Zimmet suçu, kamu görevlileri tarafından işlenen ciddi bir suçtur. Bir kamu görevlisi, kendisine devredilen veya gözetiminde bulunan devlet malını, görevinin gereklerine aykırı bir şekilde başka amaçlar için kullanabilir veya başkasına devredebilir.
Kötüye kullanımın önlenmesi açısından, zimmet suçu yasanın gözünde ağır cezai yaptırımlara tabi tutulmuştur. Kamu görevlilerinin zimmet suçuna karışmaları halinde, hem mesleki kariyerleri hem de kişisel özgürlükleri tehlikede olabilir.
Basit Zimmet Suçu Cezası: Basit zimmet, kişinin yalnızca emanet edilen malı kendi çıkarları doğrultusunda kullanması durumunda söz konusu olur. Bu suç tipinde hileli bir davranış bulunmaz, ancak kişinin emaneti kötüye kullanma suçu sabit olduğunda cezalandırılır.
Nitelikli Zimmet Suçu: Nitelikli zimmet suçu, yetkilendirilmiş kişilerin, kendilerine zimmetlenen parayı veya değerli eşyaları kötüye kullanmaları ve bu suçun ortaya çıkmaması için ek önlemler alarak suçlarına devam etmeleri durumunda işlenen bir suç türüdür. Zimmet suçu ile ilgili yasal düzenlemeler, failin bu tür eylemlere başvurduğu zamanlarda daha ağır cezaların uygulanmasını öngörür.
Zimmet suçunun basit hallerinde belirlenen cezaların yanı sıra, nitelikli zimmet suçunda failin aldığı ceza daha da ağırlaştırılır. Temel zimmet suçu için verilen hapis cezası, fail nitelikli zimmet suçu işlediğinde yüzde elli oranında arttırılarak uygulanır. Bu artırım, failin suç teşkil eden davranışlarını saklamak için ek önlemler alması durumuna bağlıdır.
Örnek vermek gerekirse, eğer bir kişi zimmet suçunu basit bir şekilde işlemişse ve kanunda en az 5 yıl hapis cezası öngörülmüşse, bu kişi nitelikli zimmet suçu işlediğinde en az 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılır.
Bu ağırlaştırılmış cezai yükümlülük, zimmet suçu işleyen bireyleri caydırmak ve kamu güvenini korumak amacıyla tasarlanmıştır. Nitelikli zimmet suçlarının ciddiyeti ve bu suçların kişiler üzerinde yarattığı zarar göz önünde bulundurularak belirlenen bu cezalar, suçun önlenmesine katkı sağlamak için önemli bir yere sahiptir.
Kullanma Zimmeti Suçu, devletin veya diğer bir kurumun malını geçici süreyle izinsiz kullanma eylemi olarak tanımlanır. Kullanma zimmetinde fail, ilgili malı bir süre kullanıp, daha sonra geri verir. Bu suçun cezası, suça konu malın yalnızca geçici süreyle kullanılmış olması nedeniyle, temel zimmet suçunun cezasından daha hafif olabilir.
Eğer bir fail, zimmetine geçirdiği malı belirli bir süre kullandıktan sonra iade ederse, kullanma zimmeti suçu kapsamında değerlendirilir. Bu durumda, asıl suç için öngörülen cezadan 1/2 oranına kadar indirim uygulanabilir.
Diyelim ki müdür, kurum hesabına yatırılan parayı üç gün kullanıp sonra iade etmiş olsun. Bu durumda, zimmet suçunun asıl cezası – örneğin en az 5 yıl hapis cezası – tespit edildikten sonra, mahkeme kullanma zimmeti suçu için indirim uygulayacak ve ceza miktarını belirleyecektir.
Mahkeme, suçun işlenme biçimi ve olayın özelliklerini dikkate alarak, faile 1/4, 1/3 veya en fazla 1/2 oranında ceza indirimi uygulayabilir. Bu indirim oranı, yargılama sürecinin sonunda hakim tarafından belirlenir ve asla 1/2 oranını aşamaz.
Yargı sürecinde, bu suçun cezasını etkileyen tüm faktörler ve olayın koşulları mahkeme tarafından titizlikle değerlendirilir.
