Reddi Miras (Mirasın Reddi)

Türk medeni Kanununun 599 maddesi gereğince; mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kazanırlar. Mirasçılar, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.

Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. (TMK madde 605) Reddi miras ya da bir diğer adıyla mirasın reddi, en basit olarak mirasçıların miras bırakanın borçlarından sorumlu olmamaları için yaptıkları hukuki işlemdir. Reddi mirasın hukuki dayanağı Türk Medeni Kanununun 605 maddesidir.

Mirasçılar kanunun kendilerine tanıdığı süre içerisinde mahkemeye dilekçe vererek mirası ret edebilirler. Miras bırakanın her hangi bir mal varlığının olmaması ya da mal varlığından daha çok borcu bulunması hallerinde mirasçıları tarafından miras genellikle ret edilir. Mirası ret eden mirasçı artık miras bırakanın borçlarından sorumlu olmayacaktır.

Kimler Mirası reddedebilir?

Mirası reddedebilmek için ilk koşul mirasçı olmaktadır; ancak yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Mirasçı olmayan bir kişinin mirası reddetmesi mümkün değildir. Miras bırakanın yakınları ile birlikte bir vasiyetname ile kendisine miras bırakılan üçüncü kişiler de mirası reddedebilirler. Mirası ret eden mirasçını mirasçılık sıfatını yitirir.

Mirası ret süresi ne kadardır?

Miras süresi içerisinde ret edilmelidir. Süresi içinde ret edilmezse miras mirasçılara geçer ve miras bırakanın sahip olduğu mal varlıkları ile birlikte borçlarından da sorumlu olur.

Miras bırakan kişi ölmeden mirası ret edilemez. Miras bırakan hayattayken yapılan başvuru ret edilir. Miras bırakan hayattayken mirastan feragat edilebilir; ancak miras ret edilemez.

Türk Medeni Kanunu madde 606 gereği; miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Mirası reddetmek isteyen mirasçı sulh hukuk mahkemesine başvurmalıdır. Sulh hukuk mahkemesi dışında, noter ya da benzeri bir kurum aracılığı ile mirası ret etmek mümkün değildir.

Mirasın ne şekilde reddedilebileceği Türk Medeni Kanununun 609 maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi gereği; mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Mirası reddetme taleplerinin dilekçe ile yazılı biçimde gerçekleştirilmesi sürecin sağlıklı biçimde devam ettirilmesi adına daha fazla tavsiye edilen bir yöntemdir.

Mirası bırakanın borçlarının ret edilip mal varlıklarının kabul edilmesi mümkün değildir. Mirasın reddinin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.

Reddi miras davası ne kadar sürede sonuçlanır?

Mirası ret etmek istek üzere dilekçenizi sulh hukuk mahkemesine vermeniz üzerine, mahkeme tarafından tensip zaptı düzenlenecektir. Bu tensip zaptında ilk duruşmanın yapılacağı tarih ve saat yazar. Tensip zaptı size bir tebligat ile bildirilir. İstanbul gibi büyük şehirlerde genelde 3 ile 4 ay sonrasına duruşma günü verilmekte. Yapılan duruşmada tutanak tutulur ve bir örneği de size verilir. Bu duruşma tutanağını saklamanızı öneririz.

Reddi Miras Yapılmazsa Ne Olur?

Reddi miras talebinde bulunulmaması halinde mirasçı, terekeden doğan borç ve mal varlığının tamamını kabul etmiş sayılır. Dolayısıyla mirasçının kanunca belirtilen süre içerisinde herhangi bir ret talebi oluşmamışsa, miras payı oranında mirasçılıktan doğan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Miras bırakanın mal varlığının olmadığı, borçlarının da çok olduğu biliniyorsa; süresi içerisinde, mirasın ret edilmesi yararınıza olacaktır.

