Miras Paylaşımında Anlaşmazlık Olursa Ne Olur?

Miras bırakan kişinin vefat etmesiyle, mirasçılar arasındaki miras taksim sözleşmesine uyulmaması gibi durumlar miras paylaşımı konusunda anlaşmazlıkların doğmasına yol açabilir. Böyle bir anlaşmazlığın yaşandığı durumlarda, kardeşler veya diğer mirasçılar arasında çıkan uyuşmazlıkların adli yollarla çözülmesi gerekebilir.

Eğer mirasçılar arasında bir uzlaşma sağlanamıyorsa veya miras taksim sözleşmesine uyulmamasından kaynaklanan sorunlar ortaya çıkıyorsa dava açılması gerekir. Mirasçılar, mahkemeye başvurarak mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını talep edebilirler.

Söz konusu davayı açmak için mirasçılardan herhangi biri mahkemeye başvuruda bulunabilir. 

Bu dava, miras taksim sözleşmesine uyulmamasından kaynaklanan uyuşmazlıkları çözerek mirasçıların haklarını korumayı hedefler.

Miras Paylaşma Sözleşmesi

Bir mirasbırakan vefat ettiğinde, birden fazla mirasçının bulunması durumunda, mirasçılar arasında ortak bir mülkiyet ilişkisi oluşur. Bu ortaklık, terekenin tüm hak ve borçlarını içerir ve mirasçılar terekeye birlikte sahip olurlar. Miras paylaşma sözleşmesi ise, mirasçılar arasında mirasın nasıl paylaşılacağını belirleyen ve bütün mirasçıların rızası ile oluşturulan özel bir sözleşmedir. 

Mirasçılar, bu sözleşmeyle hem kendi aralarındaki paylaşımı düzenler hem de birbirlerine olan sorumluluklarını belirlerler. Bu önemli adım, hem mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları önler hem de terekedeki malların adil bir şekilde dağıtılmasını sağlar.

Miras paylaşma sözleşmesi, mirasçıların tamamının katılımı ve onayıyla gerçekleştirilebilir. Miras paylaşma sözleşmesi, paylı mülkiyet durumunda değil, yalnızca elbirliği mülkiyet durumunda yapılabilir. Sözleşme, sadece terekeye dahil mal varlığı hakkında yapılabilir ve mirasın net olarak belirlenmesi gerekir.

Miras paylaşma sözleşmesi, kardeşler arasında veya diğer mirasçılarla birlikte anlaşarak, yasal danışmanlık almak suretiyle yapılabilecek bir işlemdir. Belirlenen paylar ve şartlar, sözleşmede açıkça ifade edilmeli ve tüm mirasçılarca imzalanmalıdır. Bu şekilde, kardeşler arasında miras paylaşımı resmiyet kazanır ve ileride ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmiş olur.

Miras Taksim Sözleşmesine Uyulmaması

Miras bırakanın ardında bıraktığı mal varlığının mirasçılar arasında paylaşımını düzenleyen miras taksim sözleşmesine uyulmaması durumu, çeşitli hukuki sonuçları beraberinde getirir. Özellikle gayrimenkul malların taksimi sonrasında, mirasçılar arasında uyuşmazlıklar meydana gelebilir. Bu uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla gündeme gelen en önemli dava türlerinden biri, tapu iptali ve tescil davasıdır.

Bu tür bir dava sürecinde, mirasçılar genellikle iki farklı talepte bulunurlar:

  1. Sözleşmenin Uygulanması: Miras bölüşümünü düzenleyen taksim sözleşmesine uygun olarak, taşınmazların paylaşımını sağlamak üzere tapu kayıtlarının güncellenmesi istenebilir. Miras taksim sözleşmesine sadık kalınması ve sözleşmedeki hükümlere uygun olarak taşınmazların tescilini talep ederler.
  2. Sözleşmeye Aykırı Davranışlar: Eğer bir mirasçı ya da taraflar, miras taksim sözleşmesine aykırı bir şekilde taşınmazlar üzerinde hak iddia ediyorsa, diğer mirasçılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Bu davada, sözleşmeye aykırılığı gerekçe göstererek, taşınmazların gerçek sahiplerinin lehine tapu kayıtlarının düzeltilmesi istenir.

Her iki durumda da, miras taksim sözleşmesine uyulmaması nedeniyle yaşanan haksızlıkların yargı yoluyla giderilmesi hedeflenir. Türk Medeni Kanunu ve ilgili yargı kararlarına dayanarak, miras mallarının adaletli bir şekilde paylaştırılması ve mirasçıların haklarının korunması amaçlanır.

Mirasçılar, yaşadıkları hak kayıplarını ya da sözleşme şartlarına uyulmamasından kaynaklanan mağduriyetlerini gidermek üzere, yetkili mahkemelerde gerekli dava sürecini başlatabilirler. Bu süreç ile mirasın adil bir şekilde taksim edilmesi ve tarafların hak ettikleri miras paylarına kavuşmaları sağlanır.

Yorum yapın

Ara WhatsApp