Miras Hukuku

Bir kişinin ölmesi halinde veya hakkında gaiplik kararı verilmesi durumunda miras bırakana ait mal varlığının kime ait olacağını belirleyen hukuk dalına miras hukuku denilmektedir. Miras hukuku, bir kişinin ölümü veya gaipliği neticesinde geriye bıraktığı mal varlığı ve borçları (miras) hakkındaki düzenlemeleri içeren yasaların bütünüdür.

Muris (mirası bırakan kişi) ile mirasçılar (varisler) arasındaki ilişkileri düzenleyen tüm dava ve başvuru süreçleri miras hukuku kapsamında değerlendirilebilir. Miras hukukuna ilişkin hükümler Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Miras davaları genelde uzun sürmektedir ve özenle takip edilmesi gereken davalardandır.

Miras Avukatı Kimdir?

Türk hukuk sisteminde avukatların miras avukatı, gayrimenkul avukatı şeklinde bir uzmanlaşması bulunmamaktadır. Bazı avukatların miras avukatı olarak bilinmesinin sebebi, bu avukatların dava çok miras davaları alanında çalışmasıdır.

Kimler mirasçı olur? Miras bırakanın yasal mirasçıları ve atanmış mirasçıları kimlerdir? Saklı paylı mirasçılar kimlerdir ve saklı pay oranları ne kadardır? Alt soyun (çocukların ve torunların) miras hakkı, Anne ve babanın miras hakkı, Büyük ana ve büyük babanın miras hakkı, Sağ kalan eşin miras hakkı, İmam nikâhlı eşin miras hakkı var mıdır? Evlilik dışı doğan çocuğun miras hakkı var mıdır? Mirastan ne kadar ve nasıl pay alırlar? Mirasın paylaşılması nasıl yapılmaktadır? Paylaşılamayan Miras Ne Olur? Baba Sağken Miras Davası Açılır mı? Miras hakkı kaç yıl sonra Devlete kalır? Mirasçılık belgesi nedir ve nereden alınabilir? Mirasın Reddi Nedir? Mirasın reddi ne kadar sürede ve nasıl yapılır? Terekenin (Mirasın) Tespiti Nasıl Yapılır? Vasiyetname nedir ve nasıl düzenlenir? Vasiyetname değiştirilebilir mi? Vasiyetnamede neler yazar? Mirastan Mal Kaçırma Davaları. Miras Davaları Nelerdir? Bu yazıda yukarıda yer alan sorulara kısa kısa cevaplar vermeye çalıştık.

Kimler Mirasçı Olur?

Ölen ve mal varlığı mirasçılarına intikal eden kişiye miras bırakan denir. Eskiler miras bırakana muris de demektedir.

Kişinin alt soyu mirasçısıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre ölen kişinin birinci derecede mirasçıları alt soyudur. Kişinin alt soyu ise çocukları, torunları, torunlarının çocukları ve onların çocuklarıdır. Miras bırakanın çocukları mirastan eşit olarak pay alırlar. Kız ve erkek çocuklar arasında miras payı bakımından her hangi bir ayrım bulunmamaktadır.

Kişinin eşi mirasçısıdır. Öldüğü tarihte evli olan kişinin eşi her zaman mirasçılarından biri olacaktır. Eşin mirastan alacağı pay her zaman aynı değildir. Bazen mirasın tamamı sağ kalan eşe ait olurken bazı durumlardan mirasın dörtte birine sahip olur.

Miras bırakan kişinin alt soyu bulunmuyorsa duruma göre annesi, babası, kardeşi, kardeş çocukları, babaannesi, anneannesi, dedesi, amcası, halası, dayısı, teyzesi, kuzenleri mirasçısı olabilirler. Yasal mirasçıların kimler olduğunu, mirastan ne oranda pay alacakları ile ilgili detaylı bilgi için Mirasçılar kimlerdir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Buraya kadar bahsettiğimiz mirasçılar yasal mirasçılar olup, miras bırakan vasiyetname veya miras sözleşmesi düzenleyerek başka kişileri de mirasçı olarak atayabilir. Miras bırakanın atadığı mirasçılara da atanmış mirasçı denilmektedir.

