Bağışlama

Bağışlama

Bağışlama, bir kimsenin malvarlığından bir değerin karşılıksız olarak başka bir kimseye devredilmesi işlemidir. Türk hukukunda bağışlama, Borçlar Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu yazımızda, bağışlamanın hukuki niteliği, şartları, sonuçları ve bağışlama işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınacaktır.

Bağışlamanın Hukuki Niteliği ve Unsurları

Bağışlama, Türk Borçlar Kanunu’nun 285. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, “Bağışlama, bağışlayanın, bağışlanana karşılıksız olarak bir malvarlığı değeri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Bu tanımdan hareketle bağışlamanın temel unsurları şunlardır:

  1. Bağışlayanın İradesi: Bağışlayan, malvarlığından bir değeri karşılıksız olarak bağışlanana devretme iradesine sahip olmalıdır. Bu irade, açık ve kesin bir şekilde ortaya konmalıdır.
  2. Bağışlananın Kabulü: Bağışlanan, bağışlayanın bu teklifini kabul etmelidir. Bağışlama, tek taraflı bir işlem olmayıp, iki tarafın karşılıklı iradeleriyle meydana gelen bir sözleşmedir.
  3. Karşılıksızlık: Bağışlama, karşılıksız bir işlemdir. Bağışlayan, bağışlanan kişiden herhangi bir menfaat veya karşılık beklememelidir. Eğer bir karşılık söz konusu ise, bu durumda bağışlama değil, başka bir hukuki işlem (örneğin, satış veya trampa) söz konusu olur.
  4. Malvarlığı Değeri: Bağışlamanın konusu, bir malvarlığı değeri olmalıdır. Bu değer, taşınır veya taşınmaz bir mal, bir hak veya alacak olabilir.

Bağışlama Ehliyeti

Bağışlama yapabilmek için kişinin hukuki ehliyete sahip olması gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre, ayırt etme gücüne sahip ve reşit olan kişiler bağışlama yapabilirler. Ancak, bazı durumlarda ehliyet sınırlamaları söz konusu olabilir. Örneğin, vesayet altında bulunan kişilerin bağışlama yapabilmesi için vesayet makamının izni gerekir.

Bağışlama Türleri

Türk hukukunda çeşitli bağışlama türleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Bağıştan Dönme Kaydıyla Bağışlama: Bağışlayanın, bağışladığı malı geri alma hakkını saklı tuttuğu bağışlama türüdür. Bu tür bağışlamada, bağışlayan belirli şartların gerçekleşmesi halinde bağıştan dönebilir.
  • Şartlı Bağışlama: Bağışlayanın, bağışlamayı belirli bir şarta bağladığı bağışlama türüdür. Örneğin, bağışlanan kişinin belirli bir eğitimi tamamlaması veya belirli bir işi yapması şartıyla yapılan bağışlama.
  • Yüklemeli Bağışlama: Bağışlayanın, bağışlanan kişiye belirli bir yükümlülük yüklediği bağışlama türüdür. Örneğin, bağışlanan kişinin bağışlanan malı belirli bir amaç için kullanması veya belirli bir kişiye bakması gibi.

Bağışlamanın Şekli

Bağışlamanın geçerli olabilmesi için belirli şekil şartlarına uyulması gerekebilir. Taşınır malların bağışlanması genellikle herhangi bir şekil şartına tabi değilken, taşınmaz malların bağışlanması resmi şekilde yapılmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddesi ve Borçlar Kanunu’nun 288. maddesi uyarınca, taşınmaz bağışlama vaadi resmi şekilde yapılmadıkça geçerli değildir.

Bağışlamanın Hukuki Sonuçları

Bağışlama, bağışlayan ve bağışlanan arasında bir takım hukuki sonuçlar doğurur. Bağışlayanın temel yükümlülüğü, bağışlanan malı bağışlanana teslim etmektir. Bağışlanan ise, bağışlayana karşı dürüstlük kurallarına uygun davranmak ve varsa yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdür.

Bağışlama işlemlerinde vergi yükümlülükleri de söz konusudur. Bu nedenle, bağışlama yapmadan önce bir avukattan danışmanlık almak faydalı olabilir. Bu yazı, bağışlama konusunu genel hatlarıyla ele almakta olup, her somut olay kendi özel koşulları içinde değerlendirilmelidir.

Yasal Uyarı: Bu yazı, genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir hukuki sorunla karşılaştığınızda, bir avukata danışmanız önemlidir.