Reddi Miras Dilekçesi

Reddi miras dilekçesi, süresi içinde yetkili Sulh Mahkemesine verilir. Bununla birlikte sulh hukuk mahkemelerine sözlü olarak başvuru yapmak da mümkündür. Sözlü başvurularda sulh hukuk mahkemesince mirası reddetme talebi, tutanak altına alınır. Reddi miras dilekçesi sulh hukuk mahkemesine hitaben yazılmalıdır. Dilekçede öncelikle mirası ret etmek isteyen mirasçının adı ve soyadı ile adresi ve kimlik numarası, miras bırakanın adı ve soyadı ile ölüm tarihi ve kimlik numarası yazılmalıdır. Dilekçenin konu başlıklı kısmına miras ret yazılmalıdır. Devamında açıklama kısmına miras bırakanın öldüğü, ölüm tarihi, kendisi ile yakınlık derecesi ve mirasçısı olduğu yazılarak mirası ret etmek istendiğine dair irade açıklaması yazılmalıdır.

Reddi Miras Talebinin Hukuki Sonuçları

Mirası reddetmenin hukuki sonuçları bulunur. Mirası ret eden mirasçının mirasçılık sıfatı ortadan kalkar. Yani artık miras bırakanının mirasından hak alamaz. Mirasçı olanların açabileceği davaları açamaz. Muris muvazaası sebebi ile tapu iptal davası açamaz, tenkis ve denkleştirme taleplerinde bulunamaz. Miras bırakanın çok borcu olduğunu düşünerek mirasını ret eden mirasçı daha sonra miras bırakana yüklü miktarda miras kaldığını öğrense, bu mirastan hak talep edemez. Mirası ret eden kişi miras bırakandan önce ölmüş kabul edilir.

Mirası ret hakkının düşmesi

Türk Medeni Kanunu 610. maddesi uyarınca; kanunda belirtilen süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.

Mirası ret süresi sona ermeden, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez.

Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

Mirası ret eden mirasçının adı mirasçılık belgesinde yer alır mı?

Mirasçılık belgesi verilmesi hususu Türk Medeni Kanununun 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Miras bırakan ile mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Bu nedenle mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/404 Esas, 2021/911 Karar sayılı ilamı.)

Mirasçılardan biri tarafından mirasın ret edilmesi

Yasal mirasçılardan biri mirası ret ederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. (Türk Medeni Kanunu madde 611)

Mirası ret eden mirasçının alt soyu bulunuyorsa, miras alt soyuna geçer. Mirası ret eden kişinin alt soyu bulunmuyorsa, mirası ret eden kişinin miras payı kendisi ile birlikte mirasçı olan diğer mirasçılara geçer.

Atanmış mirasçıların da mirası ret etmesi mümkündür. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.

En yakın mirasçıların tamamı tarafından mirasın ret edilmesi

En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ret olunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası ret etmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (Türk Medeni Kanunu madde 612)

Murisin ölümü sonucunda ortaya çıkan terekenin tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi durumunda ise; alacaklıların tamamına olan borçlar ödendikten sonra geriye herhangi bir varlık kalması halinde mirasçılara payları oranında dağıtılır.

Reddi miras bozulur mu?

Mirasçıların mirası ret etmesinin farklı sebepleri bulunabilir. Öncelikle miras borca batık olabilir. Yani malvarlığından daha çok borç bulunabilir. Mirasçılar bu borçlardan sorumlu olmamak için mirası ret ederler. Bir de mirasçının borçlu olması sebebi ile miras ret edilir. Örneğin babasının birçok taşınmazı olan bir kişi, mirasın kendisine geçmesinden sonra alacaklıları elinden alamasın diye mirası ret edebilir. Peki, böyle bir durumda mirasçının alacaklarının yapabileceği bir şe yok mudur?

Türk Medeni Kanununun 617 maddesi gereğince; malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası ret ederse; alacaklılar ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.

Mirasın hükmen reddi nedir?

