Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçu

Türk Ceza Kanunu “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlığı altında yer alan 230. maddesinde, birden çok evlilik, hileli evlenme ve dinsel tören ile evlenme suçları belirli hükümlerle düzenlenmiştir. 

TCK Madde 230 (1): Zaten evli olan bir kişinin başka biriyle evlenme işlemi gerçekleştirmesi durumunda, suç işlediği kabul edilir. Bu kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. 

TCK Madde 230 (2): Kendisi evli olmamasına rağmen, evli olduğunu bildiği bir kişiyle evlilik işlemi yapan kişilere de aynı şekilde altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

TCK Madde 230 (3): Gerçek kimliğini gizleyerek birisiyle evlenme işlemi yapılması, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasını gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır.

Türk Ceza Kanunu, aile düzeninin korunması açısından, evlilik kurumunu ciddi biçimde tehlikeye sokabilecek birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi eylemleri suç olarak sınıflandırmakta ve bu suçlara ciddi yaptırımlar öngörmektedir. Bu düzenlemeler, evlilik kurumunun taraflarının hukuki korunmasını sağlamakla birlikte aile düzeni ve toplumsal düzenin korunmasını amaçlamaktadır.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun Unsurları

Madde gerekçesine dayanarak, maddenin ilk fıkrası birden çok evliliği cezai bir eylem olarak tanımlar. Burada suçun faili kadın ya da erkek olabilir. Bu suç tanımının temelinde aile yapısının korunması yatmaktadır. Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçlarının işlenmiş sayılabilmesi için evli bir bireyin yasalara uygun ikinci bir nikâh kıyması gereklidir. İlk evliliğin nerede gerçekleştiği, Türkiye’de ya da yabancı bir ülkede olması önem taşımaz. İlk evlilik hâlâ devam ederken yapılan ikinci evlilik cezai sorumluluk doğurur. İlk evliliğin iptali mümkün olsa bile, iptal kararı kesinleşene kadar yapılan herhangi bir evlilik suç unsuru taşır. Suçun varlığı için kasıtlı hareket şarttır.

İkinci fıkra doğrultusunda, evli birisiyle bilerek evlenen bir kişi de cezalandırılır. Bu durumda kişinin kendisinin evli olması gerekmez, ancak evlendiği kişinin zaten evli olduğunu bilmek suç için yeterli bir neden sayılır. 

Üçüncü fıkra kapsamında, bir kişinin kimliğini gizleyerek başkasıyla evlilik işlemi gerçekleştirmesi yasadışıdır. Suç, gerçek kimliği gizleyip kendini başkasıymış gibi sunarak evlilik işlemlerinin tamamlanması ile meydana gelir.

Dördüncü fıkra ise, belirtilen suçlar sebebiyle zamanaşımının hesaplanmasında evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihin başlangıç noktası olarak kabul edileceğini belirtir. İptal işlemleri uzun sürebileceğinden, zamanaşımının başlangıç tarihinin özel olarak tanımlanması uygun bulunmuştur.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun Adli Para Cezası

Birden çok evlilik ya da hileli evlenme suçlarına yönelik yasal düzenlemeler, kişilerin yasalar önünde yaptıkları tercihlerin ciddiyetini ve bu gibi ihlallerin sonuçlarını ortaya koyar. Türk Ceza Kanununda yer alan düzenlemelere göre, bu tür suçlar nedeniyle verilen hapis cezaları belli koşullarda adli para cezasına dönüştürülebilmektedir.

Hileli Evlenme ve Birden Çok Evlilik suçlarında, mahkeme kararıyla hükmedilen hapis cezası eğer bir yıl veya daha az bir süreyi kapsıyorsa, bu ceza adli para cezasına çevrilebilir. 

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Yargı sürecinde karşılaşılan ‘Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması’ (HAGB), belirli şartlar altında sanığın üzerine hükmedilen cezanın yürütülmesinin ertelenmesi ve koşullara uyulduğunda cezanın hiçbir etkisinin kalmaması anlamına gelir. Özellikle birden çok evlilik, hileli evlenme ve dinsel tören gibi suçlarla ilgili olarak, mahkeme tarafından 2 yıl veya daha az bir hapis cezasına hükmedilmiş ise sanığın lehine HAGB kararı verilebilir.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun  Erteleme

Türk hukuk sisteminde, birden çok evlilik ve hileli evlenme ciddi suçlar olarak sınıflandırılır. Bu suçlardan mahkum olan kişiler için hapis cezaları kaçınılmaz olabilmekte. Ancak belirli koşullar altında, bu cezaların ertelenmesi mümkün olabilir.

Bu iki suç da kişisel durumlar ve dinsel törenlerle ilintili olarak toplum içerisinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Hileli evlenme, aile hukukunun temelini sarsar iken, birden çok evlilik ise yasalara aykırı hareket anlamına gelir.

Mahkemeler, birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya daha az ise, bu cezanın ertelenmesine karar verebilir. 

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunda Şikayet Süresi 

Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçları, Türk Ceza Kanunu’nda ciddi suçlar olarak tanımlanmış olup, bunlar hakkında kamu davası açılmasını gerektiren suçlar kategorisindedir. Bu tür suçlar için şikayete bağlı olmadan, savcılıklar resen harekete geçerler.

Bu suçlar şikayet şartına bağlı olmadığı için, mağdur tarafından herhangi bir şikayet dilekçesi sunulmasa dahi, savcılık olayın öğrenilmesi üzerine soruşturma başlatabilir. Bahsi geçen suç türlerinde, savcılığın re’sen soruşturma yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunda Zamanaşımı 

Ceza hukukunda önemli bir kavram olan dava zamanaşımı, bir suçun işlenmesinden sonra geçen belirli bir süre zarfında herhangi bir dava açılmamış veya mevcut dava kanuni süre içinde tamamlanmamışsa, ceza davasının düşürülmesi anlamına gelir. Özellikle birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi suçlar söz konusu olduğunda, yargılamalar için belirlenen olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Bu süre zarfında, ilgili suçlar her zaman soruşturulabilir. Ancak, 8 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra, birden çok evlilik ya da hileli evlenme suçlarına ilişkin yeni bir soruşturma başlatılamaz. 

Buna karşın, dinsel tören ile gerçekleşen evliliklerin resmiyette bir geçerliliği olmadığından, hileli evlenme kapsamında değerlendirilmez.  Ancak kanun önünde resmi olarak evlilik bağını kuracak işlemlerin hile ile gerçekleştirilmesi bu suçu oluşturur.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunda Uzlaşma 

Bu yöntem, suçun zararları üzerinde anlaşma sağlamak amacıyla tasarlanmış, bazı suç tipleri için etkili ve adalete hızlı bir şekilde ulaşmayı amaçlayan bir süreçtir.

Ancak önemle belirtmek gerekir ki, dinsel törenlerle gerçekleştirilen birden çok evlilikler ve hileli evlenme eylemleri, Türkiye’de uzlaşma müessesesini kapsamayan suçlar arasındadır. Özellikle bu tür suç unsurları içeren davalar, uzlaşmanın ötesinde, yasal ve cezai sonuçlarla ele alınır. Bu suç türleri, uzlaşma süreci içerisinde çözüme kavuşturulamaz ve adli süreçler mahkemelerde yürütülür.

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunda Görevli Mahkeme 

Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçları, Türk hukuk sisteminde önemli yere sahip olup, yargılamaları Asliye Ceza Mahkemelerinde gerçekleşir. 

Yorum yapın

Ara WhatsApp