Haberleşmenin engellenmesi suçu, bireylerin veya kamu kurum ve kuruluşlarının aralarındaki iletişimin yasadışı şekillerde kesintiye uğratılmasını ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun 124. maddesi kapsamında “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Suçun işlenebilmesi için faaliyetin kasten gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, kaza sonucunda meydana gelen engellemeler bu suç kapsamında değerlendirilmez.
Haberleşme sürecinde engellemeler şunları içerebilir: Bir kişiye gelen mektupların yırtılması, telefon konuşmalarını kasten kesmek, veya telefon kablolarının keyfi olarak kesilmesi gibi durumlar haberleşme özgürlüğünün engellendiğini gösterir.
Haberleşme özgürlüğünün bilişim teknolojileri aracılığıyla da engellenmesi mümkündür. Bu durumlarda gerçekleştirilebilecek eylemler şunlar olabilir: Yazılım kullanarak WhatsApp, Instagram, Facebook, Twitter ve Messenger gibi platformlardaki iletişimi engelleme, veya bilgisayara virüs göndererek e-posta trafiğini kesintiye uğratma bu eylemler arasındadır.
Haberleşmenin engellenmesi suçu bakımından daha ağır cezai yaptırımları gerektirecek nitelikli haller de Türk Ceza Kanununda belirtilmiştir. Kamu kurumlarının kendi aralarında gerçekleştirdikleri haberleşmeyi engelleme, Basın yayın organlarının yayınlarını engelleme.
Hususi olarak, kamu güvenliği açısından kritik öneme sahip haberleşmelerin engellenmesi veya medya kuruluşlarının serbestçe yayın yapma hakkının ihlali, ciddi yaptırımlara yol açar. Örneğin, bir valilik ile bakanlık arasındaki haberleşmenin kesilmesi veya bir haber kanalının canlı yayınına sabotaj yapılması suçun nitelikli şekillerindendir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Cezası
Haberleşme özgürlüğünün ihlal edilmesi, yani haberleşmenin engellenmesi, Türk Ceza Kanunu’nda ciddi bir suç olarak tanımlanmıştır ve bu suçun işlenmesi durumunda belirlenen cezalar şu şekilde yer almaktadır
Bireyler Arası Haberleşmenin Engellenmesi: Bireysel olarak gerçekleştirilen haberleşmenin, yasadışı yollarla engellenmesi durumunda, kanun koyucu altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası uygulanır. Bu suçu işleyen kişiler TCK’nın 124. maddesi 1. fıkrası gereğince cezalandırılırlar.
Kamu Kurumları Arası Haberleşmenin Engellenmesi: Kamu kurumları arasındaki haberleşmenin yasa dışı yollarla engellenmesi durumunda ise, suç daha ağırlaştırılarak değerlendirilir ve bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülür. Bu durumda olan failler, TCK’nın 124. maddesi 2. fıkrası uyarınca cezalandırılır.
Basın ve Yayın Organlarının Yayınının Engellenmesi: Basın ve yayın organlarının yayınlarının yasalarla belirlenmiş kurallara aykırı bir biçimde engellenmesi halinde uygulanacak cezai şartlar, kamu kurumları arası haberleşmenin engellenmesi ile aynıdır. İkinci fıkra hükümleri doğrultusunda ceza verilir, ki bu da bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası anlamına gelmektedir.
Haberleşme özgürlüğünün bu denli korunması ve haberleşmenin engellenmesine sıkı cezai yaptırımlar getirilmesinin sebebi, bireylerin ve resmi kurumların özgür iletişim kurma haklarının temel bir insan hakkı olarak görülmesidir. Türk Ceza Kanunu içindeki bu hükümler, kişisel ve kurumsal iletişime saygı duyulmasını ve korunmasını amaçlar.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Adli Para Cezası
Haberleşmenin engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 124. maddesinin ilk fıkrasında yer alır. Bu suçun işlenmesi halinde hapis cezası öngörülebilir. Ancak, adli para cezası, bazı durumlarda hapse alternatif bir ceza türü olarak değerlendirilebilir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Haberleşmenin engellenmesi suçu, bireylerin iletişim özgürlüğünü ihlal eden ciddi bir kabahattir. Bu suç, kişilerin aralarındaki iletişimi kasıtlı olarak bozma, engelleme veya kesintiye uğratma eylemlerini ifade eder. Eğer bir sanık haberleşmenin engellenmesi suçundan mahkum edilirse, belirli hallerde cezanın infazı, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) yoluyla ertelenebilir.
