Genelde mirasın borca batık olması durumunda mirasçılar mirası red ederler. Borca batık olan bir kişinin ölmesi ile alacaklılar mirasçılara icra takibi başlatabilir ve ödeme emri gönderirler.
Sadece mirasçı olan kişiler mirası reddedebilirler. Mirasçılık sıfatı olmayan kişiler mirası reddedemezler. Miras bırakan hayattayken mirasın reddi mümkün değildir; çünkü ancak miras bırakanın ölümü ile kimlerin mirasçı olacağı belli olur. Kimlerin mirasçı olacağı, miras bırakan kişinin ölüm tarihinde yürürlükte olan miras hukuku kurallarına göre belirlenir.
Mirası reddetmek isteyen kanuni mirasçının 3 ay içinde mirası reddetmesi gerekir. 3 aylık bu süre miras bırakanın ölümünün öğrenilmesi ile başlar. Eğer yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, kişinin miras payı kendi mirasçılarına kalır. Örneğin bir kişi babasının mirasını reddederse ve çocuğu da varsa, reddettiği babasının mirası oğluna ya da kızına kalır.
Türk Medeni Kanununa göre; en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras Sulh Hukuk Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Miras bırakanın borçlarının ödenmesinden sonra arta kalan miktar olursa miras reddedilmemiş gibi en yakın mirasçıları arasında paylaştırılır. Eğer en yakın mirasçıların tamamı mirası reddettiği tespit edilirse sulh hukuk mahkemesi red beyanlarının tespiti ile birlikte mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğine de karar vermelidir.
En yakın mirasçılardan anlaşılması gereken miras bırakanın öldüğü anda doğrudan doğruya mirasçı olan kişilerdir. Örneğin miras bırakan öldüğünde eşi ve çocukları varsa; en yakın mirasçıları eşi ve çocuklarıdır. Eşi ve çocukların tamamı mirası reddederse torunları mirasçı olamazlar. Miras bırakanın eşi ve tüm çocukları süresi içinde mirası reddetmişler ise mirasın en yakın tüm mirasçılar tarafından reddedildiği kabul edilir. Böyle bir durumda miras bırakanın torunlarına, anne-babasına ya da kardeşlerine kalmaz. Kendilerine miras kalmadığı için mirası reddetme yetkileri de bulunmaz.
En yakın mirasçıların tamamı mirası reddettiyse böyle bir durumda, mahkemeden terekenin tasfiye edilmesine karar verilmesi ve tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için tasfiye memuru atanması talep ve dava edilmelidir.