Özel belgede sahtecilik, bireyler arasında hukuki işlemleri belgelemek amacıyla kullanılan ve yasal geçerliliği olan yazılı evrakların sahtecilik yoluyla üretilmesi, değiştirilmesi veya kötüye kullanılması durumunu ifade etmektedir. Bu tip belgeler, kişiler arası ilişkilerde önemli bir yere sahip olup, genellikle özel sektörde veya kişisel işlemlerde karşımıza çıkar.
Özel belgede sahtecilik suçu ile resmi belgede sahtecilik suçu temel olarak belgenin niteliğine göre ayrılır. Resmi belge, devletin ilgili organları ve yetkilendirilmiş kamu görevlileri tarafından düzenlenir ve resmi işlemlerde kullanılır. Bu tip belgeler, devletin resmi otoritesini temsil ederken, özel belge herkes tarafından düzenlenebilir ve genellikle özel hukuki işlemleri kayıt altına almak için kullanılır.
Özel belgede sahtecilik, birçok farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Örneğin, imza taklidi, belge üzerinde değişiklik yapmak, belgenin içeriğini gerçeği yansıtmayacak şekilde düzenlemek veya tamamen yalan bilgiler içeren bir belge hazırlamak gibi eylemler bu suçun örnekleri arasındadır. Özel belgede sahtecilik ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde, bu suçun hukuki anlam ve sonuçlarının iyi anlaşılmış olması büyük önem taşır.
Özel belgede sahtecilik, Türk Ceza Kanunundaki hükümlere göre suç teşkil etmektedir. Suça konu belgenin kullanılma amacına ve meydana getirdiği zararın boyutuna göre çeşitli cezai yaptırımlar uygulanır.
İster özel sektörde ister kişisel işlemlerde olsun, yasal geçerliliği olan herhangi bir belge üzerinde usulsüzlük yapmak, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturur. Bu suç, toplumun güvenliğini ve hukuki ilişkilerin sağlıklı işleyişini tehdit eder, bu nedenle de ciddi yasal yaptırımlarla karşılanır. Sahte belge düzenlemenin bu ciddi yasal sonuçlarını göz önünde bulundurmak, bireyleri çok büyük hatalar yapmaktan koruyabilir.
Özel Belgede Sahtecilik Nasıl İşlenir?
Özel belgede sahtecilik, yasalar tarafından belirlenmiş ciddi bir suçtur. Özel evrakların sahteciliği, TCK’nın 207. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup, kişilerin haklarını korumak amacıyla öngörülen yaptırımlarla çevrilidir. Bu suç, aşağıdaki üç farklı hareket yoluyla kasıtlı olarak işlenebilir.
Sahte bir belgenin düzenlenip kullanılması, özel belgede sahtecilik, Türk Ceza Kanunu’nun 207/1 maddesinde düzenlenmiş bir suç tipidir. Bu suç, üç seçimlik hareket arasından birisinin gerçekleştirilmesiyle oluşur. Bu hareketlerden biri olan “özel belgenin sahte olarak düzenlenmesi ve kullanılması”, suçun temel eylemlerinden birini oluşturur.
Bu seçimlik harekette, var olmayan bir belgenin tamamen yeni bir şekilde yaratılıp, bir işlemde veya işlemlerde kullanılması söz konusudur.
Failin, gerçek ve inandırıcı bir belgenin içeriğini ya da imzasını taklit ederek, geçerliymiş gibi göstermesi ve bu şekilde bir belge üretmesi gerekmektedir. Yalnızca sahte bir belge düzenlemek, bu suç tipi için yeterli değildir. Suçun tamamlanabilmesi adına bu sahte belgenin resmi veya özel bir işlemde kullanılması gerekmektedir. Kullanım, belgenin ilgili mercilere ibraz edilmesi, bir işlem yapılması için sunulması ya da üçüncü kişilere verilmesi gibi eylemleri içerir.
Özel belgede sahtecilik suçu, farklı yöntemlerle işlenebilir. İşte bu suçun tipik örneklerinden bazıları; sahte bir kira sözleşmesi düzenleyip bu belgeyi vergi dairesine sunmak, başkasının adına evrak üzerinde sahte imza oluşturup bu evrakı üçüncü kişilere vermek, resmi olmayan bir makbuzda gerçeğe aykırı bilgiler yer alacak şekilde düzenleyip işlem yapmak.
Sahte belge düzenleyip bunu kullanmamak, tek başına özel belgede sahtecilik suçunun oluşmasına neden olmaz.
