Elbirliği Mülkiyet 

Mülkiyet hakkı, bireylerin taşınır veya taşınmaz eşya üzerinde sahip olduğu en temel haklar arasında yer alır. Bu hak, malın sahibine bu eşyayı kullanma, yararlanma ve üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi verir. Mülkiyet, genellikle tek bir kişiye ait olarak düşünülse de, birden fazla bireyin elbirliği ile mülkiyet hakkı sahibi olmaları da mümkündür.

Elbirliği mülkiyet Türk Medeni Kanunu içerisinde 701, 702 ve 703. maddeleri ile detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin odağında yer alan ve hukuki işlemlerde sıklıkla karşılaşılan elbirliği mülkiyet kavramı, mülkiyet haklarının birden fazla kişi tarafından sahiplenilmesini ifade eder.

Türk Medeni Kanununun 702. maddesinde paydaşların mülkiyeti nasıl yöneteceği ve kullanacağına dair esaslar belirtilmektedir.

Elbirliği mülkiyetin sona erme halleri ise Türk Medeni Kanununun 703. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu madde, elbirliği mülkiyetin ortadan kalkmasını gerektiren durumları ve bu süreçte uygulanacak işlemleri içerir. 

Elbirliği ile mülkiyet, bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkının birden fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunduğu bir durumu ifade eder. Bu durumda tüm ortaklar, mülk üzerinde eşit haklara sahip olur ve her bir karar oybirliği ile alınır. Genellikle aile bireyleri veya iş ortakları arasında gözlemlenen bu tür mülkiyet yapısı, malın bütünlüğünün korunması ve yönetimi konusunda ortak bir yaklaşım gerektirir.

Her şeyden önce, elbirliği ile mülkiyet, ortakların eşya üzerinde karşılıklı anlayış ve işbirliği içinde hareket etmelerini gerektirir. Bu tür bir mülkiyet şeklinin doğru işleyebilmesi için açık iletişim, adil bir yönetim ve kararlarda ortak bir mutabakat esastır.

Kısacası, elbirliği ile mülkiyet hakkı, taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde ortak bir sahiplik yaratarak, hem mali hem de idari açıdan paylaşılan yararlar ve sorumluluklar sunar. Ancak bu ortaklık, doğası gereği karmaşık karar alma mekanizmalarını ve yönetim süreçlerini de beraberinde getirebilir.

Elbirliği Mülkiyet Nedir? 

Elbirliği mülkiyet, diğer bir ifadeyle iştirak halinde mülkiyet, birden çok şahsın belirli bir mal varlığı üzerinde birlikte sahip oldukları mülkiyet türüdür. Mal varlıklarının ortak yönetimi ve sahip olunmasını ifade eder ve bu ortaklık durumu, ilgili kişiler arasında eşit haklar anlamına gelir.

Bu mülkiyet biçimi, özellikle miras hukuku alanında karşımıza çıkar ve mirasçıların miras kalan malvarlığı üzerindeki haklarını düzenler. Elbirliği mülkiyetinde, ortak mal varlığı üzerinde her bir ortağın hak sahibi olduğu mal payı belirli olmamaktadır. Elbirliği ile mülkiyetin paylaştırılması, ortakların anlaşması veya mahkeme kararıyla gerçekleştirilebilir.

Elbirliği mülkiyetinde malvarlığı üzerindeki haklar, ortakların hepsini kapsar ve her bir ortak, mal üzerinde eşit haklara sahiptir. Malvarlığı, ancak ortakların tümünün rızasıyla bölüşülür veya bir yargı kararıyla paylaşım sağlanabilir. Tüm ortaklar, mülkiyeti bir arada, eşit olarak kullanırlar. Elbirliği ile mülkiyette, malvarlığını ilgilendiren hukuki işlemler, ancak tüm ortakların onayı ile gerçekleşebilir.

Elbirliği mülkiyetini daha detaylı anlayabilmek ve bu mülkiyet türüne dair hukuksal işlemlerde bulunabilmek adına, uzman bir avukat ile görüşmek önemlidir. Bu sayede, hem malvarlığının yönetiminde hem de paylaşımında doğabilecek hukuki sorunlar ve anlaşmazlıklar en aza indirgenebilir. 

Elbirliği mülkiyetinde her bir ortağın belli bir payı bulunmaz; bunun yerine, tüm ortaklar mülkiyeti birlikte sahiplenirler. Elbirliği mülkiyetine konu olan mal veya haklar, ortaklar arasında bölünmemiş bir şekilde kalmaktadır.

Elbirliği mülkiyetinde yönetim ve tasarruf, tüm ortakların oybirliğiyle alınan kararlarla gerçekleştirilir. Bu, mülkiyetin işlerliğini ve ortaklar arası anlaşmayı temel alır. Eğer ortaklarca aksine bir karar alınmadıysa, mülk üzerinde yapılacak herhangi bir işlem için tüm ortakların anlaşmaları zorunludur. 

Her ortak, mülkün bir kısmına değil, tamamına sahip olmanın haklarını ve sorumluluklarını taşır. Ortakların mülk üzerindeki bütün önemli kararları, tüm ortakların oybirliği ile alınır. Ortaklar mülkiyetin idaresinde ve üzerinde tasarruf edebilme konusunda ortak hareket etmek zorundadırlar.

Paylı Mülkiyet 

Paylı mülkiyet, birden fazla kişinin maddi olarak bölünmemiş bir taşınmaz ya da mal varlığı üzerinde belirlenmiş oranlara göre sahip olduğu ortak mülkiyet biçimidir. 

