İstirdat Davası

İstirdat Davası

İstirdat davası, hukukumuzda sıkça karşılaşılan ve özellikle borçlar hukuku alanında önemli bir yere sahip olan bir dava türüdür. Bu dava, bir kişinin hukuki bir sebep olmaksızın veya ortadan kalkan bir hukuki sebebe dayanarak başka bir kişiye yaptığı ödemeyi geri almasını amaçlar. Bu yazımızda, istirdat davasının ne olduğuna, hangi durumlarda açılabileceğine, dava sürecine ve dikkat edilmesi gereken hususlara değineceğiz.

İstirdat Davası Nedir?

İstirdat, kelime anlamı olarak “geri alma” anlamına gelir. Hukuki anlamda ise, bir kişinin bir başkasına yaptığı ödemenin veya verdiği şeyin hukuki dayanağı ortadan kalktığında veya hiç olmadığında, bu ödemeyi veya şeyi geri almasını sağlayan bir dava türüdür.

İstirdat Davasının Hukuki Dayanağı

İstirdat davasının temelini, sebepsiz zenginleşme oluşturur. Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesi sebepsiz zenginleşmeyi şu şekilde tanımlar:

“Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.”

Bu maddeye göre, bir kişi bir başkasının malvarlığından veya emeğinden haksız bir şekilde zenginleşirse, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. İstirdat davası da işte bu sebepsiz zenginleşmenin giderilmesi amacıyla açılan bir davadır.

İstirdat Davasının Şartları

Bir istirdat davası açabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir. Davalı tarafın malvarlığında bir artış olmalıdır. Bu artış, para, mal veya hizmet şeklinde olabilir. Davacı tarafın malvarlığında bir azalma olmalıdır. Bu azalma, para, mal veya hizmet kaybı şeklinde olabilir.  Zenginleşme ve fakirleşme arasında bir nedensellik bağı olmalıdır. Yani, davacının fakirleşmesi, davalının zenginleşmesine neden olmalıdır. Zenginleşmenin haklı bir sebebi olmamalı veya başlangıçta var olan hukuki sebep sonradan ortadan kalkmış olmalıdır. Örneğin, bir sözleşme iptal edildiğinde, sözleşme gereği yapılan ödemeler için istirdat davası açılabilir.

Bir sözleşme hukuka aykırı veya geçersiz ise, sözleşme gereği yapılan ödemeler için istirdat davası açılabilir.  Bir sözleşme, hata, hile veya tehdit gibi nedenlerle iptal edilirse, sözleşme gereği yapılan ödemeler için istirdat davası açılabilir. Bir kişi, yanlışlıkla veya bir borcu olmadığını düşünerek bir ödeme yaparsa, bu ödemeyi geri almak için istirdat davası açabilir. Bir borcun tamamından daha fazla bir ödeme yapılması durumunda, fazla ödenen kısım için istirdat davası açılabilir. Bir kişi, başkasının işini vekaleti olmadan görürse, bu işten elde ettiği faydaları ve yaptığı masrafları talep edebilir. Bu durumda da istirdat davası gündeme gelebilir.

İstirdat Davası Süreci

İstirdat davası için görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşmenin ifa yeri mahkemesi de yetkili olur. Dava dilekçesi, davalıya tebliğ edilir ve davalı, cevap dilekçesi ile davaya cevap verir. Daha sonra, tarafların delilleri toplanır, tanıklar dinlenir ve bilirkişi incelemesi yapılabilir. Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra kararını verir.

İstanbul gibi büyük bir şehirde, ticari ilişkilerin ve sözleşmelerin yoğunluğu nedeniyle istirdat davaları da sıkça görülmektedir. İstanbul’da ikamet eden veya iş yeri bulunan kişilerin, istirdat davası açmadan önce bir avukattan hukuki destek alması, haklarını korumaları açısından önemlidir.