Bu suçun oluşabilmesi için öncelikle mevcut bir özel belgenin varlığının olması gerekmektedir. Özel belgenin sahtecilik işlemine maruz kalması ve ardından bu değiştirilmiş belgenin kullanılması, suçun temelini oluşturur.
Burada, mevcut ve aslında gerçek olan bir belge, onu başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılır. Değişikliğin amacı, genellikle belgeyi yasal olarak göstermek ve belirli bir amaca hizmet edecek şekilde kullanarak yarar sağlamaktır.
Özel belgede sahtecilik suçu, gerçek bir özel belgenin herhangi bir müdahale ile değiştirilerek hukuki bir işlev görmesine yönelik yapılan eylemleri kapsar. Bu müdahaleler; belgeye sonradan gerçek olmayan bir bilgi ya da unsur eklenmesi, belgede yer alan gerçek bir bilginin yok edilmesi, belgedeki verilerin fiziksel olarak çıkarılması veya bozulması şeklinde gerçekleşebilir. Bunlar, belgenin hukuki anlam ve değerinde değişikliğe neden olur.
Sahtecilik işlemi sonucunda, özel belge üzerinde genellikle belgenin sağlaması gereken hukuki sonuçların değiştirilmesi amaçlanır. Yani, yapılan değişiklik sonucunda; belgenin ispat gücü, gerçek veya tüzel kişilerin hakları, yasal yükümlülükler, yetki ve sorumluluk alanları gibi hukuki etkileri doğrudan etkilenmelidir.
Suç, özel belgenin içeriğinde değişiklik yapılarak işlenebilir. Bu kapsamda; yazının değiştirilmesi, yazıya yeni ifadelerin eklenmesi, imza veya tarihin silinmesi, değiştirilmesi veya sahtesi yapılması gibi eylemler suçu oluşturur ve cezalandırılmasını gerektirir.
Sahte Belgenin Bilerek Kullanılması: Daha önce başka bir şahıs tarafından sahte olarak düzenlenmiş veya değiştirilmiş olan özel belgeyi kullanan kişi de bu suçun failidir. Ancak, bu suçun işlenebilmesi için failin, belgenin sahteliğinin farkında olması ve bu belgeyi kasten kullanması gerekmektedir.
Özel belgede sahtecilik suçu, bu hareketlerden herhangi biri ile gerçekleşebilir. Önemli olan nokta, faaliyetlerin kasıtlı olarak yapılması ve sahtecilik amacının bulunmasıdır. Eğer aynı fail, aynı özel belgeyle, farklı zamanlarda da olsa bu suçun seçimlik hareketlerini işlerse, Türk Ceza Kanunu gereğince yalnızca tek bir cezai sorumlulukla karşı karşıya kalır.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunun Şartları
Özel belgede sahtecilik suçunun odağında yazılı evrak yani özel bir belge bulunur. Ancak her yazılı belge bu suç kapsamına girmez; belli şartları taşıması gereklidir. Sahte özel belge suçunun unsurları şu şekilde sıralanabilir.
Sahtecilik suçu, ancak yazılı evraklar kapsamında işlenebilir. Bu evraklar, şekil, form veya kelime kümelerinden oluşarak anlam bütünlüğü taşımalıdır. Evrakın dili, Türkçe ya da herhangi bir yabancı dil olabilir; dile ilişkin bir sınırlama yoktur. Yazının okunabilir olması, bu şartın yerine getirilmesi için yeterlidir. Ancak okunamayan ya da içeriği net olmayan bir belge hukuki sonuçlar doğuramaz.
Özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusu, hukuki değeri olan evraklar ile sınırlıdır. Bir belgenin sadece düşünceleri yansıtması ya da bir olayı anlatması, onu bir “özel belge” yapmaz. Özel belgede sahtecilik için belgenin hukuki bir işlevi, bir hakkın doğmasına ya da sona ermesine katkı sunacak ispat gücüne sahip olması gerekmektedir.
Belgede sahtecilik suçunun konusu olan belgenin özel belge sayılabilmesi için, onu düzenleyen kişinin kimliğinin evraktan anlaşılması gerekmektedir. Burada “düzenleyici” terimiyle, metni fiziksel olarak yazan kişi değil, belgenin adına düzenlendiği kişi kastedilir.
Düzenleyicinin belgede ad-soyad veya imza ile belirtilmiş olması önemlidir; asıl mesele düzenleyicinin kimliğinin evraktan net bir şekilde tespit edilebilmesidir.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunun Unsurları
Özel belgede sahtecilik suçunun unsurları arasında, düzenlenen ya da değiştirilen belgenin potansiyel bir zarar doğurma ihtimalinin olması gerekmektedir. Bu, belgenin gerçek bir zarara neden olmasının beklenmesi anlamına gelmez. Yeter ki, sahtecilik yapılan belgenin kullanılması durumunda bir zarar ihtimali bulunsun.