Paylı mülkiyet, birden fazla şahsın ortaklaşa sahip olduğu bir mal veya hak üzerinde paylaşılmadığı, ancak her bir ortağın toplam mülk veya hak üzerinde eşit veya belirlenen oranlarda paya sahip olduğu hukuki bir kavramdır. Genel olarak, paylı mülkiyet düzenlemelerinde, belirgin bir hüküm bulunmadıkça, tüm paydaşlar arasında paylar eşit olarak kabul edilir.

Bu tip mülkiyet yapısında her bir paydaş, kendi payı oranında, mülkiyetten kaynaklanan tüm hak ve sorumluluklara sahiptir.

Türk Hukuk sisteminde, paylı mülkiyet hali, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından resmi tapu kayıtlarında gösterilir ve paydaşların her biri, mülkiyet haklarını resmi işlemlerde, miras veya satış gibi durumlarda kullanabilir. Ayrıca, elbirliği mülkiyeti kapsamında, malın idaresi, kullanılması ve gelirlerinden faydalanılması gibi konularda tüm ortakların eşit hak ve sorumlulukları bulunur ve her türlü karar ortakların oy birliği ile alınabilir.

Bu paydaşlar, kendi payları üzerinden mülkiyetin getirdiği yükümlülüklerin de, mesela vergiler veya bakım masrafları gibi, paylarına düşen kısmını üstlenmek zorundadır. Elbirliği mülkiyetin tüm bu özellikleri, paydaşlar arasında adil bir kullanım ve yönetim olanağı sağlamaktadır.

Paylı Mülkiyet ve Elbirliği Mülkiyet Farkı

Mülkiyet türleri hukukumuzda büyük önem taşır ve genellikle iki ana kategoride incelenir: paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti. Bu iki mülkiyet şekli arasındaki temel farklar, sahiplere sağladığı haklar ve yüklediği sorumluluklar bakımından kritik derecede farklılıklar gösterir.

Elbirliği mülkiyeti, genellikle miras yoluyla ortaya çıkar ve maliklerin her birinin mülk üzerinde eşit haklara sahip olduğu bir mülkiyet türüdür. Elbirliği mülkiyetinde; malikler mal üzerinde eşit haklara sahiptir.Mülkün tamamı üzerinde ortak bir hakimiyet söz konusudur. Mülk bölünmez ve paylara ayrılmış değildir. Mülk üzerinde yapılacak işlemler için tüm maliklerin onayı gerekir.

Paylı mülkiyet ise, mülkün belirli paylara bölünmüş olduğu ve her bir malikin kendi payı üzerinde bağımsız haklara sahip olduğu mülkiyet şeklidir. Paylı mülkiyette mülk belli oranlarda paylara bölünmüştür. Her malik kendi payı üzerinde bağımsız hareket edebilir. Paylar; satılabilir, kiralanabilir ve miras bırakılabilir.  

Elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete geçiş genellikle mülkiyetin paylaştırılması suretiyle gerçekleşir. Ancak, birlikte mülkiyet türleri arasındaki bu farklar dikkatlice anlaşılmadan atılacak adımlar, malikler arasında anlaşmazlıklara yol açabilir. Her iki mülkiyet türü de benzerlikler göstermekle birlikte, hak ve yetkiler açısından belirgin farklara sahiptir. Bu yüzden, mülkiyet biçimleri arasındaki ayrımın doğru anlaşılması mal sahibinin menfaatleri için elzemdir.

Elbirliği mülkiyetinde, mülk üzerinde hak sahibi olan kişilerin payları belirli olmamakla birlikte, mülkiyetin bütün üzerinde ortak bir biçimde mevcuttur. Buna karşılık, paylı mülkiyet durumunda ise, ortaklık doğrudan mülkiyet hakkından kaynaklanmakta ve her bir ortağın mülk üzerindeki payı belirlidir.

Paylı mülkiyette herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmadan, ortaklar kendi payları üzerinden bağımsız bir şekilde tasarrufta bulunabilirler. Bu durum, ortakların kendi paylarına ilişkin işlemleri başkalarının rızası olmaksızın yapabilmesini sağlar. Öte yandan, elbirliği mülkiyeti yalnızca kanunda öngörülen şartlar altında söz konusu olabilmektedir. Böylece, elbirliği mülkiyeti daha katı ve sınırlı bir çerçevede bir hak durumunu ifade eder.  

Elbirliği mülkiyetinde malların yönetimi için alınacak kararlarda oybirliği gerekir. Her ortağın mülkiyette eşit hak ve sorumlulukları vardır. Bunun aksine, paylı mülkiyet durumunda ise, her paydaş kendi payı üzerinde belli başlı yönetimsel işlemleri tek başına gerçekleştirebilir. Paylı mülkiyette her paydaşın mülk üzerindeki hissesi oranında hakları mevcuttur ve bireysel işlemler için diğer paydaşların rızası aranmaz. Ancak, mülkün bütünü üzerindeki işlemlerde paydaşların bir araya gelmesi ve anlaşması gerekir. 

Elbirliği mülkiyetinde tüm malikler, ortak mal konusunda eşit haklara sahiptir ve her türlü yükümlülükte ortaklaşa sorumlu olurlar. Bu durum, müteselsil sorumluluk olarak bilinir ve her bir malik, ortak mülkiyetten doğan borçların tamamı için sorumlu tutulur. Örneğin, elbirliği mülkiyetindeki bir taşınmazın üzerine düşen vergi borcunda, her bir ortak, borcun tamamı için müteselsilen sorumlu olur ve alacaklı, borcun tamamını herhangi bir ortaktan talep edebilir. Paylı mülkiyette ise, her paydaş yalnızca kendi payı oranında sorumlu tutulur. Bu, paylı mülkiyet halindeki bir mülkiyetin borç veya yükümlülüklerinin, her bir ortağın mülk içinde sahip olduğu hisse oranına göre dağılması anlamına gelir.


Yorum yapın

Ara WhatsApp