İzale-i şuyu davası, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi ve paydaşlar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Uygulamada “ortaklığın giderilmesi davası” olarak da bilinir. Bu dava, özellikle miras yoluyla intikal eden taşınmazlarda veya ortaklaşa edinilen mülklerde, paydaşlar arasında anlaşmazlık yaşanması durumunda sıklıkla başvurulan bir hukuki yoldur. Ancak, izale-i şuyu davalarının ne kadar süreceği, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu yazımızda, izale-i şuyu davasının süresini etkileyen faktörleri ve İstanbul özelinde bu sürenin ne kadar olabileceğini inceleyeceğiz.
İzale-i Şuyu Davasının Aşamaları ve Süreyi Etkileyen Faktörler
İzale-i şuyu davasının süresi, davanın açılmasından sonuçlanmasına kadar geçen süreçte birçok farklı aşamadan etkilenir. Bu aşamalar ve süreyi etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması ve Sunulması:
- Dava süreci, öncelikle davacının (ortaklığın giderilmesini isteyen paydaş) dava dilekçesini hazırlaması ve yetkili mahkemeye sunmasıyla başlar. Dilekçenin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması, davanın hızlı ilerlemesi açısından önemlidir.
- Dava Dilekçesinin Tebliği ve Cevap Süreci:
- Dava dilekçesi, mahkeme tarafından diğer paydaşlara (davalılara) tebliğ edilir. Davalıların, dava dilekçesine karşı cevap verme hakkı bulunmaktadır. Cevap süresi, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftadır. Davalıların sayısının fazla olması veya adreslerinin tespitinde zorluk yaşanması, tebligat sürecini uzatabilir.
- Ön İnceleme Aşaması:
- Mahkeme, dava dilekçesini ve cevap dilekçelerini inceleyerek, davanın usulüne uygun açılıp açılmadığını ve eksikliklerin olup olmadığını değerlendirir. Bu aşamada, mahkeme tarafından eksikliklerin giderilmesi için süre verilebilir. Ön inceleme aşaması, davanın esasına girilmeden önce tamamlanması gereken önemli bir aşamadır.
- Keşif ve Bilirkişi İncelemesi:
- İzale-i şuyu davalarında, özellikle taşınmazın niteliği, değeri ve paydaşlar arasındaki pay oranları gibi hususların belirlenmesi için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Keşif, mahkeme heyetinin taşınmazın bulunduğu yere giderek yerinde inceleme yapmasıdır. Bilirkişi ise, mahkeme tarafından atanan uzman bir kişinin taşınmazın değerini, imar durumunu ve diğer özelliklerini değerlendirerek rapor hazırlamasıdır. Bilirkişi raporunun hazırlanması, bilirkişinin yoğunluğuna ve taşınmazın özelliklerine göre değişebilir.
- Duruşmalar:
- İzale-i şuyu davalarında, tarafların iddialarını ve savunmalarını sunmaları, tanık dinletmeleri ve delillerini ibraz etmeleri için duruşmalar yapılır. Duruşma sayısı ve aralıkları, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilir. Duruşmaların ertelenmesi, davanın süresini uzatan bir faktördür.
- Karar Aşaması:
- Tüm delillerin toplanması ve değerlendirilmesinin ardından, mahkeme kararını verir. Kararda, ortaklığın nasıl giderileceği (satış veya aynen taksim yoluyla) ve paydaşların hakları belirlenir. Kararın yazılması ve tebliği de zaman alabilir.
- İstinaf Süreci:
- Mahkeme kararına karşı, tarafların istinaf (bir üst mahkemeye başvurma) hakkı bulunmaktadır. İstinaf süreci, davanın süresini önemli ölçüde uzatabilir. İstinaf incelemesi, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından yapılır ve bu mahkemelerin iş yükü, istinaf incelemesinin ne kadar süreceğini etkiler.
İstanbul’da İzale-i Şuyu Davası Süresi
İzale-i şuyu davalarının süresi, yukarıda belirtilen faktörlere bağlı olarak değişmekle birlikte, İstanbul gibi büyük şehirlerde genellikle daha uzun sürebilir. Zira İstanbul’daki mahkemelerin iş yükü, diğer şehirlere göre daha fazladır. Bu durum, duruşma tarihlerinin gecikmesine ve davanın genel olarak daha uzun sürmesine neden olabilir. Bu nedenlerle, İstanbul’da açılan bir izale-i şuyu davasının ortalama olarak 2 ila 4 yıl arasında sürebileceği söylenebilir. Ancak mahkemenin yoğunluğuna göre bu süre daha da uzayabilir.
Süreci Hızlandırmak İçin Neler Yapılabilir?
İzale-i şuyu davasının süresini kısaltmak için tarafların dikkat edebileceği bazı hususlar bulunmaktadır:
- Dava Dilekçesinin Eksiksiz ve Doğru Hazırlanması: Dava dilekçesinde tüm gerekli bilgilerin ve delillerin eksiksiz bir şekilde sunulması, davanın hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
- Tebligatların Takibi: Tebligatların zamanında yapılması ve cevap sürelerinin kaçırılmaması önemlidir.
- Bilirkişi Raporuna İtiraz: Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi durumunda, itirazın gerekçelerinin açık ve somut bir şekilde belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde, itirazın reddedilmesi ve davanın süresinin uzaması söz konusu olabilir.
- Anlaşma Yolu Aranması: Paydaşlar arasında anlaşma sağlanması, davanın en hızlı şekilde sonuçlanmasını sağlar. Anlaşma sağlanması için arabuluculuk gibi alternatif çözüm yolları denenebilir.
Önemli Not: İzale-i şuyu davaları, teknik ve hukuki bilgi gerektiren karmaşık davalardır. Bu nedenle, dava açmadan önce veya dava sürecinde bir avukattan hukuki destek alınması, hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir.
Bu davanın yasal dayanağı Türk Medeni Kanununun 698. maddesidir: “Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşma istemi, uygun olmayan zamanda yapılamaz.”
Yasal Uyarı: Bu yazı, genel bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir hukuki sorunla karşılaştığınızda, bir avukata danışmanız önemlidir.