Özel belgede sahtecilik suçu, ancak yasal olarak bir sonuç doğurabilecek belgelerin sahte olarak düzenlenmesi ile mümkündür. Eğer bir belge, hukuki bir sonuç doğurma kabiliyetine sahip değilse, bu durumda özel belgede sahtecilik suçu da söz konusu olamaz.
Belgenin Aldatma Yeteneği: Özel belgede sahtecilik suçları, belgenin aldatma kapasitesine odaklanır. Herhangi bir sahtecilik suçu durumunda, evrakın sahte olduğunu anlayıp anlayamayacağı yani aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı hayati bir noktadır. Sahte evraklar sadece muhtemel zarar verme ihtimali nedeniyle değil, aynı zamanda geniş bir kesimi yanıltma potansiyeline sahip olup olmadıkları açısından değerlendirilir.
Özel belgede sahtecilikte aldatıcılığın var olup olmadığına karar verilirken, mağdurun kişisel özelliklerine bakılmaksızın, belgenin nesnel özellikleri gözetilir. Sahte olduğu açıkça belli olan ve kolayca tanınan belgeler söz konusu olduğunda, özel belgede sahtecilik iddiası kabul edilmez.
Belgenin gerçek mi sahte mi olduğunun anlaşılması için, aldatma yeteneği detaylı bir şekilde analiz edilmelidir.
Hangi Belgeler Özel Evrakta Sahtecilik Suçunun Konusu Olabilir?
Özel belgede sahtecilik suçu, çok çeşitli belgeler ile ilişkilendirilebilir. İşte bu suç kapsamında değerlendirilebilecek bazı özel belgeler:
- Dilekçeler
- Faturalar
- İşe giriş bildirgeleri
- Banka teminat mektupları
- Vergi beyannameleri
- Kira sözleşmeleri
- Mal teslim-tesellüm fişleri
- Alım-satım sözleşmeleri
- Adi apartman makbuzları
- Özel doktor raporları ve reçeteler
Bono, çek ve poliçe gibi kambiyo senetleri, özel belge olmalarına rağmen, Türk Ceza Kanununun 210. maddesi gereği resmi belge sayılırlar.
Notere onaylatılmış sahte bir kira sözleşmesinin varlığı, noter işleminde bir sahtecilik bulunmadığı için yalnızca özel belgede sahtecilik suçu olarak tanımlanır
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçu Cezası
Özel belgede sahtecilik suçu, belirli hukuki sonuçlar doğurmak amacıyla gerçek bir özel belgeyi tahrif etme veya tamamen sahte bir belge düzenleme olarak tanımlanır ve bu suç için yasalarca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla özel belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek cezada indirim yapılır. Bu durumda, öngörülen ceza yarı oranında indirilir. Suçun işlendiği özel belgeler, genellikle kişisel veya ticari hukuki ilişkilere dair alacakların kanıtlanması gibi amaçlarla değiştirilmiş sahte belgelerdir.
TCK’nın 211. maddesine göre, özel belgenin başka bir suçun işlenmesi sırasında kullanılması durumu söz konusu olduğunda, suçlu hem özel belgede sahtecilikten hem de işlenen başka suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.
Özel Belgeyi Bozmak, Yok Etmek veya Gizlemek Suçu (TCK 208)
Özel belgede sahtecilik, Türk Ceza Kanunu’nun 208. maddesi kapsamında düzenlenen ve kamu güvenine karşı işlenen ciddi bir suçtur. Özel belgelerin hukuki bir değeri vardır ve bunların bozulması, yok edilmesi veya bilinçli olarak gizlenmesi yasalarca cezalandırılmaktadır. Bir belgenin fiziksel olarak tahrip edilmesi, yanlış bilgilerle değiştirilmesi ya da başkalarının erişimine engel olacak şekilde saklanması özel belgede sahtecilik suçunun oluşumunu sağlar.
Belirli durumlarda, örneğin bir kira kontratının yırtılması veya el yazması bir vasiyetnamenin bilinçli olarak yakılması, kanunen kullanımını imkansız hale getireceğinden suç teşkil eder. Bu tür eylemler, yetkili mercilerin veya ilgili kişilerin belge üzerindeki haklarını kullanmasını engeller ve bu da kamu düzenini olumsuz yönde etkileyebilir.
