Boşanma süreci boyunca ekonomik zorluklara düşebilecek olan eş, kendisi ve ortak çocuklar için tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Mahkeme ise, çocukların ve ekonomik desteğe ihtiyacı olacak eşin geçimini sağlamak amacıyla tedbir nafakasına karar verebilir.
Tedbir nafakasına muhtaç durumda olan taraf için, delilleri mahkeme dosyasına sunarak talepte bulunmaları tavsiye edilir. Böylece, ihtiyaç durumlu ispatlanmış olur.
Tedbir nafakası, boşanma davasının diğer mali unsurları gibi harca tabi değildir. Bu nafaka türü, boşanma kararı kesinleşene kadar geçerli olup, ardından mahkemenin nihai kararına bağlı olarak ya sona erer ya da yoksulluk veya iştirak nafakası olarak devam eder.
Yetişkin çocuklar için ise durum biraz farklıdır. 18 yaşını aşmış çocuklar için ebeveynlerden biri diğerinden nafaka talep edemez. Ancak, çocuk eğitimine devam ediyorsa, kendi adına yardım nafakası talep etmek için dava açabilir.
Tedbir nafakası, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenmiş olup, evlilik birliği sona erene kadar eşlerin ve varsa ortak çocukların maddi ihtiyaçlarının karşılanması amacını taşır. Kusur tespiti gerektirmeyen bu nafaka türü, evlilik birliğinin hala devam ettiği bir gerçeği ve evli kişilerin birbirlerine karşı olan yardım yükümlülüklerini temel alır.
Boşanma davası sürecinde, dava devam ettiği müddetçe, mahkeme tedbir nafakası tayin edebilir. Boşanma davası açılmadan önce de talep edilebilir ve evlilik birliği devam ettiği sürece geçerlidir.
Tedbir nafakasının amacı, maddi açıdan zayıf durumda olan tarafın korunmasına yardımcı olmaktır.
Tedbir Nafakası Nedir
Evlenme birliği içerisinde eşler arasında ortaya çıkabilecek ihtilaflar nedeniyle, kanunlar koruyucu tedbirler öngörmüştür. Bu tedbirlerden biri olan ve Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası, ayrı yaşamayı tercih eden eşler için mali destek sağlamayı amaçlar. Hak arayan eş, ayrı yaşamanın haklı sebeplerine dayanarak nafaka talebinde bulunabilir.
Belirtilen nafaka davasının açılması ve olumlu sonuçlanması, boşanma sürecine olan etkileri açısından dikkate değerdir. İşte bu alanda değerlendirilmesi gereken başlıca konular:
- Mali Durumun Tespiti: Tedbir nafakası kararı, boşanma sürecinde eşlerin mali durumlarının tespit edilmesine yardımcı olur. Bu, boşanma davasında nafaka ve mal paylaşımı konusunda önem taşır.
- Boşanmanın Kesinleşmesine Kadar Destek: Boşanma davası sonuçlanana kadar tedbir nafakası, hak arayan eşe mali destek sağlamaya devam eder. Bu süre zarfında eşin geçimini sağlaması amaçlanır.
- Psikolojik ve Sosyal Etkiler: Tedbir nafakası, ayrı yaşayan eşe psikolojik ve sosyal açıdan destek sağlar, kendisini güvende hissetmesine katkıda bulunur.
Boşanma sürecinde gündeme gelen tedbir nafakası davasında kanıtlanmış olaylar ve henüz ispatlanmamış maddi vakaların, boşanma davası kapsamında da önemli bir delil değerine sahip olduğu bilinmelidir. Özellikle olumlu sonuçlanmış bir tedbir nafakası talebi, başvuru sahibi olan eşin (genellikle kadının) ayrı yaşama kararının haklı gerekçeler üzerine kurulu olduğunu gösterir ve bu durum, boşanma davasına önemli bir etki eder.
Nafaka konusunda haklı bir karar çıkmasını sağlayan durumlar arasında, davalının eylemleri sonucu aile bireylerinin kişisel bütünlüğüne, ekonomik güvenliğine ya da aile huzuruna yönelik ciddi tehlikelerin oluşması yer alır. Bu gibi durumlar, Türk Medeni Kanunu’nun 197/1. maddesi uyarınca değerlendirilir.
Tedbir nafakası davasının temel amacı, boşanma süreci devam ederken tarafların maddi ihtiyaçlarının geçici olarak karşılanmasıdır. Bu davanın niteliği gereği, tarafın diğerinin tüm kusurlu eylemlerini açıklaması ve ispatlaması gerekmez. Yani, davacı tarafın davalı üzerindeki kusurlu davranışlarını tam olarak ortaya koyması, davalının da davacıya yönelik iddialarını kanıtlaması beklenmez.
Tedbir nafakası davası sırasında ortaya konulmayan kusurlu davranışlar, boşanma davası esnasında sunulabilir.
Eğer davacı ya da davalı, tedbir nafakası davası sırasında karşı tarafın kusurlu davranışlarını somut delillerle kanıtlamış ise, boşanma davasında bu deliller kesin kabul edilmesi gereken unsurlar olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, tedbir nafakası davasında esas alınan yaklaşım, tarafların geçici mali güvencesini sağlamaktır ve kusur belirleme süreci bu aşamada öncelikli değildir. Her ne kadar tedbir nafakası süresince kusur tespiti yapılmıyor olsa da, somut ve kanıtlanmış kusurlar boşanma aşamasında dikkate alınacaktır.
Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açılan bir bağımsız tedbir nafakası davasında, davacının (genellikle kadının) ayrı yaşama konusunda haklı bulunması ve tedbir nafakası almaya hak kazanması, sonrasında açılacak olan boşanma davasının değerlendirilmesinde önemli bir etkendir.
Tedbir nafakası kararında ele alınan hususlar, boşanma davasında göz önünde bulundurulabilecek deliller arasında yer alabilir.