Zimmet Ne Demek ?
Kamu görevlilerinin, üzerlerine tevdi edilen veya sorumlu oldukları malları, görevleri gereği sahip oldukları zilyetlik hakkını kötüye kullanarak, kendi menfaatleri için veya başkasının çıkarını sağlamak üzere zimmetlerine geçirmesine “zimmet” denir.
Zimmet suçu, kamu görevlisinin görevi dolayısıyla kendisine teslim edilen ya da gözetim altında tuttuğu mal varlıklarına karşı işlediği bir suç tipidir. Bu suçta asıl mesele, görevlilerin görevlerine aykırı bir şekilde davranarak, bizzat kendilerinin veya başkalarının haksız yarar sağlamasıdır. Zimmet suçu, yalnızca mal varlığına yönelik işlenebilir ve görevlilerin bu varlıklar üzerindeki tasarrufları önem taşır.
Zimmet Nedir?
Zimmet, kamu görevlisi sıfatını taşıyan bir kişinin, görevi gereği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimi altında bulunan bir mal veya değeri, haksız bir şekilde kişisel çıkarı için kullanması veya sahiplenmesi eylemidir. Bu durum, yalnızca görevi dolayısıyla bu tür nesnelere erişim imkanına sahip olan kişiler tarafından işlenebilecek özel bir suç türünü temsil eder.
Zimmet, rüşvet, irtikap ve görevi kötüye kullanma gibi diğer malvarlığına karşı işlenen suçlarla benzerlik gösterse de, bu suçun işlenme şekli ve yasal sonuçları farklılık gösterir. Her bir suçun ayrı ayrı tanımları ve cezai şartları bulunmaktadır.
Zimmet Suçu
Hukuki anlamda, zimmet nedir ve nasıl tanımlanır? Zimmet, imza karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarda görevli kişilere teslim edilen para veya değerli eşyaların, bu kişilerin sorumluluğu altında olduğu ve yetkileri çerçevesinde kullanılması beklenen bir durumu ifade eder. Söz konusu görevlilerin, kendilerine teslim edilen bu değerleri, kurum yararına doğru ve etkin bir şekilde kullanmaları beklenir.
Zimmet suçları, yetki alanı içerisindeki para ve değerli eşyaların kişisel menfaatler doğrultusunda kullanılmasını ifade eder ve bu vakalar, yasalar önünde ciddi suç teşkil eder. Zimmete para veya eşya geçirme, kamu güvenine duyulan güvenden kötü niyetle yararlanmak anlamına gelir ve bu suç tam olarak “zimmete geçirme” olarak adlandırılır.
Zimmet Suçunun Şartları
Bu suçun varlığının kabul edilebilmesi için yasanın öngördüğü birtakım şartların gerçekleşmesi zorunludur.Zimmet suçunun oluşabilmesi için gereken üç ana şart aşağıda sıralanmıştır.
Failin Kamu Görevlisi Olması. Zimmet suçu yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilen özel bir suç türüdür. Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesinin (c) fıkrasında kamu görevlisi, kamusal faaliyete atama, seçilme veya herhangi bir şekilde sürekli, süreli, geçici bir şekilde katılan kişi olarak ifade edilmektedir. Sadece devlet memurlarının bu tanıma dahil edildiğini düşünmek yanlış olur; bilirkişiler, avukatlar, noterler, cumhurbaşkanı, kamu sektöründe çalışan işçiler, kadrolu veya sözleşmeli personel, silahlı kuvvetlerin mensupları ve üniversite öğretim üyeleri de kamu görevlisi sayılır.
Görevle İlgili Olarak Teslim Alınmış Mal Üzerinden Suçun İşlenmesi. Zimmet suçunun gerçekleşmesi için failin, görevi sebebiyle zilyetliğine bırakılmış veya koruma ve gözetim sorumluluğu altındaki bir mal üzerinden işlem yapması zorunludur. Burada mal terimi, ekonomik değere sahip herhangi bir nesneyi kapsar. Bu bağlamda para da zimmet suçunun konusu olabilir. Örneğin, bir vezne görevlisi olarak çalışan ve kamusal alanda vatandaşlardan para toplayan bir devlet memuru, toplanan parayı kişisel hesabına aktarırsa zimmet suçu oluşur.