Türk Medenin Kanununun 605/2. maddesi gereğince ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/111 Esas, 2021/3052 Karar sayılı ilamı.

Mirasın hükmen reddinde mirasçılar, herhangi bir ret talebinde bulunmadan mirası ret etmiş olur. Mirasın hükmen reddi, reddi miras sürecinde görece çok daha az karşılaşılan bir durumdur. Mirasın hükmen reddedilebilmesi için mirasın borca batık olması gerekir.

Miras bırakan ölmeden önce hakkında icra takipleri yapılmış ve kendisi de ödeyememişse, bu durumda hakkında derdest olan icra takipleri ile ispat edilebiliyorsa mirasçılar süresi içinde mirası ret etmemiş olsalar da mirasın hükmen ret edildiği kabul edilir.

Mirası ret etme süresi içinde mirası ret etmeyen mirasçı daha sonra miras bırakanın borçlu olduğunu öğrenir ve miras bu hali ile borca batıksa da mirasın hükmen reddi söz konusu olur.

Mirasın hükmen ret edildiğinin tespiti için dava açılması gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü ve benzeri kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadıkları da araştırılmalıdır.

Diyelim ki mirasçılar süresi içinde mirası ret etmediler. Miras bırakanın ölümünden 2 yıl sonra da hakkında çok yüklü bir icra takibi başlatıldı. Mirasçılar bu borcun varlığından haberdar olsalardı mirası ret edeceklerdi. İşte bu durumda şartları varsa mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasının tespiti davası açılabilir. Bu davanın açılması için herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Burada önemli olan mirasçının, mirası kabul anlamına gelecek eylemlerde bulunup bulunmadığıdır.

Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır.

Miras bırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir.

Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü ve benzeri kurum ve kuruluşlardan sorulması, miras bırakanın alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18845 Esas, 2020/8866 Karar sayılı ilamı

Terekenin resmi defterinin tutulması

Bazı durumlarda mirasçılar bırakılan miras hakkında yeterli bilgiye sahip olamamaktadır. Terekenin borca batık olduğunu bilse, mirası ret edecek olan mirasçı bu belirsizliği ortadan kaldırmak için resmi defter tutulmasını isteyebilir. Böylelikle malvarlığı değerinin mi yoksa borcun mu daha fazla olduğu öğrenilebilir. Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir. Terekenin resmi defterinin tutulması hukuki dayanağını Türk Medeni Kanununun 619 ve devamında yer alan maddelerin hükmünden almaktadır.

Terekenin durumu hakkında resmi bilgi edinmek isteyen mirasçı resmi defter tutulmasını isteyebilir. Terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilmek için o mirasçının mirası reddetmeye hakkı olmalıdır. Resmi defter tutmanın terekenin gerçek durumunu öğrenme, sorumluluğunu sınırlama ve mirası ret ya da kabul sürelerini uzatma şeklinde üç önemli işlevi bulunmaktadır.

Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda, mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden, Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz.

Defter tutulması sona erdiğinde, mirasçılara tutulan defter gereğince mirası kabul veya reddetmeleri için bir aylık süre verilir.

Terekenin resmi defterinin tutulması nasıl yapılır.

Terekenin resmi defteri sulh hukuk mahkemesince tutulur. Mahkemece miras bırakanın malvarlığını bankalar, tapu daireleri, trafik tescil müdürlüğü, vergi dairesi, belediye, ilçe emniyet müdürlüğü, ticaret odası ve benzeri kurumlardan araştırılır. Yine bu maksatla Türkiye genelinde yayın yapan gazetede ilan verilir. Bu ilanlarda miras bırakanın alacaklı ve borçluları varsa belgeleri ile birlikte mahkemeye başvurmak üzere davet edilir. Miras bırakanın mali durumu hakkında bilgi sahibi olan herkes, sulh hukuk mahkemesi tarafından istenilen bilgiyi vermekle yükümlüdür.