Boşanma Davası

Boşanma Davası

Boşanma davası evli çiftlerin ayrılmak için açtıkları bir davadır. Bu davanın aile mahkemelerinde açılmalıdır. Açılan her boşanma davası kabul edilmez; yani tarafların boşanmalarına karar verilmez. Böyle bir durumda evlilik devam eder.

Boşanma davasının kabul edilmesi için, geçerli bir boşanma sebebinin varlığı iddia ve ispat edilmelidir. Nelerin boşanma sebep olacağı Türk Medeni Kanununda yer almaktadır. Geçerli bir boşanma sebebi ile dava açılmış olsa bile, boşanma sebebi ispat edilemezse davanın ret edilir. Bu sebeple iddialarınız ne şekilde ispat edeceğiniz de çok önemlidir.

Zina Sebebiyle Boşanma Davası

Yazımızın kalan kısmında boşanma sebeplerinin neler olduğuna yer vereceğiz. Boşanma sebeplerinden ilki zinadır. Eşinden başka bir kişi ile cinsel ilişki yaşamak zira olarak kabul edilmektedir. Zina sebebiyle boşanma davası açmak altı aylık ve beş yıllık hak düşürücü süreye bağlıdır. Eşinin bir başkası ile cinsel birliktelik yaşadığını öğrenen kişi altı ay içinde boşanma davası açmamışsa bundan sonra da açamaz. Süre dolduktan sonra boşanma davası açarsa da, davası ret edilir.

Bir de beş yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. Aldatılan eş, eşinin bir başkası ile cinsel birliktelik yaşadığını çok zaman sonra öğrenebilir. Diyelim ki; Ali Cengiz bundan 40 yıl önce eşini aldatmış olsun. Aradan geçen uzun süre sonunda bunu eşine itiraf etse, eşi zina sebebi ile boşanma davası açamayacaktır; çünkü aldatmanın üzerinden beş yıl geçmekle boşanma davası açma hakkı yok olur.

Aldatma sebebiyle boşanma davası açılamayacak diğer bir hal ise, eşin affetmesidir. Eşini affeden taraf zina sebebiyle boşanma davası açamaz. Eşin affettiğini ise iddia eden tarafın ispat etmesi gerekmektedir. Eşinin aldatıldığını bildiğini ve kendisini affettiğini iddia eden taraf bunu ispat etmelidir. Şahitleri varsa dinletmelidir. Tanık anlatımları ile zinanın affedildiği ispatlanabilir.

Zinanın İspatı

Eşlerden birinin, bir başkası ile bir otel odasında kalması zinanın varlığını ispat eder. Zinanın ispatlanması durumunda hâkim tarafların boşanmasına karar verecektir. Zina sebebiyle boşanma davasında ispat edilmesi gereken tek şey aldatmanın varlığıdır. Eşlerin ortak çocuklarının olup olmaması boşanma kararına etki etmeyecektir. Zina ispatlanamasa da eşlerin birbirine olan sadakat yükümlülüğüne aykırı veya güven sarsıcı davranış olup olmadığı araştırılmalıdır.

Eşlerden birinin, diğer bir kişiden çocuğunun olduğunun ortaya çıkması da zina olgusunun varlığını ispat eder. Önemli olan zina fiilinin işlenmesinin üzerinden beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmemiş olmasıdır.

Zina Örnek Olay

Kadın olan eşin ortak konuta bir erkeği aldığını, aynı gece saat 22.00’de evde bu kişiyle birlikte yakalandığını, bu şahsın tuvalette gizlenmiş halde bulunduğunu kabul edelim. Dinlenen tanıkların, bu şahsın eve birçok defa girdiğini söylediğini var sayalım. Eve giren bu kişinin polisteki ifadesinde ise; davalı kadın ile evlenmeyi düşündüğünü, daha önce de evine bir kez gittiğini, seviştiklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiğini kabul edelim. Böyle bir durumda zinanın varlığı ispat edilmiş sayılır.

Zina fiili tanık anlatımlarıyla ispat edilebileceği gibi bulunması durumunda fotoğraf kayıtlarıyla da ispatlanabilir.

Zina Örnek Olay

Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına işaret eder.  Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/16833 Esas,  2013/17864 Karar

Zina Örnek Olay

Zinanın var sayılabilmesi için en önemli şart, “cinsel ilişkinin” varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı erkeğin başka bir kadınla evden çıkarken ve sokakta yürürken görüldüğü anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir başka kadınla cinsel birleşmenin gerçekleştiği dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı erkeğin bu davranışları zina değil, “güven sarsıcı davranış” niteliğinde olup; boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi  2016/15989 Esas,  2018/4730 Karar

Zina Örnek Olay

Davacı-davalı erkek, eşinin bir başka erkekle kendisini aldattığına yönelik iddiasını dava dilekçesi ekinde sunduğu sosyal medya görüntüleri ve mesajlara dayandırmıştır. Yapılan incelemede sosyal medya yazışma ve görüntüleri içerikleri itibarıyla zinaya kesin gözüyle bakılmasını gerektirir niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına işaret eder.

Hayata Kast Sebebiyle Boşanma Davası

Eşlerden biri diğerini öldürmeye kalkışırsa, bu boşanma sebebidir. Hayata kast gibi kötü davranma, yaralama ve benzeri davranışlar da boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Hayata kast sebebiyle boşanma davası da hak düşürücü süreye tabidir. Hayatına kastedilen kişi altı ay içinde dava açmalıdır. Bu süre içinde dava açmayan veya eşini affeden tarafın dava açmak hakkı kalmaz.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma Davası

Bazı yüz kızartıcı suçların işlenmesi diğer eş için boşanma sebebi oluşturur. Örneğin çocuğun cinsel istismarı ya da cinsel saldırı suçunu işleyen kişiye karşı eşi boşanma davası açabilir.

Terk Sebebiyle Boşanma Davası

Terk de boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Asıl olan eşlerin birlikte yaşamasıdır. Eşlerden biri ortak yaşamı sonlandırmak amacıyla konutu terk ederse diğer tarafın boşanma davası açma hakkı bulunmaktadır. Eğer terk eden kişinin haklı bir sebebi varsa, diğer eş boşanma davası açamaz. Örneğin eğer kadın olan eş dayak yediği için ortak konutu terk ettiyse bu sebeple kusurlu kabul edilemez ve kendisine terk sebebiyle boşanma davası açılamaz.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Davası

Evlendikten sonra eşlerden birinin akıl hastalığına yakalanması diğer eş için çekilemez bir hal almışsa, hakim tarafların boşanmalarına karar verebilir.

Yorum yapın