Failin Mala Sahipmiş Gibi Tasarrufta Bulunması. Zimmet suçu kapsamında, kamu görevlisi, suç konusu mal üzerinde sahibi gibi tasarrufta bulunmalıdır. Bu, malın tüketilmesi, satılması, kullanılması veya devredilmesi anlamına gelmektedir. Fail, suç konusu mala gerçek sahibi imiş gibi herhangi bir hüküm ve tasarrufta bulunabilir. Bu davranış, failin malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesi anlamına gelir. Bu üç şartın varlığı durumunda zimmet suçu meydana gelmiş olur.
Nitelikli Zimmet Suçu Nedir?
Nitelikli zimmet suçu, temel bir zimmet suçundan daha ciddi yaptırımlar içeren ve failin suç esnasında ya da suç işlendikten sonra suçun ortaya çıkmasını engellemek adına ek aldatıcı davranışlarda bulunması ile karakterize edilen bir suç tipidir. Fail, suçu işlerken veya sonrasında, zimmet suçunun tespit edilmesini önleyecek hileli eylemler sergilerse nitelikli zimmet suçu oluşur.
Aldatıcı hareketlerin, çoğunlukla zimmete geçirilen mal veya paraların gerçek sahipleri veya denetleyiciler tarafından fark edilmesini engellemek amacı taşıdığı anlaşılmalıdır. Suçu belgelemeye yarayan delillerin gizlenmesini amaçlayan bu hileli davranışlar, yalnızca zimmet için değil, aynı zamanda suçun izlerinin saptanmasını da zorlaştırmak için gerçekleştirilmelidir.
Eğer yapılacak bir basit denetim, araştırma ya da karşılaştırma ile hileli eylemin açıkça ve kolaylıkla saptanabileceği durumlarda, bu nitelikli bir zimmet suçu teşkil etmez. Bu durumda işlenen suç basit zimmet suçu olarak değerlendirilir. Aynı şekilde, zimmete para veya mal geçirildiği kurumun iç kayıtları incelenerek kolayca tespit edilebiliyorsa, yine nitelikli zimmet suçu sayılmaz.
Nitelikli zimmet suçu işleyen bir kişinin karşı karşıya kalacağı ceza miktarı, basit zimmet suçu işleyen bir kişiye göre daha ağır olacaktır. Üstelik, ceza miktarının artırılmasında, gerçekleştirilen hileli davranışların karmaşıklığı ve suçun gizlenme derecesi önemli faktörler arasında yer alır. Bu suç tipinin sonuçları ciddi olduğundan, şüpheli ve mağdurun, bu suçla ilgili olarak kesin bilgi edinmesi ve uygun hukuki tavır alması tavsiye edilir.
Kullanma Zimmeti Suçu Nedir?
Kullanma zimmeti, bir kişinin geçici olarak kullanmak üzere bir malı alıp, kullanım süresi sonunda geri vermek şartıyla işlenen bir suçtur. Kamu görevlileri tarafından işlenen kullanma zimmeti suçu daha az ceza gerektirir.
Suçun konusu, malı kullanmaktan elde edilen menfaattir. Bu menfaatin değerinin belirlenmesi, bilirkişi tarafından yapılmalıdır. Kamu görevlisinin eyleminin kullanma zimmeti olup olmadığı, kişinin niyetinin değerlendirilmesiyle anlaşılır. Suçun işleniş şekli ve faalin davranışları, hedeflenen kastın ne olduğunun anlaşılmasında temeldir. Eğer kişinin kastı eşya ya da parayı sahiplenmek ise Türk Ceza Kanunu madde 247/1’deki zimmet suçu; eşya ya da parayı geçici olarak kullanıp sonra iade etmek ise TCK madde 247/3’teki kullanma zimmeti suçu oluşur.
Kullanma zimmeti suçu açısından önemli olan, failin herhangi bir ihbardan, şikayetten veya soruşturmadan önce malı iade edip etmediğidir. Eğer ihbar veya soruşturmaya kadar mal iade edilmiş ise, bu durumda TCK madde 247/1’deki zimmet suçu gündeme gelir.