Özel belgede sahtecilik suçu için öngörülen cezalar caydırıcıdır. TCK uyarınca bu suçu işleyen kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir. Bu ciddi yaptırımlar, özel belgelerin bütünlüğünü ve toplum içindeki güvenilirliğini korumak amacıyla konulmuştur. Böylece, bireyler arasındaki ve devlet ile bireyler arasındaki hukuki işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amaçlanmaktadır.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunda Adli Para Cezası
Bu suçun cezası, genellikle hapis cezası şeklinde ön görülse de, uygulamada bazı durumlarda adli para cezasına çevrilmesi mümkün olabilir. 1 yıl veya daha az süreyle hükmedilen hapis cezaları, bazı şartlar altında yargı makamları tarafından adli para cezasına dönüştürülebilir.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Özel belgede sahtecilik, yasaların korumaya aldığı belgelerde gerçeğe aykırı değişiklikler yaparak veya bu belgeleri başkalarını yanıltacak şekilde kullanarak işlenen bir suçtur. Bu suçla verilen hükümler, bazı durumlarda “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” (HAGB) kararı ile erteletilebilir.
Özel belgede sahtecilik suçunda, hapis cezası 2 yıl veya daha az olduğunda, mahkeme HAGB kararı verebilir. Bu usule başvurulabilmesi için, suçun niteliği, cezanın miktarı ve sanığın daha önceki davranışları gibi bir dizi kriter göz önünde bulundurulur.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunda Erteleme
Özel belgede sahtecilik, yasalara aykırı bir şekilde özel evrakların aslı gibi yapılması veya değiştirilmesi suçudur. Bu suça kalkışan kişilerin yargılanması sonucunda, mahkeme tarafından verilen hükümler çerçevesinde hapis cezasına çarptırılmaları söz konusu olabilir. Özel belgede sahtecilikle ilgili olarak verilen hapis cezasının ertelenmesi de, belirli koşullar altında mümkündür.
Eğer kişi özel belgede sahtecilik suçundan 2 yıl veya daha az bir hapis cezasına mahkum edilmişse, mahkemenin kararı ile ,cezanın infaz edilmesi şartlı olarak ertelenebilir. Cezanın ertelenmesi işlemi, sanık hakkında verilen hüküm kararında belirtilen şartların ve sürenin tamamlanmasının ardından, ceza evine girişin önlenmesini sağlar. Bu süreçte yükümlülüklerin ihlal edilmemesi gerekir.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Şikayet Süresi
Özel belgede sahtecilik, şikayete bağlı suçlar arasında yer almaz. Bu durum, mağdurun şikayette bulunup bulunmamasından bağımsız olarak, devletin soruşturma yükümlülüğünü ortaya koyar. Şikayet olmaksızın savcılık, dava zamanaşımı süresi dâhilinde her zaman resen harekete geçebilir ve soruşturma başlatabilir.
Özel belgede sahtecilik suçu için belirli bir zamanaşımı süresi vardır. Bu süre, ceza hukuku normlarında tanımlanmış olup, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zamanaşımı süresi dolmadan, savcılık tarafından resen soruşturma yapılabilir ve kamu davası açılabilir.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunda Zamanaşımı
Bu suç türünde, zamanaşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir. Mağdurlar veya suçtan etkilenen herhangi bir kişi, bu süre zarfında yasal haklarını kullanarak şikayete bulunabilir. Özel belgede sahtecilikle ilgili şikayetlerde, şikayet hakkı sahipleri, ilgili dava sürecine ‘müdahil’ olarak katılabilirler ve yasal süreçte aktif bir rol alabilirler.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunda Uzlaşma
Özel belgelerde sahtecilik, kişilerin haklarına müdahale eden ciddi bir suçtur. Bu suç, özel belgelerin gerçek olmayan içerikle düzenlenmesi, değiştirilmesi ya da sahte belge kullanımını içermektedir. Örneğin, bir sözleşmede taraflardan birinin imzasını taklit etmek veya bir evrak üzerinde bilgileri değiştirmek bu suç kapsamını oluşturur.
Özel belgede sahtecilik suçu, uzlaşma yoluna başvurulmayı gerektiren suç türlerinden değildir. Bu suçun doğası gereği, kamu düzenini ilgilendiren ve bireyler arasındaki güven ilişkisini zedeleyen bir niteliği vardır. Dolayısıyla, özel belgede gerçekleştirilen sahtecilik olaylarında, fail ve mağdur arasında uzlaşma prosedürü uygulanmaz.
Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme
Özel belgede sahtecilik suçundan dolayı açılan davaların görüleceği mahkeme türü Asliye Ceza Mahkemesi olarak belirlenmiştir. Özel belgede sahtecilik suçu ile ilgili adli süreçlerin yönlendirilmesi ve karara bağlanması bu mahkemelerin sorumluluğundadır.