Miras Bırakanın Yasal Mirasçıları ve Atanmış Mirasçıları Kimlerdir?

Mirasçıları temelde yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Yasal mirasçılar evlilik ve kan bağı gibi beşeri faktörler doğrultusunda miras üzerinde hak sahibi olan doğal mirasçılardır. Miras bırakanın yasal mirasçılarının kimler olabileceğini yukarıda açıkladığımız için burada tekrar etmiyoruz.

Atanmış mirasçılar ise, miras bırakanın iradesi ile belirlenmiş, herhangi bir kan bağının aranmadığı resmi vasiyetname gibi yollarla kayıt altına alınmış mirasçılardır. Miras bırakan, en yakın arkadaşını, komşusunu, köylüsünü kısacası istediği herhangi birini mirasçı olarak atayabilir. Herhangi bir mirasçı bırakmadan ölen kişinin mirasçısı kanun gereği devlettir.

Saklı paylı mirasçılar kimlerdir ve saklı pay oranları ne kadardır?

Saklı paylı mirasçıların kimler olduğu Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Miras bırakanın annesi ile babası, eşi ve alt soyun tamamı saklı paylı mirasçılarıdırlar. Saklı paylı mirasçılar bazı ayrıcalıklardan yararlanan mirasçılardır. Kanuni düzenleme ile saklı paylı mirasçıların her zaman mirastan pay almaları sağlanmıştır.

Miras bırakan sağlığında düzenlediği vasiyetname ile bazı mirasçılarına daha fazla bazılarına da daha az mal bırakabilir. Miras bırakan tüm mirasçılarına eşit miktarda miras bırakmak zorunda değildir. Daha iyi ilişkileri olduğu mirasçılarına daha fazla mal varlığı bırakabilir; ancak kanun bazı mirasçılara ayrıcalıklar tanımıştır. Bu ayrıcalıklı mirasçılar saklı paylı mirasçılardır. Türk Medeni Kanununda belirlenmiş bulunan saklı pay miktarı kadar mal varlığının kendilerine verilmesi zorunludur.

Saklı payı ihlal edilen mirasçılar dava açabilirler. Saklı paylı mirasçıların saklı pay oranlarının ne kadar olduğu, saklı payı ihlal edilen mirasçıların başvurabilecekleri hukuki yollarla, bu hukuki yollara başvurmak için geçerli olan hak düşürücü sürelerle ilgili detaylı bilgi için Mirasta tenkis davası ve saklı pay başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Alt soyun (çocukların ve torunların) miras hakkı

Miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun alt soyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. (Türk Medeni Kanunu madde 495) Eğer miras bırakanın ölümünden önce alt soydaki bireylerden biri vefat etmiş ise, vefat eden kişinin bütün hakları, onun alt soyuna geçecektir.

Anne ve babanın miras hakkı

Alt soyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, anne ve babasıdır.

Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyu alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. (Türk Medeni Kanunu madde 496)

Büyük ana ve büyük babanın miras hakkı

Alt soyu, ana ve babası ve onların alt soyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babadır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar.

Miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyları alır.

Ana ve baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüşse, ona düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. (Türk Medeni Kanunu madde 497)

Sağ kalan eşin miras hakkı

Sağ kalan eşin miras payı birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişmektedir.

Miras bırakanın alt soyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, Miras bırakanın ana ve babası ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısını, Miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçünü alır. Eğer miras bırakanın eşi dışında herhangi bir yasal mirasçısı yoksa eşin miras payı, mirasın tamamıdır.

İmam nikâhlı eşin miras hakkı var mıdır?