Zimmet Suçu Şikayet Süresi
Bu tür bir suç, kişisel şikayetle değil, savcılığın re’sen harekete geçerek soruşturması gereken suçlardan biridir. Zimmet suçu için özel bir şikayet süresi aranmaz, çünkü bu, kamu düzenini ilgilendiren ve toplumun tüm bireylerini etkileyebilecek bir suçtur.
Zimmet suçunun etkin bir şekilde yargılanabilmesi ve sorumluların adalet önüne çıkartılabilmesi için belirli yasal süreç ve kurallar mevcuttur. Bu suç türünde şikayet süresi yoktur; ancak dava açılmasının önünde süre sınırlaması bulunur. Bu suç için belirlenen dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar ve 15 yılın sonunda suç zamanaşımına uğrar.
Zimmet suçunun tespiti durumunda, savcılık tarafından soruşturma re’sen başlatılır ve kolluk kuvvetleri tarafından gerekli incelemeler yapılarak delil toplama işlemi gerçekleştirilir. Zimmet suçu, önemli bir hukuki süreç gerektiren ve ciddi yaptırımları olan bir suç türüdür.
Devletin ve vatandaşların haklarının korunmasını esas alan zimmet suçunun caydırıcı olabilmesi ve adaletin sağlanabilmesi için, suçun işleniş biçimine, miktarına ve diğer ağırlaştırıcı/ hafifletici unsurlara göre hükümler uygulanır. Zimmet suçu ile mücadele, yalnızca suçun tespiti ve cezalandırılması ile sınırlı kalmayıp, bu tür suçların önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasını da zorunlu kılar.
Zimmet suçuyla ilgili yargılama süreci, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve savunmanın alınması ile devam eder. Nihai karar, tüm bu süreçlerin titizlikle ele alınmasının ardından mahkeme tarafından verilir.
Sonuç olarak, zimmet suçu, şikayete tabi olmayan ve savcılığın re’sen harekete geçtiği suçlardan biridir. Zimmet suçu dava zamanaşımı süresi, suçun işlenmesinin ardından başlayan 15 yıllık bir süreyi kapsar.
Zimmet Suçu ve Etkin Pişmanlık
Suçun işlenmesinin ardından failin etkin pişmanlık göstermesi ve zararı gidermesi, ceza hukukunda önemli bir yere sahiptir. Bu davranış, ceza miktarının azaltılmasını sağlayabilir ve bu sayede suçlunun adalete katkıda bulunması ve hatalarını telafi etmesi teşvik edilir.
Soruşturma Öncesi Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi: Savcılık tarafından zimmet suçu ile ilgili soruşturma başlatılmadan önce, etkin pişmanlık yoluyla zararın giderilmesi veya zimmete geçirilen malın aynen iadesi durumunda, failin alacağı ceza 2/3 oranında indirilir.
Soruşturma Aşamasındaki Etkin Pişmanlık: Eğer failler, soruşturma başladıktan sonra fakat dava açılmadan önce etkin pişmanlık gösterir ve zararı telafi ederlerse, bu durumda uygulanacak ceza yarı oranında azaltılır.
Mahkeme Sürecindeki Etkin Pişmanlık: Mahkeme süreci başladıktan sonra, yani dava açıldıktan fakat hüküm verilmeden önce etkin pişmanlık sergilenirse, faile verilecek ceza 1/3 oranında düşürülür.
Hüküm Sonrası Etkin Pişmanlık: Ancak, zimmet suçu nedeniyle yargı süreci tamamlanıp hüküm kesinleştikten sonra gerçekleşen zararın giderilmesi veya aynen iade, etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilmez ve bu durumda herhangi bir ceza indirimi uygulanmaz.
Bu hükümler ışığında, zimmet suçu ile ilgili durumlarda zararın en kısa sürede giderilmesi ve adalete olan işbirliği, failler için ceza hafifletici bir unsur olarak değerlendirilir.
Zimmet Suçunda Adli Para Cezası
Genel olarak, yargı mercileri zimmet suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezalarını adli para cezasına çevirme uygulamasını benimsememektedir. Çünkü zimmet suçu, özellikle ceza miktarı itibariyle ağır yaptırımlar içerebilir ve adli para cezası yerine genellikle hapis cezası uygulanır.