Haberleşmenin engellenmesi suçu nedeniyle mahkeme tarafından hapis veya adli para cezası verilmiş bir sanık için HAGB kararı verilip verilmeyeceği, suçun niteliği, sanığın kişilik özellikleri, suçun işleniş biçimi, suçun toplumdaki etkisi ve suçtan duyulan pişmanlık gibi birçok faktöre bağlı olarak değerlendirilir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Erteleme
Haberleşmenin engellenmesi suçu ile ilgili olarak mahkemeler, bazı durumlarda verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verebilir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Şikayet Süresi
Söz konusu suç, şikayete tabi olmayan suçlar kategorisinde değerlendirilir. Bu durum, zarar gören kişinin şikayetçi olup olmadığından bağımsız olarak, savcılığın konuyu resen, yani kendiliğinden soruşturma yükümlülüğü olduğu anlamına gelir.
Haberleşmenin engellenmesi ile ilgili suç duyurusunda bulunma hakkı, dava zamanaşımı süresi içinde geçerlidir. Bu süre zarfında mağdur kişi, suç duyurusunda bulunabilir ve hukuki sürecin işlemesini sağlayabilir.
Mağdurun şikayetten vazgeçmesi, haberleşmenin engellenmesi suçu bağlamında ceza davasının düşmesine sebep olmaz. Yani, bir kere süreç başlatıldığında, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi dahi söz konusu davanın düşmesini sağlamaz.
Haberleşmenin engellenmesi suçu tespit edildiğinde, savcılık olaya ilişkin soruşturmayı resen yürütür. Soruşturma kapsamında deliller toplanır ve şüpheli hakkında gerekli işlemler yapılır.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Zamanaşımı
Ceza davalarında, suçun işlendiği tarih itibari ile dava açılması için tanınan sürenin aşılması halinde, dava zamanaşımı devreye girer. Açılmış bir dava da, yasal süre içinde karara bağlanmazsa, yine dava zamanaşımı sebebiyle düşebilir.
Bu bağlamda, haberleşmenin engellenmesi suçu özelinde ele aldığımızda dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğunu görüyoruz. Yani bu suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıllık bir zaman zarfı içinde ilgili ceza davası açılmamış ya da açıldıysa sonuçlandırılmamış ise, bu suça ilişkin kovuşturma hakkı zamanaşımına uğrar ve artık dava düşer.
Haberleşmenin engellenmesi suçunda dava zamanaşımı süresinin geçmesi, soruşturmanın ya da kovuşturmanın başlamasına engel oluşturur. Suç tarihinden itibaren 8 yıllık zaman dilimi geçmiş ise olayla ilgili ceza soruşturması başlatılamaz.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Uzlaşma
Bazı suçlarda, taraflar arasında anlaşmaya varılması mümkün olabilmekte ve bu da uzlaşma sürecini devreye sokmaktadır.
Haberleşmenin engellenmesi suçu, uzlaşma kapsamında değerlendirilmeyen bir suç örneği teşkil eder. Bu tür suçlarda, mağdur kişinin özgürlüğü ve güvenliği doğrudan etkilendiği için suçun mağduru ile faili arasında bir uzlaştırmacı vasıtasıyla anlaşma yoluna gidilmez. Dolayısıyla, haberleşmenin engellenmesine ilişkin suçlar, adli makamlar tarafından doğrudan ele alınır ve gerekli cezai süreç başlatılır.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Görevli Mahkeme
Haberleşmenin engellenmesi, kişilerin özel haberleşme hakkının ihlali anlamına gelir ve Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçu işleyen kişilerin yargılanma süreci, asliye ceza mahkemesinde yürütülür.