Yukarıda bahsettiğimiz miras hakkı, eşlerin arasında resmi nikâh bulunması durumunda geçerlidir. Resmi nikâh bulunmaksızın birlikte yaşayan, hatta çocukları olan eşler birbirlerine mirasçı olamazlar. Sağ kalan eşin mirasçı olması için eşler arasında geçerli bir evlilik bulunmalıdır. Nişanlı olanlar ile birlikte yaşayanlar birbirlerine mirasçı olamazlar. Eş arasında henüz kesinleşmemiş boşanma davasının bulunması tek başına sağ kalan eşin mirasçılığını engellemez.

Mirasın paylaşılması nasıl yapılmaktadır?

Mal paylaşımı, mirasçıların miras üzerindeki haklarının hukuk çerçevesinde intikal etmesidir. Miras bırakanın ölümü ile mirasçılar geride kalan mal varlıkları üzerinde elbirliği halinde malik olurlar. Mirasçıların birlikte malik olma hali mirasın paylaşılmasına kadar devam eder. Mirasçıların tamamı anlaşarak birlikte sahip oldukları miras varlıklarını aralarında paylaşabilirler, üçüncü bir kişiye devredebilirler. Mirasçılar aralarında miras paylaşma sözleşmesi düzenleyebilirler. Miras paylaşma sözleşmesi miras bırakan hayattayken de öldükten sonra da yapılabilir. Miras paylaşma sözleşmesi ile ilgili detaylı bilgi için “miras paylaşma sözleşmesi” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Mirasçıların anlaşamamaları durumunda ise dava açılması gerekmektedir. Açılacak dava ortaklığın giderilmesi davasıdır. Ortaklığın giderilmesi davası hakkında detaylı bilgi için ortaklığın giderilmesi davası başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Paylaşılamayan Miras Ne Olur?

Miras paylaşımı, mirasçılar arasında yaşanan en genel problemlerden biridir. Mirasın varisler arasında paylaşılamaması durumunda her mirasçının, miras sebebiyle ortaklığın giderilmesi davası açma hakkı vardır. Bu dava sonucunda terekede bulunan mal varlıkları satılarak elde edilen para ortaklara miras hisseleri oranında paylaştırılır.

Baba Sağken Miras Davası Açılır mı?

Mal varlığının sahibi (baba, anne veya dede .) hayattayken miras davasının açılması söz konusu değildir. Kişi hayattayken mal varlıklarını istediği şekilde kullanabilir. Malvarlığını mirasçılarına dağıtmak veya paylaştırmak zorunda değildir. Bu sebeple kişi sağ iken müstakbel mirasçıları kendilerine pay verilmesini isteyemezler.

Miras hakkı kaç yıl sonra Devlete kalır?

Miras hakkının devlete kalması ile ilgili herhangi bir süre yoktur. Mirasın mirasçılar tarafından uzun süre paylaşılmaması halinde miras devlete geçmez. Mirasçı bırakmadan vefat eden kişinin mirasçısı devlettir. Devlet yasal mirasçılardan birisidir.

Ölen veya gaipliğine karar verilen kişinin bu tarihte evli değilse, birinci zümre mirasçısı olan alt soyu bulunmuyorsa, ikinci zümre mirasçılarından anne ve babası ile kardeşleri ve bunların alt soyundan kimse hayatta değilse, üçüncü zümre mirasçılardan büyükanne ve büyükbaba ile bunların alt soyu olan hala, amca, dayı teyze ve bunların altsoyu hayatta değilse; ancak bu durumda devlet mirasçı olur.

Mirasın Reddi Nedir?

Mirasın reddi, mirasçının kendilerine kalan mirastan vazgeçmesidir. Bir başka anlatımla; ben mirasçı olmak istemiyorumun ifadesidir. Bunun manevi ve maddi sebepleri olabilir. Manevi sebep, genel olarak mirası bırakan kişi ile varisi arasındaki kişisel ilişkilerdir. Bu ilişkilerde yaşanmış olan kavga, tartışma, kırgınlık gibi olumsuz durumlar mirasçının mirası istememesine neden olabilir.

