeceğiz.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?
Ortaklığın giderilmesi davası, birden fazla kişinin malik olduğu bir taşınır veya taşınmaz üzerindeki ortaklığın sona erdirilmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, ortaklardan herhangi birinin talebi üzerine açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesi bu durumu açıkça belirtir: “Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, malın paylaşılmasını isteyebilir.”
Bu dava sonucunda, ortaklığa konu olan mal, aynen taksim edilebilir veya satılarak bedeli hissedarlar arasında payları oranında dağıtılabilir. Aynen taksim, malın niteliği gereği mümkün değilse veya paydaşlar arasında anlaşmazlık varsa, genellikle satış yoluyla ortaklık giderilir. Satış işlemi, satış müdürlüğü aracılığıyla açık artırma yoluyla gerçekleştirilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Arabuluculuk
Arabuluculuk, tarafların bir araya gelerek, tarafsız bir üçüncü kişi olan arabulucu yardımıyla kendi çözümlerini bulmaya çalıştıkları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, dava yoluna göre daha hızlı, daha az maliyetli ve taraflar arasındaki ilişkileri koruma potansiyeli yüksek bir seçenektir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuğun tercih edilmesinin birçok nedeni vardır:
- Hızlı Çözüm: Dava süreçleri genellikle uzun ve karmaşıktır. Arabuluculuk ise, tarafların daha kısa sürede bir araya gelerek anlaşmaya varmasını sağlar.
- Maliyet Etkinliği: Dava masrafları, avukatlık ücretleri ve diğer giderler arabuluculuğa göre daha yüksektir. Arabuluculuk, bu maliyetleri önemli ölçüde azaltır.
- Gizlilik: Arabuluculuk süreci gizlidir. Taraflar arasında konuşulanlar ve varılan anlaşma, kamuya açık değildir. Bu, özellikle hassas bilgilerin korunması açısından önemlidir.
- Tarafların Kontrolü: Arabuluculukta çözüm, tarafların iradesiyle belirlenir. Hakim kararıyla dayatılan bir çözüm yerine, tarafların üzerinde anlaştığı bir çözüm, genellikle daha sürdürülebilir ve tatmin edicidir.
- İlişkilerin Korunması: Ortaklığın giderilmesi davaları, özellikle aile üyeleri veya yakın arkadaşlar arasındaki ilişkileri zedeleyebilir. Arabuluculuk, tarafların birbirlerini anlamasına ve aralarındaki iletişimi güçlendirmesine yardımcı olarak, ilişkilerin korunmasına katkıda bulunur.
Ortaklığın Giderilmesi Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
Ortaklığın giderilmesi arabuluculuk süreci genellikle şu adımlardan oluşur:
- Başvuru: Ortaklardan biri veya bir kaçı, arabuluculuğa başvurabilir. Başvuru, arabuluculuk merkezlerine veya doğrudan bir arabulucuya yapılabilir. İstanbul’da birçok arabuluculuk merkezi bulunmaktadır.
- Arabulucu Seçimi: Taraflar, birlikte bir arabulucu seçebilirler. Eğer taraflar arabulucu seçiminde anlaşamazlarsa, arabuluculuk merkezi tarafından bir arabulucu atanır.
- İlk Toplantı: Arabulucu, taraflarla bir araya gelerek süreci anlatır ve tarafların beklentilerini dinler. Bu toplantıda, arabuluculuğun temel prensipleri (gönüllülük, gizlilik, tarafsızlık) vurgulanır.
- Müzakereler: Arabulucu, taraflar arasında iletişimi kolaylaştırır ve çözüm önerileri sunar. Taraflar, arabulucunun yardımıyla kendi çözümlerini bulmaya çalışırlar. Müzakereler, tarafların ihtiyaçlarına ve çıkarlarına odaklanır.
- Anlaşma: Taraflar, bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma yazılı hale getirilir ve taraflarca imzalanır. Anlaşma, icra edilebilirlik şerhi alınarak mahkeme kararı niteliği kazanabilir. Bu durumda, anlaşmaya uyulmaması halinde icra takibi başlatılabilir.
- Anlaşma Olmaması: Taraflar, arabuluculuk sürecinde bir anlaşmaya varamazlarsa, bu durum tutanakla tespit edilir ve dava açma yoluna gidilebilir. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamaması, dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Arabuluculuk Anlaşmasının İcra Edilebilirliği
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın icra edilebilir olması için sulh hukuk mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir. Bu şerh, anlaşmanın mahkeme kararı gibi icra edilmesini sağlar.
Ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, dava yükünü azaltmak, hızlı ve etkili çözümler üretmek ve taraflar arasındaki ilişkileri korumak açısından önemli bir alternatiftir. Arabuluculuk sürecinin avantajlarından yararlanarak, ortak mülkiyetten kaynaklanan anlaşmazlıkları daha kolay ve dostane bir şekilde çözmek mümkündür.