Kanun koyucu tarafından zimmet suçunda belirlenen cezalar, hapis cezası olarak öngörülmüş olup, adli para cezasına çevrilmesi şartları genellikle ceza kanunlarında belirtilmemiştir. Bu sebeple, hakim karşısında hüküm giymiş bireyler için zimmet suçu kapsamında hapis cezasından kaçınmak ve adli para cezasına çevrilmesini talep etmek mümkün değildir.
Bu bağlamda, hukuk sistemimizde zimmet suçuna verilen cezaların caydırıcılığı gözetilerek, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine pek sık rastlanmamaktadır. Bu durumun temel nedeni, zimmet suçunun toplum nezdinde yarattığı güven kaybı ve ağır etik ihlaller olarak değerlendirilmesidir.
Zimmet Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Zimmet suçuna karşı ceza muhakemesi süreçlerinde uygulanan yargısal mekanizmalardan biri olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın belirli bir süre içerisinde denetim altında tutularak, hükmolunan cezanın sonuçlarını yaşamamasını sağlayan bir düzenlemedir. Bu süreç, hukuk sistemi içerisinde kişilere ikinci bir şans sunarken aynı zamanda topluma yeniden kazandırma amacını taşır. Zimmet suçu sebebiyle verilecek ceza miktarının yüksekliği nedeniyle HAGB kararı verilemez.
Zimmet Suçunda Cezanın Ertelenmesi
Zimmet suçunda, mahkeme tarafından verilen cezanın, belirli şartlar altında hükümlünün cezaevinde yatması yerine, ertelenmesi kararı alınabilmektedir. Türk Ceza Kanununun 247. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen zimmet suçunun basit hali için, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulaması sonucunda cezanın ertelenmesi mümkündür.
Zimmet suçu, bir kişinin görevi nedeniyle kendisine teslim edilen parayı ya da başka bir malvarlığı değerini kendisi için kullanması anlamına gelmektedir. Etkin pişmanlık, suç işlendikten sonra hatalarını anlayıp gerekli adımları atan ve bu yolla zararın giderilmesine çalışan kişiler için cezada indirim sağlar.
Ertelenmesi için bazı koşulların sağlanması gerekir. İşte bazı kriterler; Suçun basit bir hali olması (TCK m.247/1), Etkin pişmanlık hükümlerinin yerine getirilmiş olması, Yargılama sürecinde mahkemenin cezanın ertelenmesine karar vermesi
Ancak, zimmet suçunun daha ağır halleri ve belirli bir ceza miktarını aşan durumlarda, mahkemenin cezanın ertelenmesine karar vermesi mümkün olmaz. Bu gibi durumlar suçun niteliğine, işlenme şekline ve ortaya çıkan sonuçlara göre değişiklik gösterebilir.
Zimmet Suçunda Yetkili ve Görevli Mahkeme
Zimmet suçu ile ilgili hukuki süreçlerde görevli ve yetkili mahkeme, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesidir. Zimmet suçu ciddi sonuçlar doğuran ve kamu görevlilerinin işlediği kabul edilen bir suç kategorisinde yer aldığından, usul ve yargılama süreci ağır ceza mahkemelerinde yürütülür.
Zimmet suçu ile karşılaşıldığında, öncelikle suçun işlendiği yer mahkemesine başvurulması önemlidir. Suçun unsurları ve somut olayın gerektirdiği kanıtlar özenle toplanmalı ve mahkemeye sunulmalıdır. Bu tür suçlar genellikle kamu görevlileri tarafından işlendiği için yargılama süreci hassasiyet gerektirir. Hukuki destek almak ve süreç içerisinde dikkatli hareket etmek, mağdurun haklarının korunması açısından büyük önem taşır.
Zimmet suçu bağlamında Ağır Ceza Mahkemesi görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. Bu mahkemeler, suçun işlendiği yerdeki yargı birimleri olup, zimmet suçlarının yargılanmasında özel bir uzmanlık ve deneyim gerektirir. Eğer zimmet suçuna dair bir sorunuz veya yasal bir mesele ile karşı karşıya kaldıysanız, hukuki destek almanız yararınıza olacaktır.