Bazı miras bırakanların borçları mal varlıklarından daha fazla olabilir. Örneğin miras bırakanın iflas etmiş olması, aleyhinde çok sayıda icra takibinin bulunması, yüksek miktarlarda vergi borçlarının bulunması halinde mirasçılar mirası ret etmek isteyeceklerdir; zira böyle bir durumda kalan miras kendisine maddi kazançtan çok zarar getirebilir.

Miras süresi içerisinde ret edilmezse veya sahiplenirse, mirasçılar miras bırakanın borçlarından sorumlu olurlar ve bu borçları ödemeleri gerekir. Mirasın reddi için sulh hukuk mahkemesine hak düşürücü süre içerisinde başvuru yapılmalıdır. Mirasın reddi için varislere tanınmış olan süre aydır. Üç aylık süre içerisinde bu konu hakkında herhangi bir başvuru yapılmamışsa miras kabul edilmiş sayılır. Miras reddi işlemi bir dava değil sadece mahkemeye yapılmış bir başvurudur. Mirasın reddi hakkında detaylı bilgi için Reddi Miras” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Terekenin (Mirasın) Tespiti Nasıl Yapılır?

Tereke, vefat eden bir kişinin bıraktığı mirasın bütün maddi unsurlarına verilen isimdir. Yani daha açık bir ifadeyle kalan mirasın ( ev, araba, arsa, nakit para ) toplamına tereke denir. Bazı durumlarda miras bırakanın geride bıraktığı tarla, bağ, bahçe, arsa, dükkân, daire veya bankada para gibi mal varlıklarının bulunup bulunmadığının bilinmez. Bu durumda tereke tespit davası açılabilir.

Tereke tespit davası ile miras bırakan adına kayıtlı taşınmazlar, motorlu araçlar, hisse senetleri ve benzeri finansal yatırımlarının olup olmadığı öğrenilebilir. Tereke tespit davası miras bırakan hayatta iken açılamaz. Ölümünde sonra açılan bu dava için herhangi bir hak düşürücü süre veya zaman aşımı süresi bulunmamaktadır.

Mirasçılardan her biri tek başına tereke tespit davası açabilir. Bu davayı açmak için tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri gerekmemektedir. Tereke tespit davası hakkında detaylı bilgi için “Tereke Tespit Davasıbaşlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Vasiyetname Nedir?

Vasiyetname bir kişinin ölümünden sonra ona ait malvarlığının kimlere verilmesini istediğini açıklayan bir irade açıklamasıdır. Vasiyetnamenin ne şekilde yapılması gerektiği, hangi şartlarda iptal edilebileceği Türk Medeni Kanununda yer almaktadır. Türk Medeni Kanununda vasiyetname ile ilgili hükümler madde 531 ile madde 544 arasında düzenlenmiştir.

Vasiyetname Çeşitleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanununun 531 maddesi gereğince: vasiyet resmi şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir. Vasiyetnamenin düzenlenmesi, değiştirilmesi, iptal edilmesi, vasiyetname içeriğinin düzenlenmesi ve vasiyetnamenin açılması ile ilgili detaylı bilgi için Vasiyetname” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Mirastan Mal Kaçırma Davaları

Miras bırakanlar çeşitli sebeplerle bazı mirasçılarından mal kaçırmaktadırlar. Miras bırakanın mal kaçırması durumunda açılacak davalar ancak miras bırakan öldükten sonra açılabilmektedir. Hiç para ödenmemesine rağmen miras bırakana ait arsanın veya dairenin satış gösterilmesi, diğer mirasçılara hiç miras bırakmamak için tüm malvarlığının bir mirasçıya bağışlanması veya ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devredilmesi halleri, mirastan mal kaçırmaya örnek oluştururlar. Miras bırakan hayattayken mirastan mal kaçırabileceği gibi bazı durumlarda vasiyetname düzenleyerek de mirastan mal kaçırabilmektedir. Mirastan mal kaçırma davaları hakkında detaylı bilgi için “Mirastan Mal Kaçırma Davaları” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz

Yorum yapın

Ara WhatsApp